"Oscar'a giden yol Antalya'dan geçiyor"

"Oscar'a giden yol Antalya'dan geçiyor"

55'inci Uluslararası Antalya Film Festivali'nde yarışan 3 film, "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında, dünyanın en prestijli ödülü olan Oscar'a aday olarak açıklandı- Geçen yılki Antalya Film Festivali Genel Sanat Danışmanı Mirsad Purivatra:"Türkiye'de yarı

ANTALYA (AA) - HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, 55'inci Uluslararası Antalya Film Festivali'nde yarışan 3 filmi, "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında Oscar adayı olarak açıkladı.

Antalya Büyükşehir Belediyesince geçen yıl düzenlenen 55'inci Uluslararası Antalya Film Festivali'nde yarışan "Bir Aile İşi (Shoplifters)", "Kefernahum (Capernaum)" ve "Soğuk Savaş (Cold War)" adlı filmler, Oscar adayları olarak gösterildi.

Sanat Direktörlüğünü Mike Downey, Sanat Danışmanlığını ise Mirsad Purivatra'nın üstlendiği Antalya Film Festivali'nde, "Bir Aile İşi" filmi "En İyi Yönetmen", "Kefernahum" adlı film "En İyi Erkek Oyuncu" ile "Genç Jüri En İyi Film" ödüllerinin sahibi oldu. Fimler, 24 Şubat'ta 91'inci kez düzenlenecek törende Oscar için yarışacak.

- "Antalya'da dünya sinemasının en iyi örnekleri sergileniyor"

55'inci Uluslararası Antalya Film Festivali Sanat Danışmanı Purivatra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya'nın her zaman özenle seçilmiş filmlerden oluşan seçkisi, prestijli konukları ve dünyanın dört bir yanından gelen film yapımcılarıyla sanat dünyasında ayrı bir çıtada durduğunu belirtti.

Geçen yılki festivalin dünyanın farklı yerlerinden gelen başyapıtların yanında, 3 yönetmenin özgün eserine de ev sahipliği yaptığını dile getiren Mirsad Purivatra, şu değerlendirmede bulundu:

"Antalya'da seyirciler Cold War, Shoplifters ve Capernaum'u izleme şansını yakalarken, festival Pawel Pawlikowski, Lily Franky ve Khaled Mouzanar'ı ağırladı. Bu filmlerin dünyanın en prestijli ödülü olan Oscar'a aday oluşu, Uluslararası Antalya Film Festivali'nin dünya sinemasının en iyi örneklerini sergilediğinin göstergesi."

Antalya'yı küresel sinema endüstrisinin merkezlerinden biri haline getirmek, Türk sinemasının dünyaya açılımını desteklemek, sanat değeri yüksek ve nitelikli filmleri sinemaseverlerle buluşturmak için ulusal ve uluslararası kategorileri birleştirilen festival, 29 Eylül-5 Ekim 2018 tarihlerinde uluslararası yarışma kategorisinde dünya sinemasının en iyilerini ağırlamıştı.

- O filmler ve detayları

Kefernahum: Nadine Labaki'nin hem yönettiği hem de oynadığı Kefernahum, ailesine dava açan bir mülteci çocuk hakkında politik yönü kuvvetli bir film.

Labaki, aile olgusunu irdelerken, çocukların gözünden politik vakalara da bakıyor ve neredeyse tamamı amatör olan oyuncularla gerçeklik duygusunu derinden hissettirmeyi başarıyor.

Kefernahum, Cannes Film Festivali'nden de 3 ödül aldı.

- Bir Aile İşi: İnsana dair dokunaklı filmleriyle tanınan Hirokazu Koreeda, "Shoplifters" ile sıra dışı bir aile hikayesine imza atıyor.

Osamu ancak küçük soygunlarla ayakta kalabilen yoksul bir ailenin babasıdır. Osamu ve oğlu mağaza hırsızlığı yaparken sokakta üşür halde küçük bir kız çocuğu bulurlar. Zor durumdaki kızın bakımını her şeye rağmen üstlenirler. Fakat beklenmedik bir olay saklı sırları ortaya çıkaracak ve aile bağlarını tehlikeye atacaktır.

- Soğuk Savaş: Yönetmenliğini Pawel Pawlikowksi'nin yaptığı Soğuk Savaş, 1950'li yıllarda Polonya, Berlin, Yugoslavya ve Paris'te geçen eşsiz bir aşk hikayesi.

Tamamen zıt karakterlere sahip bir kadın ve bir erkeğin imkansız ama tutkulu aşkını perdeye yansıtan film, güçlü sinematografisi ve başarılı oyunculuklarıyla da öne çıkıyor.

"Ida" adlı filmiyle daha evvel Oscar'a uzanan Pawel Pawlikowski, bu filmdeki yenilikçi bakış açısıyla Cannes Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen Ödülü"nü el etti.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :