MEB’in yeni açılacak okullarda abdesthane ve mescit açılması zorunluluğu getiren yönetmelikle ilgili Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Vatan Partisi yürütmenin durdurulması istemiyle dava açarken Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen kararın yerinde ve memnuniyet verici olarak niteledi

EĞİTİM-SEN, EĞİTİM-İŞ VE VATAN PARTİSİ DAVA AÇTI

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle; yeni açılacak okullarda mescit bulunması şartını getirmişti. Eğitim Sen (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası)  ile Eğitim-iş ( Eğitim ve Bilim İş görenleri Sendikası) Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kurum Açma Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nin durdurulması için Danıştay’a dava açtı. Vatan Partisi Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni açılacak kurumlarda mescit zorunluluğu getiren yönetmeliğin iptali için Danıştay’a başvuruda bulundu. Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen kararın yerinde ve memnuniyet verici olarak niteledi.

MEB'in Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğine göre, yeni açılacak tüm okullarda abdesthane ve mescit açılması kararı 24 Haziran’da yayınlanan resmi gazeteyle yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikte aynı zamanda mescitler doğal aydınlatmalı ve uygun mekanlarda olması, kadın erkek için ayrı ayrı mescitlerin olması kararı alınmıştı. Yürürlüğe giren bu kararı değerlendiren Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, Eğitim Bir-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Nazif Karlıer ve Eğitim Bir-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin Toplumun ihtiyaçlarına en iyi şeklide cevap verildiğini söylediler.

UYGULAMALI EĞİTİM ÖNÜ AÇILDI

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi; Okullarda abdesthane ve mescit açılması kararının sevindirici olduğunu belirterek, dini eğitimin uygulamalı olarak yapılmasının da önünün açılmış olduğunu belirtti. Okullarda dini eğitim mutlaka mescitlerde verilmesi gerektiğine değinen Latif Selvi, “Toplum olarak bunu daha önceki yıllarda da hükümetlerden talep edildi. Daha önceleri okullarda mescit yokken öğrencilerin camileri gezip görerek dini eğitim almaları öngörülmüştü. Mevcut hükümetimizin tüm okullarda doğal ışıklı ortamlarda mescit açılmasına izin vermesi yerinde ve olumlu bir karardır. Toplumun yüzde 98’nini Müslüman olduğu bir yerde böyle bir kararı bizlerde tam anlamıyla destekliyoruz. Zaten toplumun da temel talepleri okullarda mescitlerin bulunması yönündeydi. Dinin uygulamalı olarak öğretilmesi hepimiz açısından güzel bir durum ve istediğimiz bir durum. İslam dini sadece teori olarak değil uygulamalı olarak öğretildiği zaman tam manasında gerçekleşmiş olur. İnsanlar ibadetlerini tam olarak yapmakta mükelleflerdir. Bunun için devletimiz gerekli imkanları sunmuştur. Okullar sadece eğitim alının bir yer değil aynı zamanda sosyalleşmenin de en çok olduğu yerlerdir. Bundan sonraki dini eğitimlerde de daha iyi daha öğretici olacağının umuyoruz.

KENDİ İSTEDİKLERİ OLMAYINCA KIRMIZI GÖRMÜŞ BOĞAYA DÖNÜYORLAR

Okullarda mescit yapılması kararına karşı çıkan bazı grupları da eleştiren Latif Selvi, bu grupların 40 yıl önce de aynı durumlara karşı çıktığının altını çizdi. Toplumu ilgilendiren konuların kendi lehlerinde karar alınmadığında bu grupların kırmızı görmüş boğaya döndüğünü söyleyen Latif Selvi, “Türkiye’de bazı gruplar özellikle dine karşı bazı düzenlemelere tüm tepkilerini koyuyorlar. Bu gruplar, kendilerini demokrasi savunucuları gibi savunurken toplumu ilgilendiren ve herkesin istediği kararların alınmasından oldukça rahatsız oluyorlar. Bu grupların tavırları geçmişte böyleydi bundan sonra da böyle olacak. Devletin görevi, toplumun isteklerini karşılamakla yükümlüdür. Bu dünyanın her yerinde böyledir ve Türkiye’de de bu böyle oluyor. Bazı grupların bu kararlara tepki göstermesi bizleri üzüyor” şeklinde konuştu.

