Meslek Liseleri Üretim Yapabilme Kapasitelerini İspatladı

Meslek Liseleri Üretim Yapabilme Kapasitelerini İspatladı

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bozgeyikli, yeni tip koronavirüs ile mücadele sürecinin meslek liselerinin niteliğini gösterdiğini söyledi.

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bozgeyikli, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele sürecinin meslek liselerinin niteliğini gösterdiğini belirterek, "Bu okullar öğretmen ve öğrencileriyle bir araya gelerek temizlik malzemelerinden maske üretimine, tek kullanımlık önlük ve tulumdan yüz koruyucu siperlere kadar çok farklı alanlarda üretim potansiyellerini ortaya koymuşlardır." dedi.

Muhabirinin sorularını yanıtlayan Bozgeyikli, meslek liselerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Bozgeyikli, mesleki ve teknik eğitimin, tüm ülkelerin kendi ekonomik büyüme hedeflerine göre büyük önem atfedilen bir alan olduğunu kaydetti.

Bozgeyikli, Türkiye'de mesleki eğitimin Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren devlet politikası haline geldiğini aktararak, "1960'lı yıllardan itibaren planlı kalkınma anlayışına dayalı hazırlanan kalkınma planlarının neredeyse tümünde mesleki eğitim sürekli ön planda tutularak güçlendirilmesi gerekliliği vurgulanmıştır.

Sonuçta 1990'lı yılların son dönemine kadar meslek liseleri başarılı öğrencilerin öncelikle girmeyi tercih ettikleri ve sınavla öğrenci alan kurumlar haline gelmişti. Ancak 28 Şubat dönemi olarak anılan dönemde özellikle 1998'de Yükseköğretim Kurulu tarafından alınan yüksek öğretime geçişte meslek lisesi mezunlarına uygulanan katsayı kararı ile bu liselere talep ciddi oranda düştü." diye konuştu.


Prof. Dr. Bozgeyikli, 2000'li yıllardan günümüze mesleki eğitimde nicel ve nitel gelişmelerin sağlanması adına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından birçok projenin hayata geçirildiğini anımsatarak, "Bunlar arasında 2002-2007'de 'Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi-MEGEP', 2012-2014'te 'Mesleki Becerilerin Geliştirilmesi Projesi-MESGEP', 2003-2007'de 'Türkiye'de Mesleki Teknik Eğitimin Modernizasyonu Projesi-MTEM' ve 2008-2010'da 'İnsan Kaynaklarının Mesleki Eğitim Yolu ile Geliştirilmesi Projesi-İKMEP' gibi örneklendirilebilecek çeşitli projeler yapıldı." bilgisini verdi.

Bu açıdan bakıldığında mesleki eğitimin başta hükumetler olmak üzere çalışma hayatındaki ilgili paydaşların sürekli güçlenmesini istediği bir eğitim türü olduğuna dikkati çeken Bozgeyikli, şöyle devam etti:

"Buna rağmen kronikleşmiş birçok soruna sahip olduğu için bir türlü istenen noktaya gelememiştir. Ancak son dönemde mesleki ve teknik eğitimde yaşanan gelişmeler sorunların çözümü noktasında umut vadetmektedir.

Özellikle OSB'lerde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle mesleki ve teknik okul sayısının arttırılması ve sektörün mesleki ve teknik eğitimle iş birliğini arttırmaya dönük belli alanlarda eğitim vermek üzere açılan istihdam garantili meslek liseleri gibi uygulamalar kısa vadede etkili sonuçlar ortaya koymuştur.

Nitekim son birkaç yılda mesleki eğitime yerleşen öğrenci sayısının yüzde 17, mesleki eğitim merkezlerine kayıt yaptıran öğrenci sayısının ise yüzde 62 oranında artmış olması mesleki ve teknik eğitim adına oldukça olumlu gelişmelerdir. Özellikle istihdam garantili meslek liselerine başarılı öğrencilerin yönelmeye başlamış olması sorunların çözümü adına yapılan uygulamaların doğru olduğunu göstermektedir."

Salgın döneminde eğitim ve meslek liseleri
Bozgeyikli eğitim anlayışındaki değişime vurgu yaparak, "Kovid-19 salgınının sadece birkaç hafta içinde, dünya çapında öğrencilerin eğitim alma şeklini değiştirdiği bu günlerde teknolojinin sağladığı faydalar geleceğin eğitimi için çok önemli ip uçları veriyor.

Kaldı ki günümüzde dijital teknolojinin ulaştığı nokta, kültürden sosyal yaşama, alışkanlıklardan önceliklere kadar her şeyi derinden etkileyerek, akıllı robotlar, sensörler, yapay zeka, nesnelerin interneti, makinelerin öğrenmesi ve 3D yazıcılar gibi yeni olgularla hayatımızın her alanını çepeçevre kuşatmış durumda. Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni dönem birçok mesleğin geçerliğini yitireceği ve bunun yerine yeni birçok mesleğin ortaya çıkacağı bir dönem." ifadelerini kullandı.

Bugün ilkokula başlayan çocukların ileride, henüz adı telaffuz dahi edilemeyen mesleklerle uğraşır duruma geleceğini anlatan Bozgeyikli, değişim ve dönüşümün şimdiden başladığını söyledi.

Bozgeyikli, salgın döneminde mesleki okulların durumunu değerlendirerek, "Yaşadığımız bu kriz döneminde ülke üretimi için ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösteren mesleki ve teknik eğitimde, sürekli dillendirilen ve hemen herkesin üzerinde hem fikir olduğu teknolojik değişim ve dönüşümü gerçekleştirmek bir zorunluluk halini almıştır." dedi.

Söz konusu meslek okullarının uzun yıllardır üretime katkı yaptığını anımsatan Bozgeyikli, şöyle devam etti:

"2019'da yaptıkları üretimle Türkiye ekonomisine 392 milyon lira kazandırdılar. Kovid-19 nedeniyle olağanüstü günlerden geçtiğimiz günlerde bu okullar birçok alanda üretim için gerekli olan teknik alt yapı ve donanımları ile üretim sürecinin en önemli bileşeni olan nitelikli elemanlara sahip olduklarını gösterdi.

Bu okullar öğretmen ve öğrencileriyle bir araya gelerek temizlik malzemelerinden maske üretimine, tek kullanımlık önlük ve tulumdan yüz koruyucu siperlere kadar çok farklı alanlarda üretim potansiyellerini ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla burada alternatif üretim kapasitesi derken bu okulların esas amacının üretim olmadığı ancak ihtiyaç olması halinde üretim yapabilme kapasitesinin de olduğu anlaşılmalıdır."

Bozgeyikli, Türkiye'nin sanayide dijital dönüşümü hızlandırmasının yanı sıra bilim, sanayi ve teknoloji politikaları ile birlikte temel eğitimden mesleki eğitime kadar tüm eğitim olgusunu değiştirmesi gerektiğini ifade etti.

Etiketler :