MÜSİAD Konya'da konuşan Prof. Pehlivanlı: Dijital dünyada pazar olmaktan çıkıp üretici konumuna gelmeliyiz

MÜSİAD Konya'da konuşan Prof. Pehlivanlı: Dijital dünyada pazar olmaktan çıkıp üretici konumuna gelmeliyiz

MÜSİAD Konya Şubesi tarafından düzenlenen 'Kriz Dönemlerinde Risk Yönetimi' konferansında konuşan Prof. Dr. Davut Pehlivanlı, "Dijital dünyada pazar olmaktan çıkıp üretici konuma gelmeliyiz" dedi

Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Risk ve Denetim Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Davut Pehlivanlı, video konferans yoluyla gerçekleştirilen toplantıda, “Kriz Dönemlerinde Risk Yönetimi" anlattılar.

Pazar Olmaktan Çıkıp Üretici Konuma Gelmeliyiz

Video konferans yoluyla gerçekleştirilen konferansta ilk sözü alan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Risk ve Denetim Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Davut Pehlivanlı, kriz dönemlerinde risk yönetimine vurgu yaptı. Prof. Dr. Pehlivanlı, Pandemi döneminde özellikle e-ticaretin yükselen bir kavram olduğunu, uyum sağlayamayan veya rekabet edemeyen firmaların bu dönemde rakiplerinin gerisinde kaldığını söyledi. Pehlivanlı, "Değişim sadece dijital platforma yatırım yapmak değil, sizin müşteri alışkanlıklarınızı e-platforma taşımanız gerekmektedir. Proaktif olmadıkça rakipleri yakalamak mümkün olmaz. Risk yönetimi ve riskleri öngörerek önceden inisiyatif almak, şirketlerin rekabet ortamında ayakta kalması açısından da kritik bir faktördür.

Risk yönetimi, sadece büyük şirketler için geçerli bir kavram değil, her ölçekteki işletmelerin ihtiyacına göre konumlandırılabilecek elzem bir yapıdır. Risk yönetimine göre işletmeleri yönettiğiniz takdirde, değişimi yakalama ihtimaliniz de daha yüksek olacaktır. Bu sayede sürdürülebilir bir işletmeyi hayatta geçirmiş olursunuz.

Dijitalleşmede biz halen bir pazarız. Maalesef ki bu pazarda tüketim toplumuyuz. Gençlerimiz bir oyun yazarak dünyaya satabilir. Ama maalesef ki, hala Youtube da içerik üretmeyi, tiktok ta kendince komiklikler yapmayı iş zanneden bir neslimiz var. Aslında o nesli de bizler yetiştiriyoruz. O nesli oyun oynamaktan ziyade kodlamaya yönlendirmemiz ve yapay zeka taraflarında çalıştırmamız gerekiyor. Gençlerimize bir vizyon oluşturmamız gerekiyor. Vizyon oluşturamadığımız için de gençlerimizi tetikleyemiyoruz” dedi.

Teknoloji Kullanımında Geriye Dönüş Mümkün Değil

Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan da “Salgının hızla yayılmasıyla birlikte, dünya bir anda durdu. 4 milyara yakın insan evlerine kapanmak durumunda kaldı. Bir anda bildiğimiz, alıştığımız dünyanın değiştiğini gördük. Bildiğimiz bütün ezberler bozuldu. Artık bir ülke öksürdüğü zaman bütün ülkeler nezle oluyor. Bu da bizi değişimlere ayak uydurmaya, dijitalleşmeye uyum sağlamaya yöneltiyor.

Birçok firma, cirolarını ve müşterilerini kaybetti. Her şirket kendini değiştirmek zorunda. Değişime hiçbir kuruluşun veya kurumun direnmesi mümkün değil. Şirketlerin de gücü, başarısı ve çalışanlarının değeri, böyle kriz dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Kriz dönemlerini yönetmekte ve aşmakta başarılı olmayan kurumlar uzun ömürlü olamamaktadır. Bu değişmelerden ve gelişmelerden hızla ders alıp uyum sağlanmalıdır.

Artık internet, hayatımızın değişmez parçası olmuştur. Bu süreçten geriye dönüş mümkün değildir. Gelişmiş teknolojiden az gelişmiş bir teknolojiye dönülmez. O yüzden bu değişime uyum sağlayan şirketlerimiz gelecekte başarılı şirketler olacaktır. Artık birçok işi, iş yerimizde değil, dışarda evlerde yapmaya, toplantılarımızı dijital ortamlarda yapmaya alışacağız. Bazı gereksiz işleri ortadan kaldıracağız. Yeni dönemde dair hiçbir şeyi bilmemiz mümkün değil. Bütün şirketler; ne yapıyoruz, neleri doğru yapıyoruz, neleri yapmamalıyız sorularını kendilerine sormaya başladı. Şirketler ciddi bir değer analizi yapmalı, bütün gereksiz işlemleri atmalı ve ölü yatırımları durdurmalı.

İş dünyası kazan kazan dünyasıdır. Tek taraflı kazanç asla olmaz. Kazanmanın da yolu kazandırmaktan geçmektedir. Ne kadar paylaşmasını bilirsek, ortaklık ve dayanışmayı çok iyi kavrayabilirsek krizleri de o kadar kolay aşabiliriz.

Yeni dönemde israfa, aç gözlülüğe ve gösteriş harcamalarına yer yoktur. Yenidünyada yalınlık, açıklık, dürüstlük ve şeffaflık ön plana çıkmaktadır. Şirketler artık ürünlerini ve hizmetlerini değil, dürüstlüklerini ve değerlerini pazarlıyor. Yenidünyanın fatihleri artık girişimciler, veren el olmasını bilenler, tükettiklerinden daha fazlasını üretmesini bilenler olacaktır. Salgın şunu da gündeme getirdi, iş dünyası bir maraton. Yarış her gün yeniden başlıyor. İşletmeler bu salgından sonra gelirlerinin peşinden aslanlar gibi koşmalı, masraflarından da ceylanlar gibi kaçmalılar. Yeni dönemde ayakta kalmak için bu prensipler çok daha önemli hale geldi” dedi.

mm.jpg

Etiketler :