Osmanlı'nın "Gölge Kahramanları" Gün Yüzüne Çıktı: Karaağalar Koğuşu Ziyarete Açıldı

Osmanlı'nın "Gölge Kahramanları" Gün Yüzüne Çıktı: Karaağalar Koğuşu Ziyarete Açıldı

Topkapı Sarayı'nın en gizemli bölümlerinden biri olan Karaağalar Koğuşu, 10 yıllık restorasyonun ardından ilk kez ziyarete açıldı. Üç katlı yapı, Osmanlı'nın saray içi hiyerarşisine ışık tutuyor.

Osmanlı Saray hayatının en sır dolu mekanlarından biri olan Topkapı Sarayı’ndaki Karaağalar Koğuşu, 10 yılı aşkın restorasyon sürecinin ardından ilk kez ziyaretçileriyle buluştu. Sarayın Harem Dairesi’nde yer alan ve padişah ile ailesinin güvenliğinden sorumlu olan “Karaağalar”ın yaşam alanı, özgün mimarisi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekiyor.

1665 yılında çıkan büyük Harem yangını sonrası 4. Mehmed döneminde yeniden inşa edilen üç katlı yapı, döneme ait çiniler, kalem işi süslemeler, Edirnekari dolaplar ve duvar resimleriyle saray mimarisinin klasik dönem özelliklerini taşıyor. Yapının girişindeki “Besmele-i Şerif” ve “Ya müfettihe’l-ebvab iftah lena hayre’l-bâb” duası, ziyaretçileri manevi bir atmosferle karşılıyor.

aw512093-02.jpg

Milli Saraylar Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen restorasyon çalışmaları, uzman sanat tarihçileri, mimarlar ve restoratörlerin gözetiminde, yapının özgün malzemelerine sadık kalınarak gerçekleştirildi. Koğuşta ayrıca balmumu heykeller, döneme ait eşyalar ve arşiv belgeleriyle zenginleştirilmiş sahneler de yer alıyor.

Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız, koğuşun sadece mimari değil, Osmanlı saray sistemi açısından da büyük öneme sahip olduğunu belirterek, “Burası, 1660’larda inşa edilen ve bugüne kadar hiçbir ziyaretçinin göremediği, Topkapı Sarayı’nın klasik dönemine ait en özgün mekanlarından biri” dedi.

Karaağalar'ın Osmanlı'daki yeri hakkında da bilgi veren Yıldız, “Bu grup, özellikle Afrika’nın kuzeyinden gelen ve harem hizmetlerinde görev yapan ağalardan oluşuyordu. Darüssaade Ağası, yani en kıdemli Karaağa, sadrazamdan sonra devlet protokolünde ikinci sıradaydı. Bu kişiler, Mekke ve Medine’deki kutsal alanlara yaptıkları bağışlarla da tanınıyor” diye konuştu.

aw512093-03.jpg

Koğuşun yapısal işleyişine de değinen Yıldız, “3 katlı yapı, Karaağaların hiyerarşisini yansıtıyor. En kıdemsiz olanlar en üst katta yer alırken, kıdem kazandıkça alt katlara iniliyordu. Adeta bir okul gibi işleyen bu sistem, saray içi eğitimin önemli bir parçasıydı” dedi.

Restorasyonun 10 yılı aşkın sürede tamamlandığını vurgulayan Yıldız, çalışmaların hem yapının mimarisine hem de içindeki taşınabilir eserlere yönelik olarak iki aşamalı yürütüldüğünü belirtti. “Koğuşta sergilenen eşyaların büyük bölümü orijinal Karaağalar koleksiyonundan oluşuyor. Bu objeler, ziyaretçiye hem tarihî bilgi sunuyor hem de dönemin yaşam tarzını anlatıyor” ifadelerini kullandı.

Topkapı Sarayı'nın kapalı olduğu salı günleri dışında haftanın her günü 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek olan Karaağalar Koğuşu, Osmanlı'nın perde arkasında kalmış kültürel mirasını gün yüzüne çıkarıyor. Başkan Yıldız, “Cüceler Koğuşu ve Kadın Efendiler Daireleri gibi diğer bölümler de tamamlandığında, Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi bütünüyle ziyaretçilere açılmış olacak” dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.