Ömer Çelik: “Ermenistan panik içinde”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Ermenistan tarafı bir panik içinde. Ermenistan saflarında savaşan paralı askerler olduğu, PKK unsurları ile yakın bağları...
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Ermenistan tarafı bir panik içinde. Ermenistan saflarında savaşan paralı askerler olduğu, PKK unsurları ile yakın bağları olduğu ortaya çıkıyor. Ermenistan Başbakanı bunu örtbas etmek için Türkiye'nin oraya cihatçı gruplar gönderdiğini söylüyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezinde yapılan MYK toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündemde olan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Basın toplantısı yaptığı kürsünün üzerinde Türk ve Azerbaycan bayrakları bulunan Ömer Çelik, "Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısını şiddetli bir şekilde kınıyoruz" açıklamasında bulundu. Türkiye'nin sonuna kadar Azerbaycan'ın yanında olduğunun altını çizen Çelik, "Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl istiyorsa, ne şekilde istiyorsa Türkiye Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir. Uluslararası toplum Ermenistan'ı kınamalıdır. Bir yerde saldırgan varsa, "taraflara itidal tavsiye ediyoruz" demek saldırganı teşvik etmektir. Biz bu saldırganlık karşısında Azerbaycan'ın meşru müdafaa hakkını sonuna kadar savunuyoruz. Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır, Ermenistan orada işgalcidir. Azerbaycan topraklarını terk etmesi için Ermenistan'ın gereken yaptırımlarla karşı karşıya kalması gereklidir. Ermenistan saldırgandır. Ermenistan'ın Azerbaycan'ın topraklarına yönelik mütecaviz tutumu asla kabul edilemez" diye konuştu.
Minsk Grubu'na ilişkin eleştiride bulunan Çelik, grubun çözdüğü tek bir kalem mesele olmadığını belirterek, "Herkesi Ermenistan'a karşı olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
CHP'li Ünal Çeviköz'ün sözlerini hatırlatan Çelik, "Türkiye'ye karşı kara propaganda anlamına gelen, Türkiye karşı hasmane tutum içinde olanların yaptığı propagandanın CHP'de bir yetkili tarafından dile getirilmesi, CHP acaba buna bir cevap verecek mi diye bekledik" açıklamasında bulunarak, böylesine bir propagandaya sessiz kalamayacaklarını belirtti. Ömer Çelik, Azerbaycan'ın yanında olmak için TBMM'de HDP hariç diğer partilerin ortak tutum sergilemesine de teşekkür etti.
"Masada istiyorlarsa masada çözeriz, masada istemiyorlarsa sahada çözeriz"
Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilime ilişkin de konuşan Ömer Çelik, "Türkiye her halükarda bir müzakere, bir diplomasi devletidir. Masada istiyorlarsa sorunları masada çözeriz, masada istemiyorlarsa sahada çözeriz. Hak ve menfaatlerimizi koruma konusundaki kararlılığımızdan vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Karşımızdaki masaya yanaşmıyorsa, karşımızdaki akıllı güç gibi hareket etmiyorsa, karşımıza sert güçle çıkıyorsa, Türkiye bu konuda sert gücünü, silahlı gücünü kullanmayı da bilir" açıklamasında bulundu.
"Teröristlerle mazlumlar arasında ciddi bir ayrımın yapılması gerekiyor"
Çin Halk Cumhuriyetinin Sincar Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve Müslüman azınlığa dönük politika ve uygulamalarının Türkiye'nin her zaman gündeminde olduğunu söyleyen Ömer Çelik, "Özellikle insan hakları ve inanç özgürlüğü bakımından bu konuyu çok yakından takip ettiğimizin bilinmesini isterim" dedi.
