O anıtın yapılış hikayesi ve Hi Jolly

O anıtın yapılış hikayesi ve Hi Jolly

Gazetemiz yazarı Hilal Seyhan ABD Özgürlük Anıtı'nın yapılış hikayesindeki önemli bir ayrıntıyı yazmıştı. İşte o bölüm...

Sene 1851 Amerika daha yeni yeni emeklemeye başlamış bir devlet. Kabadayılık yapamıyor henüz dünyaya. Devletlerin kurulmasına veya yıkılmasına hüküm veremediği yıllar. İşte o yıllarda bu tür direktifler Washington’dan değil İstanbul’dan veriliyordu. Kuzey Amerika kıtasının, henüz keşfedildiği bu yıllarda bu kıtanın batısında ve de western filmlerinden hatırlayacağınız üzere altına hücum diye bir furya başlamıştı. O yıllarda akın akın Amerikalı batıya göç ediyordu “sarı madeni” bulmak üzere. Ancak kıtanın asıl sahipleri Kızılderililer sarı benizli olan bu insanlara rahat vermiyordu. Ordunun sarı benizlileri korumak için refakat etmesi de ağır yük katarları yüzünden mümkün olmuyordu. Katarlar Birleşik Devletler süvarilerine ayak uyduramıyorlardı.


Çevik ve atak olan Kızılderililer ise her defasında sarı benizli Amerikan süvarilerine kök nasıl sökülür öğretiyorlardı. Birleşik devletlerin bu aciziyeti karşısında 1851yılında senato Askeri İşler Komisyon Başkanı Jefferson Davis, çöl bölgelerinde ordu malzemelerinin develerle taşıtılması fikrini ortaya atar. Ancak senatoda devenin neye benzediğini bilenler ve bilmeyenler ikiye ayrılır. Deveyi bilmeyenler doğal olarak karşı çıkar bu fikre fakat bilenler galip gelir. Ordunun keşif, kurye ve nakliye işlerinde kullanılmak üzere hecin develerine Savunma Bakanlığı adına bir deve yükü ödenek verirler.

Bu develeri getirme işi de Binbaşı Wayne verilir. Wayne soluğu Türkiye’de alır ama o zamanlar toprak bütünlüğümüzün içinde Kuzey Afrika ve Ortadoğuda vardı. Wayne Tunus, İzmir ve İstanbul’a geçer. İşte o zaman mühim bir hadise olur Osmanlı Devleti’nde ilk ve tek deve buhranı patlak verir. Binbaşı Wayne Efendi, bir iki tane almaz ki düzinelerce deve alır. Deve piyasası bugünkü terimle deve borsası bileşik endeks yapar. Üstüne üstelik deve ihracatı yapılması da o senelerde yasaktır. Çünkü Kırım Harbi yeni bitmiş olası bir savaşta da Osmanlı Ordusu elindeki deve filosunu gözden çıkaracak durumda değildir. Sultan Abdülmecithan ise deve filosu yerine demiryolları ağını tercih ederek Binbaşı Wayne Efendi’ye deve ihracatı iznini vermekle kalmaz ayrıca kendi şahsına ait çok değerli 6 tane beyaz deveyi de eşantiyon olarak eline verir. Binbaşı Wayne’in bu keşmekeş dizisi sırasında tanıştığı biri vardır ki konumuzun asıl adamı odur. Yaşamı ünlü western filmlerinin sen oryalarını aratmayacak şekilde hatta Oscar’a aday olacak türden olan bu Türk delikanlısının adı Hacı Ali’dir. Deve ticaretinden ve kervancılıktan anlayan Hacı Ali’yi Binbaşı Wayne yanında götürmek ister Amerika’da deveyi kim görmüş ki huyundan suyundan anlasın. Tophane rıhtımından kalkan deve yüklü gemiyle vatanından ayrılan Hacı Ali için ayrılış o ayrılıştır.

Kendide bilmediği kaderine 22 yaşında, 10 Şubat 1857 Amerika’ya ayak basar. Gözü kara ve neşeli kişiliğiyle sığır çobanları tarafından çok sevilen Hacı Ali adını bir türlü heceletemez adını olur Hi Jolly (selam neşeli). Deve konusunda uzman olan Hacı Ali namı diğer Hi Jolly brifinginler verir bir dizi. Bir ve nasıl çövdürülür, nasıl beslenir, nasıl yük taşıtılır. Sarı benizlilere öğretir. Kızılderililer ise ringe çıkmış olan bu develeri görünce cin çarpmışa dönerler.

Aradan uzun uzun seneler geçer Hacı Ali Meksikalı bir kızla evlenmiş iki tanede nur topu gibi kızı olmuştur. Ve hala altımna hücum devam etmektedir. Yaşı ilerlemesine rağmen o da modaya uyar ve altına hücum eder. Fakat yolara düştüğü topraklar onu Colorado’da pes ettirir cebinde 60 cent ile hayata 67 yaşında göz yumar. Onu Quartzsite bölgesinde küçük bir mezarlığa defin ederler.

Vefaya bakın, sadece bizde İstanbul’da semt adı değildir. Arizona eyaleti Hacı Ali’nin hatırasına birde anıt dikerler. Tepesine deve oturtulmuş bu anıtın plakasında şunlar yazılıdır.”Hi Jolly’nin son kampı. 1828’de Suriye’de doğdu. Bu ülkeye 10 Şubat 1857’de gelmiştir. Deveci, denkçi ve kılavuz olarak 30 yıldan fazla Birleşik Devletler Hükümeti’ne doğrulukla hizmet etmiştir. 12 Aralık 1902’de Quartzsite’de ölmüştür.” …

Amerikanın güneybatısında hala şu hikâye anlatılırmış; Ay ışığı altında kırmızı bir deve, korkusuz binicisiyle sabaha kadar çöllerde koşuşturmaktadır...

Baki olan bu gök kubbede hoş bir seda da Hacı Ali’den kalmış. Taa Amerikalarda…