"Okusaydım iş adamı olmayacaktım"

"Okusaydım iş adamı olmayacaktım"

Merhum iş adamı Ahmet Keleşoğlu, Konya Aydınlar Ocağı’nda “Bir Başarı Abidesi” olarak anıldı. Çocuğu olmadığı için eğitime hayırlar yapan Keleşoğlu’nun, “Her şeyde bir hayır vardır. Eğer askeri okula kabul edilseydim iş adamı olamayacaktım” dediği öğrenil

Konya Aydınlar Ocağı'nın bu haftaki Salı Sohbetleri'nde, “Bir Başarı Abidesi” olarak geçtiğimiz Ocak ayında kaybettiğimiz Ermen’li iş adamı Ahmet Keleşoğlu’nun aile, iş ve çalışma hayatı anlatıldı.

Konuşmacı Abdullah Alkan, Konya’da kurulan Selçuk Ecza Deposu’na çalışmak için 13 yaşında girdiğini, 1958’li yıllarda Konya’da bir ecza deposu ve 15 eczane bulunduğunu belirterek “O zamanlarda siparişleri telefonla alır, makaralı büyük teyplere kaydeder ve çözdükten sonra yazarak işlerin takibini yapardık. Şirket büyümeye başlayınca görev taksimi yapıldı. Ben “Muhasebe Müdürü” olarak işime devam ettim” dedi.

Hayırsever iş adamı Ahmet Keleşoğlu’nu bir patron olarak değil, bir baba ve bir ağabey olarak görüp tanıdığını söyleyen Abdullah Alkan, “Ahmet Bey, şirket ve holdingde çalışan herkesin fikrini alır ve açıkça konuşmalarını isterdi. Onun her dediğini yapmazdık. Fikrimizi söyler, bazı kararlarında bunun yanlış olduğunu söyler ve kendisini uyarırdık. Aradan 3-4 ay geçtikten sonra bizi telefonla arar ve siz haklı çıktınız, iyi ki benim sözümü dinlemediniz diyerek bizi tebrik ederdi” şeklinde açıklamalar yaptı.

21 Kasım 1924 tarihinde Karaman'ın Ermenek ilçesinde Hacı Mustafa Efendi ve Emine Hanım’ın beşinci çocukları olarak doğan Ahmet Keleşoğlu’nun, ilokula başlamadan önce babasından Kur’an-ı Kerim okumayı ve namaz kılmasını öğrendiği ifade eden Alkan, 1934’de Merkez İlkokulu’na iki yıl gecikmeyle başladığını ve en çok sevdiği dersin de matematik olduğunu söyledi. 1939’da ilkokulu bitirdikten sonra Konya Askeri Ortaokulu’na sınavları kazanmasına rağmen sağlık muayenesinde gözlerinin askeri eğitime elverişli olmadığı gerekçesiyle okula kabul edilmediğini dile getiren Alkan, yıllar sonra Keleğoğlu’nun bu durumu; “Her şeyde bir hayır vardır. Büyük bir istek ve hevesle sınavlara katıldım kazandım, eğer askeri okula kabul edilseydim iş adamı olamayacaktım” sözleri ile ifade ettiğini kaydetti. 50’li yıllarda babasının isteği üzerine “tüccar” olarak 47’de babasının verdiği 50 Reşat altınıyla Ermenek’te açtığı Mevsim Tuhafiye dükkanıyla ticaret hayatına atılan ve 1952’de, “Beş bin lira biriktirdikten sonra” Mustafa Karpuzcu’nun küçük kızı Nezahat Karpuzcu ile 49’da nikâhları kıyılan ve 50’de de düğünleri yapılarak evlenen Keleşoğlu’nun, 1958 yılında Konya'da kayınpederi Mustafa Karpuzcu’nun ortaklığıyla Selçuk Ecza Deposu'nu kurarak iş hayatında yükseldiğini belirten Alkan, şunları dile getirdi: “1970'li yıllarda İstanbul ve Adana şubelerini açarak, bu sektörde Türkiye’de ilk olarak “Çok Şubeli Ecza Deposu” unvanını elde etti. 1987 yılında Selçuk Ecza Deposu'nun içinde bulunduğu “Selçuk Ecza Holding A.Ş.” ikinci dağıtım kanalı olan As Ecza Deposu'nu kurdu. Daha sonra borsaya girdik. Selçuk Ecza Holding A.Ş’nin yüzde 20 hissesi halka arzedildi. Bu holdinge bağlı diğer sektörlerdeki şirketlerin hisselerin yüzde 51’ini ise Ahmet ve Nezahat Keleşoğlu Vakfı’na hibe etti. Bu vakıf Türkiye’de 3’üncü sıradadır. “Güven, Denge, İstikrar” sloganı üzerine kurulan holding ve şirketler banka kredisi kullanmadan kendi öz sermayesi ve 6,500’den fazla çalışanı ile yoluna devam ediyor.”

HAYIR HİZMETLERİNDE BULUNDU

Ahmet Keleşoğlu'nun Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ne yaptığı katkılarıyla, Bakanlar Kurulu kararı ile fakültenin adı “Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi” olarak değiştirildiğini ve eğitimin yanında kültür alanında da pek çok destekte bulunduğunu dile getiren Alkan, “Bu doğrultuda Konya Selçuklu Belediyesi'nin tahsis ettiği alanda yapılan Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi, 5 Mayıs 2007'de hizmete girmiştir. Ayrıca Ermenek'te inşa edilen Nezahat - Ahmet Keleşoğlu Camii 2008 yılında hizmete açılmıştır” dedi. Vakfın 8 okul yaptırdığını ve Ermenek’teki cami ve külliyeden her gün fakir 250 aileye aş gittiğini, Ermenek maden faciasında ölen ailelerin bütün çocuklarının eğitim masraflarının vakıf tarafından üstlenildiğini sözlerine ekleyen Alkan, “1958 yılından bu yana geçen zaman diliminde ticari yaşamındaki başarılı çalışmalarını özellikle eğitim alanında yaptığı hamleler ile destekleyen Ahmet Keleşoğlu; Selçuk Üniversitesi Senatosu'nun 2005 yılında aldığı karar gereğince "Eğitim Bilimleri" dalında "Fahri Doktorluk Payesi"ne layık görülmüştür. 2008'de de ülkemize yaptığı eğitim, kültür, sanat, sağlık alanlarındaki katkılarından dolayı, TBMM'de yapılan bir törenle kendisine Türkiye Büyük Millet Meclisi "Üstün Hizmet Ödülü" verilmiştir” dedi.

Alkan, sunum şeklinde yaptığı konuşmasını “57 yıl içerisinde ülkemizin en büyük şirketlerinden olan Selçuk Ecza Holding ve Ahmet-Nezahat Keleşoğlu Vakfı; “güven, denge, istikrar” ilkeleri ile sonsuza kadar yaşayacaktır. Biz çocukların seni unutmayacağız, unutturmayacağız. Mekânın cennet, ruhun şâd olsun Dr. Hacı Ahmet Keleşoğlu!” sözleriyle tamamladı. Konya İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sohbetin sonunda katılımcılara, 40’ı çıkan Ahmet Keleşoğlu’nun ruhuna Hacıveyiszâde Camii’nde indirilen hatimler, okunan ilahiler ve dualarla birlikte dağıtılan şekerlerden ikrâm edildi. Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü de, Abdullah Alkan’a çeşitli kitaplardan oluşan yayınlar hediye etti.