İSTANBUL (AA) - Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "2001-2002 eğitim-öğretim yılında yüzde 11 olan okullaşma oranı bugün itibarıyla 5 yaş grubunda net yüzde 67,17, brüt yüzde 70,19'a ulaşmıştır. Okul öncesi eğitim alanındaki gelişmeler sadece okullaşma oranlarıyla da sınırlı değil." dedi.

Gelecek Eğitimde Derneğince Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen Okul Öncesi Eğitim Zirvesinde konuşan Avcı, çocukların eğitiminde okul öncesi dönemlerin öneminin tüm dünyada eğitimciler tarafından kabul edildiğini anlattı.

"Hepimiz artık biliyoruz ki okul öncesi, o kritik aşamada alınan eğitim gerek ailede gerekse eğitim kurumlarında alınan eğitim, daha sonra çocuğun bütün eğitim ve öğretim hayatında etkili oluyor. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversitede hatta kariyerinde de etkili oluyor" diyen Avcı, bunun için bakanlık olarak da bu dönemde çocukları hayata ve okula hazırlama konusunda okul öncesi eğitime çok büyük önem atfettiklerine işaret etti.

Bakanlık olarak erken çocukluk eğitimindeki vizyonu Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda güncellediklerini belirten Avcı, "Her çocuk için nitelikli ve kolay ölçülebilir erken çocukluk eğitimi hedefiyle bu alandaki temel çerçevemizi oluşturuyoruz. Her çocuğun en az 1 yıl okul öncesi eğitim almış olmasını zorunlu eğitime başlamasını kısa vadedeki en önemli hedefi olarak görüyoruz. Orta ve uzun vadede ise 4-5 yaş grubunda yüzde 100 okullaşmış kaliteli bir okul öncesi eğitimi amaçlıyoruz." diye konuştu.

Hedeflerini gerçekleştirebilmek için son 2 yılda bu alanda yapılan çalışmalara ilişkin bilgi veren Bakan Avcı, 2014'te Temel Eğitim Genel Müdürlüğü bünyesinde, Erken Çocukluk Eğitimi Daire Başkanlığını kurduklarını belirterek, fiziki mekanlardan tam kapasiteyle yararlanabilmek için günlük 6 saat ve yarım günlük eğitim modeline geçtiklerini aktardı.

Avcı, şunları kaydetti:

"Daha önce özellikle sadece bakım hizmeti gibi görünen bu kurumlarımızın, eğitim kurumları olduğunu ayrıca vurgulayarak 6 saatlik yarım günlük eğitim programlarıyla mümkün olduğu kadar daha fazla çocuğumuzun erken çocukluk eğitiminden yararlanmasının yoluna açtık. Mevzuatımıza resmi okul öncesi eğitim kurumlarında eğitim hizmetinin ücretsiz olduğu günleri getirdik. Böylece ekonomik sebeplerle okul öncesi eğitimine engel olan çocuklarımızın önünü açmaya çalıştık."

- "Okul öncesi eğitimde artış sağlandı"

Şartlı eğitim yardımı uygulamasını da anlatan Avcı, yaklaşık 20 bin çocuğa maddi destek vererek okul öncesi eğitimden faydalanmalarını sağladıklarını vurguladı.

Avcı, çalışan annelerin tam gün talebini karşılamak için çocuk kulüplerini yaygınlaştırdıklarını dile getirerek, çocuk kulüplerinin faaliyetlerini çeşitlendirdiklerini ve düzene koyduklarını belirtti.

Farklı kurumlara bağlı olarak faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarını da bakanlığın sistemine kaydettiklerini dile getiren Avcı, okul öncesi eğitimde fiziki mekan sorununu çözmek adına 2 derslikli anaokulu projeleri hazırlayarak, tüm illere projelerini gönderdiklerini söyledi.

