Önder İmam Hatipliler Derneği 57. Genel Kurulu

Önder İmam Hatipliler Derneği 57. Genel Kurulu

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek. Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede dur

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dava adamının önce davasının ne olduğunu bilmesi gerektiğini belirterek, "Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında davasını hayatında da yaşayacak. En ufak bir savrulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak. Şu anda bakıyoruz bazı yerlerde işte seçimlerde de filan falan... Allah selamet versin. Hemen anında sendika değiştirmeler, şunlar bunlar. Herkes bir yere savrulmaya başladı. Bu dava adamı olmak değil." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen Önder İmam Hatipliler Derneği 57. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de imam hatip okulları meselesinin hep basit bir okul, eğitim sistemi tartışmasının çok ötesinde bir anlama sahip olduğunu söyledi.

Milletin inancı, değerleri, tarihi ve kültürüyle kavgalı olanların ilk önce imam hatipleri hedef almasının gerisindeki sebebi çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öyle bir şey ki şu an ana muhalefetin başındaki zat ile oturuyoruz, nasıl olduysa bir kere Külliye'ye geliverdi. Sayın Bahçeli de beraberiz üçlü, konuşurken imam hatip okullarında hangi derslerin okutulduğunu dahi bilmiyor. İmam hatip okullarında sadece Arapça, tefsir, fıkıh, hadis falan herhalde sadece bunları zannediyor. Bilir misin dedim, 'İmam hatip okullarında tarih, coğrafya, bunun yanında felsefe bunların okutulduğunu, matematik, fizik, kimya bunların okutulduğunu bilir misin?' Saf saf duruyor. İşte neymiş, Kadıköy'de 5-6 imam hatip okulu fazla, derdi bu. Birisi çıkmış diyor ya, 'Büyük Çamlıca'ya 60 bin kişilik caminin ne gereği var?' Nereden nereye... Bu hesabı kalk bir de Kanuni'ye sorsana, bu hesabı kalk bir de Fatih'e sorsana? Bir ağacı ne kadar budarsanız budayın kökleri sağlam kaldığı sürece gelişmeye, büyümeye, yeşermeye devam eder. Ağacı yok etmenin en etkili yolu köklerini kurutmaktır. İmam hatiplere saldıranlar milletimizin köklerini kurutmak istiyordu. Çünkü bu okullar tüm eksiklerine, sıkıntılarına, aldığı tüm yaralara rağmen milletimizin kökleriyle gövdesi arasındaki bağı temsil ediyordu."

- "Bize bunlar engellerle hendekler atlattılar ama biz hepsini aştık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatiplerdeki öğrenci sayısının bir dönem 600'e çıktığını ancak bunun budana budana 60 bine kadar indirildiğini dile getirerek, şu anda bu sayının 1 milyon 300 bin civarına ulaştığını kaydetti.

Şimdi temennilerinin niteliği artırmak olduğunu aktaran Erdoğan, "Bunun üzerine yüklenmemiz lazım. Ama ne yazık ki bu camiadan mezun olduğu halde 'Bu kadar imam hatibe ne gerek var?' diyen zavallılar da var. Sen bunu diyeceğine 'Bu kadar okula ne gerek var?' desene. Onu diyemez. Niye? Ya bizim ona da ihtiyacımız var buna da ihtiyacımız var. Burada imam hatip okullarının işlevinin buradan mezun olmuş birisi olarak ne anlama geldiğinin farkında değil. Dolayısıyla biz burada ispatla mükellefiz ve buradaki başarının her yerde nasıl olacağını da bu zavallılara da göstermemiz lazım." diye konuştu.

Erdoğan, 28 Şubat döneminde imam hatiplerin orta bölümlerinin tamamen kapatıldığını, lise bölümlerini de adeta üniversiteye geçişi imkansız hale getirerek öldürmeye çalışanların niyetinin bu kökü kurutmak olduğunu belirterek, kendilerinin direkt imam hatipten çıkıp üniversite gidenlerden olmadıklarını, fark imtihanına alındıklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hep bu çileleri bize yaşattılar. Yani bize bunlar sürekli bu engellerle hendekler atlattılar ama biz hepsini aştık ve bugünlere geldik. Belki imam hatip binalarının kapılarına kilit vurdular ama milletimizin gönlündeki ateşi söndüremediler. Bugün bin yıl sürecek denilen 28 Şubat zihniyetinden geriye pek bir şey kalmadı. Ama köklerini kurutmaya çalıştıkları medeniyet ağacımız çok daha gür şekilde yaşamaya devam ediyor. Çünkü onlar şunu bilmiyorlardı, güç bizde zannediyorlardı. Halbuki galip olan sadece Allah'tır. Bunu bilseydiler bunu söylemezlerdi. Hamdolsun öyle de oldu. 2002'de seçimi kazanıp göreve geldiğimizde imam hatiplerin orta bölümleri zaten yoktu. Liselerin sayısı 536'ya, buralardaki öğrenci sayısı 64 bin 500'e düşmüştü. Bugün yaklaşık hamdolsun 1 milyon 300 bin öğrencisiyle, 3 bin 444 okuluyla artık ortada farklı bir yapı söz konusu. Tüm lise öğrencileri içerisinde de imam hatiplilerin oranı yüzde 11,8. Fakat bu rakamlar bile bazılarının gözüne batıyor. Halbuki görüldüğü üzere imam hatiplerin milli eğitim sistemimizdeki payı hala oldukça mütevazi bir seviyededir. Niye sizi bu kadar rahatsız ediyor? Biz skordan ziyade kaliteye, içeriğe önem veriyoruz. Mehmet Akif'in milletimize vasiyeti olan Asım'ın neslini yetiştirebilirsek, bu sayılarla dahi çok büyük neticeler elde edebilmemiz mümkündür."

- "Bizim rükudan başka yerde eğilmeyecek nesiller hazırlamamız lazım"

Mehmet Akif'in Çanakkale Şiiri'nden dizeler okuyan Erdoğan, "Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor / Bir hilal uğruna Yarab ne güneşler batıyor / İşte ben karşımda bu güneşleri görüyorum. Bizim rükudan başka yerde eğilmeyecek başlar, gerektiğinde bir hilal uğruna batacak güneşler gibi bir nesli hazırlamamız lazım. Bunun için çok çalışmamız lazım, bu yolda gayretlerimizi artırmamız lazım." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, imam hatipli olmanın aynı zamanda dava adamı olmak veya buna talip olmak anlamına geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek. Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak, ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında davasını hayatında da yaşayacak. En ufak bir savrulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak. Çok önemli. Şu anda bakıyoruz bazı yerlerde işte seçimlerde de filan falan... Allah selamet versin. Hemen anında sendika değiştirmeler, şunlar bunlar. Herkes bir yere savrulmaya başladı. Bu dava adamı olmak değil."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :