İSTANBUL (AA) – Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, son 6 yıldır Avrupa'nın hemen her ülkesinde aşırı sağ, faşizmin yükseldiğini belirterek, "En büyük zararı aslında Hollandalılar dünkü kararlarıyla kendilerine verdiler. Niye? Çarşamba günü seçim var, aşırı sağcı biri oyları çok yükseldi aman ona oy kaptırmayalım diye en ucuz yol ne, yabancı düşmanlığı,Türkiye düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türkiye'nin ve mazlum milletlerin lideri olan Tayyip Erdoğan düşmanlığı yap. Neyse ki millet artık bunları görüyor. Bizim de artık uzun uzun niye 'evet' denmesi gerektiğini anlatmamıza gerek kalmıyor." dedi.

Kurtulmuş, Kadir Topbaş Kültür Merkezinde "Ordulular Evet Diyor" etkinliğinde yaptığı konuşmada, hiçbir ülkede durduk yere anayasa değişikliğine gidilmeyeceğini ifade ederek, bu zamana kadar anayasa değişikliklerinin darbeler ve paletlerin şakırtıları arasında gerçekleştiğini söyledi.

Mevcut anayasanın da darbe ürünü olduğunu hatırlatan Kurtulmuş,1982 anayasası kabul edildiğinden bu yana ülkede hep yeni anayasa tartışmalarının gündemde olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, mevcut sistem çalışamadığı için bu anayasa değişikliği ihtiyacının ortaya çıktığını vurgulayarak, "4 nedenden dolayı mevcut sistem hastadır. Birincisi, mevcut sistem çatışmacı ve vesayetçi bir sistemdir. İkinci neden Türkiye'de yönetimde çift başlılık var. Üçüncüsü ise Türkiye'de siyasi istikrarsızlıkların önlenmesi için yeni bir sisteme ihtiyaç var. Dördüncüsü ise Türkiye'deki ekonomik istikrarsızlıkların önlenmesidir." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bir taraftan FETÖ'nün, bir taraftan PKK'nın bir taraftan da DEAŞ'ın Türkiye'nin ayağından çektiğini dile getirerek, güçlü bir Türkiye'nin istenmediğini belirtti.

-"Bu coğrafyayı paramparça lime lime etmek istiyorlar"

Osmanlıya diz çöktüren emperyalist güçlerin şimdi sahnede ikinci perdeyi oynadığını aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu coğrafyayı paramparça, lime lime etmek istiyorlar. Bu oyunu bozacak tek bir ülke var o da Türkiye'dir. Onun için DEAŞ'a da, PKK'ya da aynı silahı verirler. Allah aşkına ne oldu birden bire? Avusturya'dan biri kalktı dedi ki 'Sakın Recep Tayip Erdoğan buraya gelmesin.' Sonra Almanya'dan sesler yükseldi. Sonra Hollanda'da 21. yüzyılın ortasında büyük bir demokrasi, insanlık ayıbı ve çifte standart ortaya kondu. Bu adamların robotlar gibi biri düğmesine bastı ve seçimler öncesinde Türkiye'ye karşı hareketlendirdi. Bunu açıkça söylüyorum: Nerede insan hakları, demokrasi, siyasi katılım? Bize ders vermeye çalışırlar mı? Şimdi nasıl bunu yapıyorlar? Hangi akla hizmet yapıyorlar? Çok açık söyleyeyim, bunlar kendi zihin dünyalarındakilerini ortaya koyuyor. Oradaki muhatap sadece Bakan kardeşimiz Sayın Kaya değildir, oradaki muhatap, uçağı indirilemeyen Sayın Çavuşoğlu kardeşimiz değildir. Ya da milletvekili arkadaşlarımız değildir. Muhatap, güçlü bir Türkiye'nin olmaması için, güçlü Türkiye'yi savunanları karşılarına alıyorlar. Neden güçlü, büyük Türkiye'den korkuyorlar? Neden halkıyla bütünleşmiş bir Türkiye yönetiminden korkuyorlar. Neden daha hızlı ekonomik ve siyasi kararlar alabilen bir Türkiye yönetiminden korkuyorlar. Onların istedikleri IMF'nin memurları karşısında düğme ilikleyip, 25 milyon dolar için el açan bir Türkiye'dir. Onların istedikleri bir köprü yapabilmek için yıllardır bekleyen bir Türkiye'dir. Onların istedikleri bir silah alabilmek için kulis yapıp, kuyrukta bekleyen bir Türkiye'dir."

-"Biz bütün bu yasakları aşar yolumuza devam ederiz"

Kurtulmuş, Avrupa'nın, Marmaray, 3. Havalimanı, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsünün yapıldığı, dünyada zırh teknolojisinde dünyada ikinci ülke konumuna gelindiği, insansız hava araçları yapıldığı ve IMF'ye rest çekildiği için Türkiye'nin karşısına bu şekilde çıktığını belirterek, "Düzünden anlatmaya çalışıyoruz, hangi demokrasi, AB standartları diyoruz. Onlara kendi anladıkları kuralları çerçevesinden konuşuyoruz. Düzünden anlatınca anlamıyorlar. Ben de şimdi tersinden şunu söylüyorum: Ey Hollandalılar, Almanlar, Fransızlar, Avusturyalılar, Türkiye'ye karşı bu tavrın içinde olacak kim varsa, sakın ha bizim arkadaşlarımıza hiçbir yerde toplantı yaptırmayın, önlerini kesin. Vatandaşlarımızla görüşmelerini önlemeye çalışın. Şunu anlamıyorsunuz, biz vatandaşlarımızla salonlarda yüz yüze gelince konuşmuyoruz sadece biz milletimizle kalpten kalbe konuşuyor, gönülden gönüle konuşuyoruz. Onun için isterseniz yasaklayın isterseniz yasaklamayın. Bizim için hiçbir yasağın hiçbir faydası yoktur. Biz bütün bu yasakları aşar yolumuza devam ederiz. Avrupa'da her biri bizim kültür ateşemiz olan kardeşlerimizin hepsi olaylara şöyle bir bakar ne yapması gerektiğini bilir. Şimdi Avrupa'daki Ordulu kardeşlerim, 'Ha bunlar bunu yapıyorsa biz de tam tersini yapacağız' diyerek, 'Evet, evet' ile destek verecekler. " değerlendirmesinde bulundu.

-"Avrupa'nın hemen her ülkesinde faşizm yükseliyor"

Kurtulmuş, şu anda yapılan işin tam anlamıyla bir nefret suçu olduğunu vurgulayarak, "Son 6 yıldır Avrupa'nın hemen her ülkesinde aşırı sağ, faşizm yükseliyor. En büyük zararı aslında Hollandalılar dünkü kararlarıyla kendilerine verdiler. Niye? Çarşamba günü seçim var, aşırı sağcı biri oyları çok yükseldi aman ona oy kaptırmayalım diye en ucuz yol ne, yabancı düşmanlığı,Türkiye düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türkiye'nin ve mazlum milletlerin lideri olan Tayyip Erdoğan düşmanlığı yap. Neyse ki millet artık bunları görüyor. Bizim de artık uzun uzun niye 'evet' denmesi gerektiğini anlatmamıza gerek kalmıyor." diye konuştu.

Bu milletin ferasetiyle, gönül gözü ile bakarak gördüğünü belirten Kurtulmuş, "Şimdi de 'Tayyip Erdoğan tamam da ondan sonra ne olacak?' diye soruyorlar. Bu tam bir ortalığı bulandırma sorusudur. Adamcağız 'ben bir faniyim 16 Nisan'a çıkacağımın garantisi bile yok' dedi." ifadelerini kullandı.

AA