KARAR HERKESİ İLGİLENDİRİYOR

Eğitim Bir Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Nazif Karlıer, resmi gazetede yayınlanan okullarda abdesthane ve mescit yapılmasının doğru bir karar olduğunu söyledi. Öğrencilerin dini eğitim almalarında da kolaylık getirecek uygulamanın her kesimi ilgilendirdiğini sözlerine ekleyen Karlıer, “24 Haziran’da yürürlüğe giren bu uygulama hem öğretmenleri hem de öğrencileri sevindirdi. Okullarda namaz kılmak isteyen kız ve erkek öğrenciler ayrı mescitlerde ibadetlerini yapabilecekler. Aynı zamanda okullardaki öğretmenler de bu uygulamadan en iyi şekilde yararlanacak. Yüzde 99 oranında Müslüman nüfusa sahip bir ülkenin en doğal hakkı da okullarda ibadethane bulunmasıdır. Bunu şu anki hükümetimiz sayesinde kazandık ve bu karar ilerleyen yıllarda da bozulmadan devam eder” dedi.

FİİLİ DURUM RESMİLEŞTİRİLDİ

Eğitim Bir Sen Konya 2 Nolu Başkanı Şenol Metin okullarda abdesthane ve mescit açılması Türkiye’nin insan haklarının geliştirdiğinin göstergesi olarak değerlendirdi. İnsanın en temel hak ve temel hürriyetleri arasında ibadet yapmak olduğunun altını çizen Şenol Metin, “Siyasi iradenin bu konuyu yürürlüğe koyması hepimizi çok sevindirdi. Toplumumuzun fiili durumu artık bu kararla resmileştirilmiş oldu. Kısacası toplum bunu istiyordu hükümeti ise bunu resmileştirerek toplumun isteklerine cevap vermiş oldu. Daha önce bu kararın alınması için hükümette talepler iletilmişti. Fakat bazı yapılar bu karara karşı çıktığı için gecikme yaşandı. Bu karara karşı çıkan gurupları esefle kınıyorum ve toplumun çoğunluğunu ilgilendiren bu karara saygılı olmaları gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu

ÜLKE ADINA DOĞRU KARAR

Türk Eğitim-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkanı Tanfer Ata, toplumun yüzde 99’ü Müslüman olan bir ülkede bu kararın doğru olduğunu belirterek, destekledi. Okullarda mescit açılma kararının detaylarıyla anlatan Tanfer Ata, ‘Bu karar diğer dini grupların da buna benzer istekte bulunmalarına neden olabilir, siyasilerimiz bu konuda dikkatli olsunlar” uyarısında bulundu. Öğrencilerin dini eğitimlerini okullarda uygulamalı olarak olmasında hiçbir sakınca olmadığını belirten Ata, “Öğrenciler okullarda dini eğitimlerini alırken mescitleri kullanarak rahat rahat ibadetlerini yapsınlar. Türk Eğitim-Sen olarak işin doğru yapıldığını düşünüyoruz ve bu karara açıkça destek veriyoruz. Bizim tek eleştirimiz burada; bu konunun, siyasi malzeme olarak kullanılması olur. Din eğitimde siyasi malzeme olmamalı. Bu konu vatandaşımızın en tabii hakkındır. Devlet bununla ilgili gerekli tedbirleri alır, düzenlemeleri yapar sonuçta çıkarılan yönetmelik doğrultusunda vatandaşımızın işini kolaylaştırma, öğrencilerimize ibadete teşvik etmekle maksatlı olduğu için birilerinin eleştirmesine bizim umurumuzda olmaz. Seçim zamanlarında ‘Biz okullara mescit açtık, bizim sayemizde okullarda mescitler oluştu’ gibi ibareleri duymak istemiyoruz. Çünkü din; Allah’la kul arasındadır. Devletin vatandaşlarına dini hizmetlerde yardımcı olmak asli görevidir. Bu konularda azami dikkat gösterildiğinde mescit açılmasında hiç kimse rahatsız olmamalı diye düşünüyoruz. Zaman içerisinde, ‘Müslümanlara mescit açılıyor bende Hıristiyan’ım, bana da kilise açın, bize de bu imkânları sağlayın’ diye talepler gelebilir. Bu da duyduğumuz diğer bir endişedir. Bu endişeleri de hesaba katmada fayda vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfusu yüzde 99 oranında Müslüman olduğuna göre okullarda mescit açılması İslam dinine yönelik kolaylaştırıcı faaliyetlerde bulunulmasında hiçbir sakınca yok. Siyasilerimiz bu konulara dikkat etsinler” diye konuştu. 

 Servet R. Çolak – Memleket