Avcı, tüm erken çocukluk eğitim kurumlarına ücretsiz eğitim materyalleri dağıttıklarını ve dağıtmaya da devam ettiklerini ifade ederek, yürütülen bu ve benzeri faaliyetler neticesinde son 2 yılda okul öncesi eğitime devam eden çocuk sayısında yaklaşık 150 binlik artış sağlandığını kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "2001-2002 eğitim-öğretim yılında yüzde 11 olan okullaşma oranı bugün itibarıyla 5 yaş grubunda net yüzde 67,17, brüt yüzde 70,19'a ulaşmıştır. Okul öncesi eğitim alanındaki gelişmeler sadece okullaşma oranlarıyla da sınırlı değil. 2002 yılında 14 bin 295 olan bu çağ grubuna yönelik öğretmen sayısı, bugün 72 bin 228'e çıkmıştır. Son şubattaki atamalarımızla birlikte 72 bin 228'e çıktı." diye konuştu.

- 4+4+4 düzenlemesi

Şubat ayında atanan, şimdi hizmet içi eğitimlerini alan okul öncesi eğitim öğretmenlerinin de zirvede bulunduğunu aktaran Avcı, şöyle devam etti:

"Ben de bu vesileyle yeni göreve başlayan tüm öğretmenlerimize hayırlı, sağlıklı, mutlu bir meslek hayatı diliyorum. Bu dönemde bu çağ grubuna yönelik derslik sayımız 5 kattan daha fazla arttı. 11 bin 314 dersliğimiz vardı, şimdi 58 bin 265 dersliğimiz var. Bu rakamları verirken de tereddüt ediyorum çünkü sürekli artıyor. Benim konuşma metnimin hazırlandığı saat itibarıyla söyleyeyim 58 bin 265 dersliğimiz var. 4+4+4 düzenlemesinin en önemli ilkelerinden biri de her çocuğun özel olduğu, kendine mahsus özel yetenekleri olduğu, eğitimin en önde gelen hedefinin de bu her çocuğa özel, özgü o yetenekleri ortaya çıkarılması, mümkün olduğu kadar erken yaşta keşfedilmesi ve ona göre geliştirilmesidir. En temel, 4+4+4 düzenlemesini yaparken gözettiğimiz en temel ilkelerden biri buydu. Çünkü 8 yıllık kesintisiz eğitim tüm çocuklarımızın önüne tek bir kulvar koyuyordu. Özelliklerine bakmaksızın, becerilerine, eğilimlerine bakmaksızın tek bir kulvar açıyordu ve o kulvarı da herkes için zorunlu hale getirmişti. 4+4+4 düzenlemesinin yaptığı en büyük yenilik ve katkı her çocuğumuzun önüne olabildiğince kendi yeteneklerini sergileyebileceği, becerilerinin farkına varabileceği, sadece çocuğumuzun değil, ailenin, öğretmenlerin de çocuğumuzun özel yeteneklerinin, becerilerinin, eğilimlerin olabildiğince erken yaşta keşfedilebileceği bir kulvarlar yelpazesi açmaktı. Bunu da yaptık, yapıyoruz, bundan sonra daha da çeşitlendireceğiz."

Bunun en önemli, kritik aşamalarından birinin de erken çocukluk eğitimi çağı olduğuna işaret eden Avcı, bu alanda faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarına, mesai arkadaşlarına, katkıda bulunan tüm hayırseverlere teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın eğitim için yaptığı katkılar için özel olarak teşekkür ettiğini ifade eden Nabi Avcı, çalışmanın da tüm eğitim camiası için, özellikle erken çocukluk çağı eğitim için hayırlara vesile olmasını diledi.

Konuşmaların ardından, Bakan Avcı'ya, Özel Öğretim Kurumları Birliği (ÖZKUR-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Hami Koç tarafından plaket takdim edildi.

Daha sonra Emine Erdoğan ve Nabi Avcı'nın da aralarında bulunduğu katılımcılar aile fotoğrafı çektirdi.

Bakan Avcı, zirve kapsamında açılan standları da ziyaret etti.

AA