Çin'in Uygur Türklerine ve Müslüman azınlıklara yönelik tavırlarını hatırlatan Çelik, "Türkiye olarak Uygun Türkleri ile dini, etnik ve kültürel çok güçlü bağlara sahibiz. Türkiye, Uygur Türklerinin ve Sincar Bölgesi'ndeki diğer Müslüman azınlıklarının insan haklarına, inanç hürriyetlerine saygı gösterilmesini, kampların kapatılması için sürekli olarak Çin makamlarına çağrı yapıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne Türkiye'nin saygı gösterdiğini belirten Çelik, "Çin'in terörle mücadele hakkına da saygı gösteriyoruz. Fakat Uygur Türklerinin karşı karşıya olduğu muameleler bu bağlamda değerlendirilemez. Teröristlerle mazlumlar arasında ciddi bir ayrımın yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
"Öyle bir siyasal katılma yolu yok"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan Kobani soruşturması ve bazı muhalefet partilerinin HDP'ye verdiği desteğin sorulması üzerine Çelik, 6-8 Ekim olaylarına yönelik hatırlatma yaptı. Türkiye'nin Kobani'deki Kürtlerin canını kurtardığını söyleyen Çelik, "Buna karşılık burada sözde "bunun siyasetini yapıyorum" yapıyorum diyenler isyan çağrısı yaparak 37 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 763 vatandaşımızın yaralanmasına yol açtılar. Olaylar 35 ilde, 96 ilçede ve 131 yerleşim merkezinde meydana geldi. Bunlar soruşturulmasın mı, bunların üzerine gidilmesin mi?" dedi.
Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir kişi kendisine siyasetçi diyorsa, bir kişi "demokratik kurum ve kurallar içinde hareket ediyorum" diyorsa, siyasal katılma yolu demokrasiden yana olmak, hukuktan yana olmaktan bakımından açıktır. Bunun da birinci maddesi teröre karşı olmaktır. Birisi teröre karşı değil, teröre destek veren bir davranış sergiliyor, bunu sistematik olarak yapıyor, bu engellendiği zaman da "siyasal katılma yolları kapanıyor" diyor. Öyle bir siyasal katılma yolu yok."
"Azerbaycan toprak bütünlüğünü kendi toprak bütünlüğümüz kadar hassasiyetle savunuyoruz"
Azerbaycan'a askeri mühimmat veya teçhizat, asker gönderilmesinin masadaki seçeneklerden olup olmadığının sorulması üzerine Çelik, "Ben burada detayına girmeyeyim. İki devlet, tek millet. Bugüne kadar da ilk defa kendi bayrağımızın yanında sadece Azerbaycan bayrağını kullanarak basın toplantısı yapıyoruz. Bunun bir anlamı var. Azerbaycan toprak bütünlüğünü kendi toprak bütünlüğümüz kadar hassasiyetle savunuyoruz. Azerbaycan'ın Ermenistan karşısındaki duruşuna aynen katılıyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimiz kendilerinin yanında nasıl olmamızı istiyorlarsa o şekilde olacağız" açıklamasında bulundu.
"Pompeo'nun tarafsızlığını kaybettiğini gösteren bir açıklama"
Kısa bir süre önce Yunanistan'a bir ziyaret gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Pompeo'dan beklemediğimiz, Pompeo'nun tarafsızlığını kaybettiğini gösteren bir açıklama. Soğukkanlılığını kaybeden Türkiye değil, Yunanistan tarafı. Meis Adası'na gelip provokasyon yapan onların cumhurbaşkanı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına çirkin ifadelerle saldıranlar onların medyası. ABD ile müttefik bir ülkeyiz, Akdeniz'deki barışı önemsiyoruz. Sadece Rum kesimine giderek, Türk kesimine uğramayarak, Yunanistan'ı bir ay içinde iki defa ziyaret ederek, Yunanistan ile tarafgir olduğuna dair mesajlar vererek hem tarafsızlığını kaybediyor hem de bu sorunun çözümüne pozitif bir katkı sağlamamış oluyor. Umarım Sayın Pompeo olmak üzere ABD makamları kısa zamanda bu pozisyonlarını değiştirirler."
"Ermenistan tarafı bir panik içinde"
Türkiye'nin Ermenistan'a ait bir savaş uçağını düşürdüğü iddiasının sorulması üzerine Çelik, "Ermenistan tarafı bir panik içinde. Ermenistan saflarında savaşan paralı askerler olduğu, PKK unsurları ile yakın bağları olduğu ortaya çıkıyor. Ermenistan Başbakanı bunu örtbas etmek için Türkiye'nin oraya cihatçı gruplar gönderdiğini söylüyor. Oraya yabancı unsurları getiren Ermenistan'ın kendisidir. Bu yalana dünyada kimse inanmadı, Türkiye'de de bir tek CHP yetkili hariç kimse itibar etmedi. Türkiye'nin bir F-16'sının Ermenistan'a ait savaş uçağını düşürdüğüne dair haber yaydılar, bu tamamen yalandır" dedi.
Kaynak: