Malatya'da toplu açılış töreni

Malatya'da toplu açılış töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Kandil'den talimat geliyor, ne diyor Kandil, 'Hayır diyeceksiniz.' diyor. Öyle mi, duydunuz değil mi? 'Hayır' diyor onlar, hayır. Şimdi Kandil 'Hayır' diyor, Kandil'le beraber 'Hayır' diyenler onlarla aynı değil mi? Çünkü bizi

MALATYA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kandil'den talimat geliyor, ne diyor Kandil, 'Hayır diyeceksiniz.' diyor. Öyle mi, duydunuz değil mi? 'Hayır' diyor onlar, hayır. Şimdi Kandil 'Hayır' diyor, Kandil'le beraber 'Hayır' diyenler onlarla aynı değil mi? Çünkü bizim değerler silsilemizde bir kutlu ifade var 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' Biliyorsunuz değil mi? (El mer'u me'a men ehabbe). Dolayısıyla 'Efendim ne alakası var?' Ne demek 'Ne alakası var?' Vakıa bu. Kılavuzu karga olanın... Bir şey demiyorum, onlar bu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanarak, hizmete alınan eserlerin toplu açılış töreninin yapıldığı Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin yanındaki meydanda halka hitap etti.

Yapımı tamamlanan eserlerin arasında İçişleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme, Sağlık, Kültür ve Turizm bakanlıklarının yanı sıra belediyelerin de yatırımlarının bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu eserlerin açılışını gerçekleştireceklerini ifade etti.

Söz konusu yatırımlar hakkında bilgi veren Erdoğan, Malatya'da özel sektörün de yatırımları bulunduğunu belirterek, "Hamdolsun onların önünü açmak, yurt dışına açılmalarını sağlamak için gereken desteği verdik, veriyoruz, vereceğiz. Bugün süt çiftliğinden, kayısı işleme tesislerine ve tekstile kadar 147 trilyon lirayı aşan 25 ayrı özel sektör yatırımının da resmi açılışını yapıyoruz." dedi.

Malatya ve ilçelerine kazandırılan eserlerin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere, yatırımların kente kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

- "Hizmetlerle milletimize ulaşmak için dağları dele dele gidiyoruz"

Malatya'ya ve tüm Türkiye'ye hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hizmet etmek, yatırım yapmak her şeyden önce gönül işidir, aşk işidir, sevda işidir. Dertli olmayan bunları yapamaz, aşık olmayan bunları yapamaz. Her zaman söylerim ya 'Biz Ferhat'ız, Ferhat.' Ferhat Şirin'e ulaşmak için dağları nasıl deldiyse biz de bu hizmetlerle milletimize ulaşmak için dağları dele dele gidiyoruz. Unutmayın, inanç varsa imkan vardır. Çevrenize şöyle bir bakın, farklı insanların neler yaptıklarını, neleri başardıklarını siz de göreceksiniz. Türkiye'nin 2002 yılı kasım ayından bu yana kat ettiği mesafe bunun en somut, en güzel örneğidir. 14 yıl önce nasıl bir Malatya vardı, nasıl bir Türkiye vardı? Bugün nasıl bir Malatya var, nasıl bir Türkiye var? 14 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde memuruna maaş ödemekte zorluk çeken, Merkez Bankasının kasası tam takır kalmış bir Türkiye vardı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu, bu borcu ödediklerini, IMF'nin Türkiye'den borç istediğini, ve "veririz" dediklerini anımsattı.

O dönemde Merkez Bankasının kasasında 27,5 milyar dolar olduğunu, şimdi ise rezervin 115-120 milyar dolarlara kadar çıktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "36 milyar dolar ihracatı olan bir Türkiye vardı, ama hamdolsun şimdi o da geçti, 143 milyar dolara yükseldi. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin 500 dolardı, hamdolsun şimdi bu rakam da 11 bin doların üzerine çıktı. Nereden nereye? Faiz harcamalarıyla halkının ümüğünü sıkan bir yönetim anlayışı vardı, bitti bunlar. Sağlık sistemi çökmüş, eğitim altyapısı zamanın gerisinde kalmış, pasaportunun, parasının değeri olmayan bir ülke vardı." diye konuştu.

Vatandaşların, "Allah'ına kurban Tayyip Erdoğan." şeklindeki tezahüratlarına, "Allah'ına kurban Malatya." şeklinde karşılık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malatya seninle gurur duyuyor." ifadeleri üzerine de "Biz sizlerle gurur duyuyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Vatandaşına hizmet etmek yerine onunla kavga eden, yasakçılıktan başka bir şey bilmeyen bir devlet vardı. Kızlarının başörtüsüyle uğraşan bir devlet vardı. Onları üniversitenin kapısından geri çeviren bir Türkiye vardı. İşte onlar şimdi 'Hayırcı' oldular 'Hayır' diyorlar, ama ne oldu? Üniversitelerin kapısı açıldı mı? İmam hatipler açıldı mı? İmam hatiplere üniversitelerin yolu açıldı mı? İşte onlar da 'Evetçi', fark bu. Kandil'den talimat geliyor, ne diyor Kandil? 'Hayır diyeceksiniz.' diyor. Öyle mi, duydunuz değil mi? 'Hayır' diyor onlar, hayır. Şimdi Kandil 'Hayır' diyor, Kandil'le beraber 'Hayır' diyenler onlarla aynı değil mi? Çünkü bizim değerler silsilemizde bir kutlu ifade var 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' Biliyorsunuz değil mi? (El mer'u me'a men ehabbe). Dolayısıyla 'Efendim ne alakası var?' Ne demek 'Ne alakası var?' Vakıa bu. Kılavuzu karga olanın... Bir şey demiyorum, onlar bu.

Biz diyoruz ki 'Hak tecelli edecek', 16 Nisan'da buna hazır mıyız? Vesayet odaklarının, millete ayar vermeye çalışanların, milletin sırtından para kazanmaya alışmış bir avuç elitin gönlünü hoş tutmaktan başka mahareti olmayan bir sistem vardı. Nereye elinizi atsanız orada büyük bir yıkımla, sorunlar yumağıyla karşılaşıyordunuz. Biz böyle bir ülkeyi devraldık. 14 yıl boyunca hem inançla, cesaretle hepsinden ötesi aşkla çalışarak Türkiye'yi o karanlık günlerinden aydınlığa çıkardık. Bir taraftan Merkez Bankasının kasasını doldururken diğer taraftan devletin borçlarını kapattık."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :