ÖNDER'den siyasi partilere "imam hatip" çağrısı

ÖNDER'den siyasi partilere "imam hatip" çağrısı

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği:- "Özelde imam hatip okulları, genelde ise eğitim sistemiyle ilgili düzenlemeler yapılırken toplumun tamamını kuşatan, anayasal haklar çerçevesinde herkesin arzu ettiği eğitimi alabileceği ve kendini güvende hissedeceği bir o

İSTANBUL (AA) - ÖNDER İmam Hatipliler Derneği açıklamasında, özelde imam hatip okulları, genelde ise eğitim sistemiyle ilgili düzenlemeler yapılırken toplumun tamamını kuşatan, anayasal haklar çerçevesinde herkesin arzu ettiği eğitimi alabileceği ve kendini güvende hissedeceği bir ortamın garanti edilmesinin hayati önemde olduğu belirtildi.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği'nden, 24 Haziran seçimleri öncesinde imam hatip okullarıyla ilgili süren tartışmalar ve seçim beyannameleri üzerine açıklama yapıldı.

Siyasi partilerin, 24 Haziran'daki seçimlerin ardından iktidara geldiklerinde ülkeyi nasıl yöneteceklerine ilişkin seçim beyannamelerini kamuoyuna ilan ettikleri hatırlatılan açıklamada, seçime girecek partilerin vadettiği eğitim politikaları incelendiğinde kurumsal olarak faaliyet gösteren imam hatip okullarının geleceğiyle ilgili bazı endişeler taşındığı kaydedildi.

Açıklamada, tüm siyasi partilerin seçim beyannamelerinde "1+8+4 yıllık zorunlu eğitime geçme" ile ideolojik olarak tanımlanıp kaldırılması planlanan "4+4+4 sistemi"nden geri dönüş vaatlerinin dikkati çektiği vurgulanarak, şöyle devam edildi:

"Vadedilen bu sistem, imam hatip okullarının ortaokul kısımlarının kapatılması anlamına gelen bir uygulama olacaktır. 28 Şubat sürecinde 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçilmesiyle birlikte milyonlarca öğrenci ve vatandaşımız mağdur edilip dışlanmıştı. Bu ağır ötekileştirme ve mağduriyetin acıları ve yaraları henüz unutulmamışken tekrar aynı acıları vadetmek, eğitimin kalitesine herhangi bir fayda getirmeyeceği gibi imam hatip okullarıyla ilgili toplumda oluşan geniş mutabakatı da ortadan kaldırma ve tekrar ayrıştırıcı bir unsur haline getirme riski taşımaktadır. Halihazırda imam hatip ortaokullarında okuyan 708 bin öğrencimizin okullarının kapatılma vaadi, çocuklarını bu okullara gönderen milyonlarca velide ve öğrencide telafisi mümkün olmayan derin acılar ve izler bırakacaktır. Orta öğretimin kesintisiz olmasını talep etmek aynı zamanda, ebeveynlerin ve çocukların istedikleri okul türünde eğitim görme haklarının engellenmesi anlamına da gelmektedir."

- "Eğitim hakkı engellenecek"

Açıklamada, eğitimle ilgili "karma eğitim sistemine aykırı uygulamaları kaldırmak" şeklinde ifade edilen vaadin ise kız imam hatip liseleri ile kız meslek liselerinin kapatılması sonucunu doğuracağı kaydedilerek, bunun uygulanmasıyla söz konusu okullarda eğitim gören yüz binlerce genç kızın mağdur edileceği ve en temel insan haklarından olan eğitim haklarının engelleneceği anlatıldı.

Yine söz konusu siyasi partilerin, zaten anayasal güvence altında olan laiklik ilkesiyle uyumlu düzenlenmiş halihazırdaki eğitim sistemiyle ilgili vaatlerinde yaptıkları laiklik vurgusu ve ısrarının, akıllara geçmişte yaşanan acı tecrübeleri getirdiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Çünkü yakın siyasi tarihimizde laiklik ilkesi bahane edilerek demokrasiye, ulusal ve uluslararası beyannamelerle garanti altına alınmış eğitim hakkı ve inanç özgürlüğüne, toplumsal hayata ve aslında memleketin tamamına çok ağır zararlar verilmiş ve bedeller ödetilmiştir.

Özelde imam hatip okulları, genelde ise eğitim sistemiyle ilgili düzenlemeler yapılırken toplumun tamamını kuşatan, anayasal haklar çerçevesinde herkesin arzu ettiği eğitimi alabileceği ve kendini güvende hissedeceği bir ortamın garanti edilmesinin hayati önemde olduğu ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarını ve 81 milyonluk halkını yönetmeye talip her siyasi hareketin eğitimle ilgili yapması gereken en temel vaat, eğitimin kalitesini artırmaya yönelik politikalar olmalıdır."

- "Yarınlar okul açarak teminat altına alınacak"

Açıklamada, imam hatip okullarının tartışılması ve gündeme gelmesinin memnuniyet verici olduğu, ancak bu tartışmaların mihenk noktasının ayrıştırmak, ötekileştirmekten ziyade eğitimin niteliği olması gerektiği belirtildi.

Siyasi partilere, eğitim konusunda hassas olma, uzun ve kısa vadede toplumu ayrıştıran, bu tür temel haklara aykırı beyanlarda bulunmama çağrısı yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatacak ve geleceğe taşıyacak nesillerin, her şeyden önce öz güven sahibi ve farklılıklarına rağmen toplumsal bütünlüğünü sağlamış, huzurlu gençlerden oluşacağı, yarınların, okul kapatarak değil, daha fazla sayıda ve daha özgür okullar açarak teminat altına alınacağı vurgulandı.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :