Libya'da iktidar savaşlarının gölgesinde "sığınmacı sorunu"

Libya'da iktidar savaşlarının gölgesinde "sığınmacı sorunu"

Libya'da halihazırda üç hükümet, iktidar ve meşruiyet savaşı içindeyken, çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 350 bin sığınmacı ise hayatta kalma mücadelesi veriyor - UMH Sığınmacı ve Göçmen İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Cela

TRABLUS (AA) - REBİA AMMAR- Libya'da halihazırda üç hükümet, iktidar ve meşruiyet savaşı içindeyken, çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 350 bin sığınmacı ise hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ülkenin farklı kentlerinde zor şartlar altındaki sığınmacıların, 2013'ten bu yana hiçbir devlet yardımı almadıkları belirtiliyor.

Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinin ardından ülkenin farklı bölgelerinde çatışmalar patlak verince çok sayıda Libyalı evini terk ederek yeni bir hayat kurmak zorunda kaldı. Libyalı sığınmacıların bir kısmı, mülteci kampları, okullar, inşaatı tamamlanmamış ya da metruk binalarda kalırken bir kısmı da diğer ülkelerdeki akrabalarının yanına taşındı.

Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Sığınmacı ve Göçmen İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Yusuf Celaleh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Libya'da birbirini takip eden hükümetlerin olağanüstü halde aldığı kararların felaketler ve sorunlarla ilgili olduğuna işaret ederek, bu kararların, sığınmacıya haklarını koruyacak ve hizmet edecek bir meşruiyet kazandırmadığını belirtti.

Sığınmacıların, ülkedeki siyasi çatışmalar nedeniyle birçok haklarından mahrum kaldığını vurgulayan Celaleh, "UMH hükümetinin elinde, sığınmacıların sayılarına ilişkin detaylı bilgi bulunmamakta. Sığınmacıların yer aldığı bölgelerdeki güvenlik durumu nedeniyle oranlar birbirinden farklı." dedi.

Celaleh, "Sığınmacılar, 2013'ten bu yana hiçbir devlet yardımı almadı." diyerek, 2014'ün başında, sığınmacılar için yaklaşık 38 milyon dolarlık bir bütçe ayrılmasına rağmen bunun kullanılmadığını kaydetti.

Halihazırdaki çalışmalarının, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım örgütleriyle koordinasyon kurmakla kısıtlı olduğunu dile getiren Celaleh, söz konusu kurumların, sığınmacılara gıda ve battaniye gibi yardımlar ulaştırdığını aktardı.

Libya İnsan Hakları Gözlemevinin hazırladığı raporda, insani açıdan en fazla sıkıntıya maruz kalınan kentlerin arasında batıdaki 260 bin nüfuslu Verşefane, 27 bin nüfuslu Bingazi, 13 bin ailenin yaşadığı Sirte, 12 bin nüfuslu Kikla'nın yer aldığı belirtildi.

- Sivil toplum kurumlarının faaliyetleri

Ülkede ihtiyaç sahiplerine hizmet veren Tahir Zevi Yardım Derneği Başkanı Es-Seyyid Salim el-Kamudi, sivil toplum kuruluşlarının sadece gıda malzemelerinin dağıtımı konusunda faaliyet göstermediğini aynı zamanda sığınmacıların haklarını koruyacak yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesine ilişkin talepleri yetkililere ilettiğini söyledi.

Kamudi, sivil toplum kuruluşları olarak ülkenin her köşesindeki sığınmacılara gıda malzemesi ulaştırmaya çalıştıklarını belirterek, "Sığınmacıların yaşadığı sıkıntıları hafifletmek, daha önce görülmemiş zam ve bankalardaki likidite eksikliği gölgesinde sığınmacılara onurlu bir hayat imkanı vermeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Ülkedeki yerel sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası yardım örgütleriyle birlikte çalıştığı belirtiliyor. Libya'da halihazırda faaliyet gösteren kurumlar arasında Dünya Gıda Programı (WFP), Katar Kızılayı, BM Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) bulunduğu kaydediliyor.

WFP'nin geçen yıl toplam nüfusu yaklaşık 6,5 milyon olan Libya'da 5,5 milyon kişiye yardım ulaştırdığı ifade edilirken, Katar Kızılayının ise 95 binden fazla kişiye yardım ettiği belirtildi.

Yardım faaliyetleri kapsamında UNESCO'nun ülkenin güneyindeki Ubari ve Sebha bölgelerinde çatışmalarda hasar gören 20 okulu yeniden imar ettiği, kuzeybatıda yer alan Taverga'daki mülteci kamplarında yeşil alan oluşturduğu kaydedildi.

- Sığınmacıların yaşadığı sağlık sorunları

Zor şartlar altında hayatlarını devam ettirmeye çalışan sığınmacıların çeşitli sağlık problemleriyle yüz yüze kaldığı ifade ediliyor.

Bingazi Devlet Hastanesinin yaptığı araştırmaya göre, tedavi için gelen hastaların yüzde 87'si maruz kaldığı yaşam nedeniyle depresyon, tedirginlik, korku ve psikolojik bozukluklar gibi rahatsızlıklar yaşıyor.

Doktor Ebu el-Kasım Abdullah Cibran, sığınmacıların, bahsi geçen sıkıntıların yanı sıra şeker, tansiyon, grip, sindirim bozuklukları ile bulaşıcı deri hastalıkları gibi şikayetlerle de hastaneye başvurduklarını söyledi.

Trablus'taki Fellah Mülteci Kampı basın sorumlusu Abdurrazık Mustafa ise hükümete sığınmacılara ilgi göstermesi çağrısında bulunarak, "Kamplarda, kalabalık bir şekilde yaşayan sığınmacılar, kışın şiddetli soğuk yazın da yakıcı sıcağa maruz kalıyor. Hükümetin, sığınmacılara iskan hizmeti sunması ve evlerine yeniden dönebilmeleri sürecini hızlandırması gerekiyor." dedi.

- Hak ihlalleri ve temel ihtiyaçlara kısıtlı ulaşım

Libya Kalkındırma Örgütü Başkanı Hatice Ömer el-Verfeli, sığınmacıların yaşam şartlarının çok kötü olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Libyalı sığınmacılar, pek çok hak ihlaline maruz kalıyor. Her vatandaşın hakkı olan barınma ve güven içinde yaşamaktan yoksunlar. Ayrıca hayatlarını idame ettirebilmek için gerekli yemek, içme suyu, kıyafet gibi temel ihtiyaçlara da kısıtlı şekilde ulaşabiliyorlar."

Verfeli, ayrıca sığınmacıların kişisel gelir ve istihdam imkanlarından da yoksun olduğunu hatırlatarak, tıbbi bakım ve eğitim imkanının da kısıtlı olduğunu sözlerine ekledi.

Sığınmacılardan şair İsa Erhuma, çok zor şartlar altında yaşadıklarına işaret ederek, "Yağmur suları, kaldığımız yerlere kadar giriyor. Özellikle de çocuklar ve yaşlılar soğuk havalarda çok zorlanıyor." ifadelerini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı