TBMM (AA) - SEVAL GÜLER - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Yeni yasama yılında mevcut Anayasaya göre parlamentonun itibarını korumak en önemli görevdir. TBMM'nin itibarı 80 milyon vatandaşımızın da itibarıdır." dedi.

Altay, 1 Ekim'de başlayacak TBMM'nin 26. Dönem 3. Yasama Yılı ile ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Tutuklu milletvekillerinin bulunması dolayısıyla parlamentonun yeni yasama yılına "ayıplı olarak" başlayacağını belirten Altay, cezası kesinleşmemiş milletvekillerinin, hukuka aykırı şekilde cezaevinde tutulmasının yanlış olduğunu söyledi.

Parlamentonun yasaların asla çiğnenmemesi gereken yer olduğunun altını çizen Altay, ancak 26. Dönem 2. Yasama yılında iktidar partisinin bazı uygulama ve oldu bittileri ile yasaların Meclis çatısı altında çiğnendiği bir çalışma dönemi geçirildiğini ifade etti.

Altay, şöyle devam etti:

"Anayasanın bile anayasayı yapan organ olarak parlamento tarafından çiğnendiğini görüyoruz. Geçen dönem, adalet kavramının çok ağır yara aldığı, huzur ortamının tahrip edildiği ve toplamda da demokrasinin yara aldığı bir dönem olarak hafızalarımızda kalacak. 'Şu kadar kanun yasalaştı, bu kadar bu oldu' gibi söylemlerin önemi yok. Mevcut Anayasamızın yazdığı haliyle; 'OHAL KHK'leri 30 gün içinde TBMM'de görüşülür' hükmü, anayasal bir hüküm ve bu hüküm TBMM tarafından çiğnenmiştir. Anayasanın emri orta yerdeyken bu KHK'leri görüşmeyip Meclisin başka kanun tasarı ve tekliflerini görüşmesi açık bir anayasa ihlalidir. Bu aynı zamanda KHK'lerin geçerliliğini de tartışmaya açar."

-"Kuvvetler ayrılığını korumak zorundayız"

Altay, 16 Nisan referandumu ile kabul edilen anayasa değişikliği hükümlerinin ilk parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar yürürlükte olmadığına dikkati çekerek, "Bu yeni yasama yılında mevcut Anayasaya göre parlamentonun itibarını korumak en önemli görevdir. TBMM'nin itibarı 80 milyon vatandaşımızın da itibarıdır. Kuvvetler ayrılığının tesisine ve varlığına yönelik, parti ayrımı yapmadan parlamentonun bütün üyeleri azami hassasiyeti, dikkati göstermek, gerekli etik kuralları ortaya koymak ve uygulamak zorunda." diye konuştu.

Parlamentonun yürütme organının vesayeti altında olduğunu ileri süren Altay, Meclisin sembolik, şekilsel, formalite bir organ durumuna düşürüldüğünü, bunun da hiçbir parlamenterin içine sindiremeyeceği bir husus olduğunu dile getirdi.

Altay, şu değerlendirmede bulundu:

"Yapılacak ilk seçimlerden sonra yeni anayasa yürürlüğe gireceği için de parlamentonun yasama yetkisine bir ortak gelecek, bütçe yapma yetkisi ortadan kalkacak, denetim yetkisi de şekilsel hale gelecek. Bu durumda parlamentonun açık olmasıyla kapalı olması arasında fark yoktur. O nedenle yeni yasama yılında parlamentonun sayın üyelerini öncelikle parlamentonun saygınlığını korumaya davet ediyorum. TBMM'nin milletin sorunlarıya ilgili olarak milletten aldığı yetkiyi millet adına kullanma mecburiyeti vardır. Şu anda Meclis; milletten aldığı yetkiyi Erdoğan'a devretmiş görülüyor. Bu da demokrasilerde kabul edilebilir bir durum değildir. "

-"Ülke, 'parlamento var, demokrasi yok' çelişkisinde"

Türkiye'nin adalet, barış ve demokrasi sorunu olduğunu, ülkenin "parlamento var ama demokrasi yok" çelişkisi içine atıldığını ileri süren Altay, bu sorunun çözülmesine, demokrasinin aldığı tahribatın giderilmesine ihtiyaç olduğunu savundu.

Engin Altay, "Umarım parlamento, 26. Dönem 3. Yasama Yılı'nda kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun olarak kendi onurunu, saygınlığını ve prestijini korumayı başarır. Aksi, Türk demokrasisi için büyük bir felakettir." dedi.

AA