Ormanlarda yaban domuzu alarmı

Ormanlarda yaban domuzu alarmı

Bir dönem Avcılık ve Yaban-Av Hayatı Koruma Konfederasyonu'nun başkanlığını da yapan 30 yıllık avcı Üçbaş:- "Türkiye'nin her tarafını şu anda yaban domuzu sarmış durumda. Köylüler tarlalarından ürün alamıyor. Ormanlık alanlarda, ormana yakın köylerin heps

İSTANBUL (AA) - HANİFE SEVİNÇ - Bir dönem Avcılık ve Yaban-Av Hayatı Koruma Konfederasyonu'nun başkanlığını da yapan 30 yıllık avcı Kamil Üçbaş, Türkiye genelinde yaban domuzu sayısının arttığını belirterek, "Türkiye'nin her tarafını şu anda yaban domuzu sarmış durumda. Şu anda köylüler tarlalarından ürün alamıyor. Ormanlık alanlarda, ormana yakın köylerin hepsinde problem var. Köylü sabaha kadar nöbet tutuyor. Bize tüm yurttan 'Bunları avlayın.' diye talepler geliyor." dedi.

İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyonu'nda bir dönem başkanlık yapan, Av Doğa Dergisi'nin sahibi, "Avcının Temel Eğitim Kitabı"nın yazarı, ilk kez Ulusal Avcılar Bayramı ve avcılık kursları düzenleyen Kamil Üçbaş, 13 Eylül Avcılar Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Üçbaş, Türkiye'de 140 bin yasal, 3 milyona yakın da yasa dışı avcı olduğunu, 3 milyonun üzerinde de tüfek bulunduğunu söyledi.

Av sezonunun bu döneminde, göçmen olan bıldırcın ve üveyik gibi hayvanları avlamanın serbest olduğunu ifade eden Üçbaş, "Bıldırcında limit var. Bakanlığın koyduğu limit günde 10 tane. Üveyik de 8 tane. 11 bıldırcın vurunca suç oluyor. Yerli kuşumuz kınalı keklik, tavşan avı da yapılır. Yine göç hayvanı çulluk da avlanır. Türkiye'de en çok bıldırcın ve keklik avına gidilir. Bıldırcın, üveyik, keklik, tavşan ve ördek temel avdır." diye konuştu.

- "Ruhsat bedelleri düşürülmeli"

Kamil Üçbaş, köy ortamında bir şekilde tüfeği olanların, yabancı avcıları görünce kendilerinin de ava çıktığını belirterek, bunların rastgele av yaptıklarını, o dönemde yasak olan hayvanları da vurduklarını kaydetti.

"Kırsal kesimde yaşayanlar için, beslenmek, haklı olarak tarlasını ve ürününü korumak için avlamaktan başka çare kalmıyor." diyen Üçbaş, ruhsat bedeli düşürülerek köylülerin de kayıt altına alınması gerektiğini anlattı.

Üçbaş, ruhsat maliyetinin yüksek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Avcılık ruhsatı almak için önce maliyeye harç yatırıyorsun. Sonra avcılık eğitimi için kursa gidiliyor. Buna da para veriyorsun. Sonra avcılık belgesi için her yıl pul alıyorsun. Yani avcılar ciddi olarak her yıl para ödemek zorunda kalıyor. Bu yüzden kaçak avlanmak kolayına geliyor. Bakanlığın yasal avcılara sahip çıkması, yasa dışı avlanan eli tüfeklileri de eğitmesi lazım. Harç bedelleri düşürülerek sistemin içine sokabilirsiniz. Derneğe üye olmadan da kimse yasal avcılık yapamaz. Dolayısıyla dernek üyesi olmak kanunu ve yönetmelikleri bilmesi anlamına geliyor. Kaçak avlananlara ceza verilmesi yerine bunları eğiterek, sorunu çözmek gerekir."

