ANKARA (AA) - AYNUR EKİZ / İLHAN TOPRAK - AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Meclis malulen emekli oluyor" iddiasına yönelik, "Malulen emekli olan Meclis değil, malulen emekli olan Türkiye'deki vesayetçi anlayıştır." dedi.

Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti'nin yapıcı ve toplumun temel ihtiyaçlarını dikkate alan bir süreci izlediklerini belirterek, anayasa değişikliği teklifinin bugün ortaya çıkmadığını, milletin talebi doğrultusunda şekillenen bir teklif olduğunu söyledi.

Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan önce de siyasiler ve akademik dünyanın bu konuyu tartıştığını hatırlatan Gül, "AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifi nereden çıktı?" şeklindeki soruları "abes" bulduğunu ifade etti.

Gül, "Türkiye'nin çok partili hayata geçmesinden itibaren AK Parti, Tayyip Erdoğan, Menderes ve Özal dönemini çıkarırsak hep istikrarsız hükümetler olmuştur" değerlendirmesinde bulunarak, Türkiye'de hükümet sistemi projesinin tartışıldığını söyledi.

AK Parti'nin bu teklifi 2012'de Meclise sunduğuna işaret eden Gül, "Kamuoyu, AK Parti olarak bu anlamda önerimizi biliyor. Toplumdan kaçırılmış, tartışılan bir gündem yok." diye konuştu.

- "Halktan korktukları için bu teklife karşı çıkıyorlar"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını değerlendiren Gül, "Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili hiçbir şey konuşmadığını, sadece Cumhurbaşkanımıza hakaret eden ve asla teklifin içeriğiyle ilgisi olmayan konuları ülke gündemine getirerek, meselenin esasına girmeden bu meseleyi değerlendirdiğini görüyoruz." şeklinde konuştu.

Gül, CHP'nin önerileriyle çözümün hiçbir şekilde parçası olmadığını dile getirdi. 2007 referandumundan sonra Türkiye'nin zaten parlamenter sistemden saptığını belirten Gül, bir düzenleme yapmak zorunda olduklarını söyledi.

CHP ve HDP'nin halktan korkan bir siyaset izlediğini belirten Gül, "Her ikisinin de isminde halk var. Ama cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin merkezinde halk olduğu için halktan korkan, ürken bu partiler, bu teklife karşı çıkmaktadırlar." değerlendirmesinde bulundu.

- "Malulen emekli olan vesayetçi anlayıştır"

Muhalefetin yönelttiği "rejim değişikliği, tek adamlık" gibi iddiaların, AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifi ile ilgisi olmadığının altını çizen Gül, "Kılıçdaroğlu bunu bizim teklife değil de kendi genel başkanı olduğu CHP'nin tüzüğüne, uygulamalarına, tarihine dönüp baksın. Tek adamlığı, otoriterizmi, parti devletini orada görecektir. Biz çoğulcu, demokratik, halkın egemen olduğu bir hükümet sisteminden bahsediyoruz." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle "Meclisin malulen emekli olacağı" yönündeki iddialarının "asla kabul edilemez" olduğunu belirten Gül, şu anda çıkan kanunların yüzde 90'ının hükümet tasarısıyla diğer kalanların da iktidar partisinin teklifiyle kanunlaştığını ifade etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre cumhurbaşkanının bir kanun teklifi sunamayacağına dikkati çeken Gül, Meclisin güçlendiğini, sadece milletvekillerinin yasama tekeline sahip olduklarını kaydetti.

Değişikliğin Meclisi güçlendirdiğini dile getiren Gül, Kılıçdaroğlu'nun iddialarına şöyle cevap verdi:

"Malulen emekli olan Meclis değil, malulen emekli olan Türkiye'deki vesayetçi anlayıştır. Malulen emekli olan 367 kararıyla milletin iradesine yargısal aktivizmle engel olmak istenen anlayıştır. Malulen emekli olan, hükümet kurmak için 11'ler, Güneş Motel olaylarıyla milletvekili pazarlıklarıyla parlamentonun itibarını ortadan kaldıran pazarlıklardır. Malulen emekli olan 28 Şubat antidemokratik uygulamalarıdır. Bunlar malulen emekli olacak. Millet iradesi tam anlamıyla egemen olacak."

- "İki dönemle sınırlı tek adamlık olur mu?"

Gül, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, cumhurbaşkanının toplamda iki dönem seçilebileceğini hatırlatarak, "İki dönemle sınırlı bir tek adamlık olur mu? 10 yıllık görev süresiyle sınırlı tek adamlık olur mu? Milletin seçtiğine tek adam denir mi?" diye sordu.

Muhalefetin, cumhurbaşkanını halkın değil, parlamentonun seçmesini istediğini ifade eden Gül, "Bizim yaklaşımız ise halka verilen yetki asla alınamaz, bu yetki daha da genişletilir." dedi.

Milletin "Güçlü Türkiye" istediğine vurgu yapan Gül, "Mevcut sistem patinaj yapmaktadır. Millet, bunu çok iyi görüyor. Bugün AK Parti var ama biz kişi ve partilerden bağımsız bir ülke meselesi olarak buna yaklaşıyoruz. Kişilerden bağımsız olarak sistemin kendisinin istikrar üreteceği, milletin beş sene seçim değil, geçim işine bakacağı, Türkiye'nin daha da büyüyeceği bir sistem öneriyoruz. Bu milletimizin talebi, beklentisidir. Biz buna öncülük yapıyoruz. Kararı milletimiz verecek." diye konuştu.

- "15 Temmuz ruhu gibi"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmayı da değerlendiren Gül, "Bu konuşma 15 Temmuz ruhunu göstermektedir. Aynen 15 Temmuz ruhu gibi bu referandumda da Türkiye'nin bekası, milletimizin birlik ve beraberliği için oy verilecek. Milli, yerli, Türkiye merkezli düşünce kazanacaktır." yorumunda bulundu.

"Büyük Türkiye" rüyasıyla yaşayan herkesin sahipleneceği bir teklif olduğunu vurgulayan Gül, toplumun her kesiminin desteğiyle kampanyanın yürüyeceğini ve "evet" ile sonuçlanacağını düşündüklerini aktardı.

Gül, sivil toplum ve AK Parti'nin el ele bu kampanyayı anlatacaklarını belirterek, "Biz sadece imzayı attık. Buna sivil toplum, milletimiz öncülük yaptı. Biz tercümanlığını yaptık. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız liderlik yaptı." şeklinde konuştu.

- "Yönetim boşluğu daima teröre zemin hazırlar"

Gül, OHAL döneminde referandum yapılmasına yönelik eleştirileri ise "OHAL, anayasal bir süreçtir. Dolayısıyla anayasada belirlenen, Meclisin kabul ettiği bir sürecin anayasaya aykırı olduğu iddiası doğru değil. Kaldı ki Fransa'da OHAL var, seçimler yapılıyor. Orada hiçbir şekilde bir sorun olmuyor.Türkiye'de bütün seçimler şeffaf bir şekilde, yargı denetimi gözetiminde yapılmıştır. Bu halk oylaması da öyle olacak." diye yanıtladı.

OHAL'in, herkesin özgür şekilde oy kullanmasının da sağlanması anlamında çok önemli olduğunun altını çizen Gül, güvenlik olmadan özgürlük olmayacağına dikkati çekti.

Kimsenin siyasi düşüncesine, yaklaşımına herhangi bir müdahale olmadığını kaydeden Gül, "Kim ne düşünüyorsa, neye inanıyorsa, bunların da güvence altına alınacağı bir güvenlik ortamı OHAL süresince sağlanıyor." dedi.

Doğu ve Güneydoğu bölge halkını ekonomik olarak geriye düşürenin yönetimdeki istikrarsızlıklar olduğuna işaret eden Gül, "Yönetim boşluğu daima teröre, faili meçhullere zemin hazırlar. Bunu 7 Haziran'da da gördük. 90'larda da buna benzer vakaları Dolayısıyla güçlü bir yürütme, kendisinin iradesiyle kurulacak bir hükümeti en fazla her yer olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımız da destekleyecektir. Desteklediklerini de görüyoruz." açıklamasında bulundu.

Gül, Doğu ve Güneydoğu'da çok güçlü bir destek alacaklarına inandıklarını bildirdi.

AA