- "Köylüler, domuz avına çıkıyor"

Kamil Üçbaş, yaban domuzu sorununun da önemli olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin her tarafını yaban domuzu sardığını iddia etti.

Köylülerin tarlalarından ürün alamadıklarını belirten Üçbaş, "Ormanlık alanlarda, ormana yakın köylerin hepsinde problem var. Köylü sabaha kadar nöbet tutuyor. Bize tüm yurttan 'Bunları avlayın.' diye talepler geliyor. Avcılar yardımcı oluyor. Yaban domuzu, 1,5 -2 yaşına geldiğinde doğurmaya başlıyor. Hızlı ürüyor. Her batında en az 6 veya 7 yavru yapıyor. Çoğu yılda iki defa doğuruyor. Türkiye'de yaban domuzunu yok edecek bir hayvan yok. Doğanın dengesinde başka bir hayvana yem olamıyor. Bizde aslan, kaplan yok. Kurt var ama o da fazla yok. Yaban domuzunu ancak insanlar yok edebilir. Yaban domuzları 50-100'lük sürüler halinde gezen çok akıllı hayvanlar. Gündüz yatıyorlar, gece yemleniyorlar. İnsanlarla da az karşılaşıyorlar." şeklinde konuştu.

Köylülerin de domuz avına çıktığını ifade eden Üçbaş, köylülere bu dönemde göz yumulduğunu, aslında izin alınması ve ruhsatlı tüfeğin olması gerektiğini söyledi.

- "Yaban hayatını avcılar yok etmiyor"

Kamil Üçbaş, yaban hayatının yavaş yavaş yok olduğunu ifade ederek, ancak yaban hayatının azalmasında en büyük nedenin yanlış zirai mücadele olduğunu aktardı. Üçbaş, zehirli gübreler ve tarım ilaçlarından yaban hayatının olumsuz etkilendiğini kaydetti.

Bitkiye atılan ilaçla ürünün böceklerden korunduğunu dile getiren Üçbaş, şunları anlattı:

"Ancak diğer hayvanlar ölüyor. İlk keklik ölüyor, kekliği yiyen tilki ölüyor, tilkiyi yiyen yırtıcı veya yılan ölüyor. Maalesef zirai ilaçlar yaban hayatını yok ediyor. Aşırı yapılaşmadan dolayı habitatlar yok ediliyor. Yaban hayvanlarının yaşam alanlarına giriyoruz. 'Domuzun burada ne işi var.' diyoruz. Aslında bizim orada ne işimiz var? Onların bulunduğu yerlere binalar, yollar yapılıyor. Yine anız yangınları devam ediyor. Yasak olmasına rağmen köylerde hala anızlar yakılıyor. Tarlayı sürmeyip ucuz olsun, diye anız yakıyorlar. Oradaki börtü, böcek, kaplumbağa, yılan, her canlı ölüyor. Besin zincirinde çok önemli bir kayıp oluyor. Toprağın da en verimli kısmı yanıyor. Keklik, bıldırcın o anızın içinde. Onların hepsi yok oluyor. Sulak alanlar da tarım arazisi açmak için kurutuluyor. Sulak alanlar göçmen kuşların mola yeridir. Birçok göl kurudu. Hayvanların göç yolları değişti. Yaban hayatı yok olunca yerine yenisini koyamıyorsun. Doğayı yok eden avcılar değil. Bilinçli avcılar doğayı koruyan insanlardır. Eline her tüfek alan avcı değildir. En büyük etkenler bunlar. Bilinçsiz avlananların da eğitilmesi lazım. Ceza yazdığın zaman daha çok suç işliyor."

Avcı Kamil Üçbaş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Avlak Yönetim Bilgi Sistemi'nin kotalı avcılık getirdiğini belirterek, bu sisteme karşı olduklarını söyledi. Üçbaş, sistemde aksaklıklar bulunduğunu, günlük belirli bir sayı ve bölge seçen avcının bunun dışına çıktığında ceza aldığını kaydetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :