Latif Erdoğan FETÖ çatı davasında tanık olarak dinlendi

Latif Erdoğan FETÖ çatı davasında tanık olarak dinlendi

Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Gülen'in de arasında yer aldığı 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davasının görülmesine devam edildi - Tanık Latif Erdoğan: -"Samanyolu televizyonunda ondan (Gülen) habersiz program yapılamıyordu.

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında tanık olarak dinlenen yazar Latif Erdoğan, "Samanyolu televizyonunda ondan (Gülen) habersiz program yapılamıyordu. Zaman gazetesinin manşetlerini kendisi atıyordu. Gülen'e sorulmadan hiçbir manşet atılmazdı." dedi.

Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında yer aldığı 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davasına, yazar Latif Erdoğan'ın tanık olarak beyanının alınmasıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 12'nci duruşmasına tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, Dilaver Azim, Kazım Avcı, Alaeddin Kaya, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, verilen aranın ardından tanık ifadelerinin alınmasıyla devam etti.

Tanık olarak dinlenen Akit gazetesi köşe yazarı Latif Erdoğan, Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorularını yanıtladı.

FETÖ elebaşı Gülen'i 1968'de tanıdığını, her türlü faaliyetlerde birlikte çalıştıklarını anlatan Erdoğan, dini tedrisat ve risaleleri okumak üzere düzenlenen kamplara katıldığını, Gülen ile hoca-talebe ilişkilerinin devam ettiğini söyledi.

Erdoğan, güven yapısının zedelenmesi üzerine 2001'de "cemaatten" isteğiyle ayrıldığını, buna rağmen Gülen ile kurumsal ilişkisinin devam ettiğini, 2011'de terör örgütü elebaşı Gülen'den gelen tebliğ üzerine ihraç edildiğini ve örgütle ilişiğinin kesildiğini aktardı.

Örgütteki özel şemaların yalnızca Gülen tarafından bilineceğini, "imamların" Gülen ile aylık istişare toplantıları yaptıklarını belirten Erdoğan, burada alınan kararların yürürlüğe girdiğini, Gülen neredeyse toplantıların da orada yapıldığını anlattı.

Erdoğan, Gülen'in ABD'ye gittikten sonra da heyetler halinde "ülke imamları"nın yanına giderek toplantı yaptıklarını bildiğini aktararak, "Askeri, emniyet ve yargı alanlarındaki hizmetlere 'mahrem hizmetler' adı verilirdi. Onlar doğrudan Gülen ile çalışırdı." dedi.

Örgütte kaldığı dönemde meseleye kadrolaşma olarak bakmadığını, cemaat faaliyetlerini, "emniyette, askeriyede, yargıda bizim gibi insanlar yetişsin" şeklinde algıladıklarını savunan Erdoğan, bu fikrinin, 17-25 Aralık sürecinden sonra değiştiğini aktardı.

Latif Erdoğan, FETÖ elebaşı Gülen'in, süreci sahiplenmesinin ardından örgütün devleti ele geçirmeyi amaçladığını anladığını dile getirerek, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen'i, "Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmaya teşebbüs eden bir insan" olarak gördüğünü söyledi.

Sorular üzerine Erdoğan, örgüt içinde kaldığı dönemde Fetullah Gülen'den doğrudan "devleti ele geçirelim" diye bir beyan duymadığını belirterek, "Sadece, devlet erkleri bizim imanlı, ahlaklı insanlarla yer değiştirmeli şeklinde bir argümanı vardı. Türkiye'nin askeri ve yargı hegemonyasından kurtarılması gerektiği yönündeki argümanları çok kullanırdı." diye konuştu.

- "(Kainat imamı) denildiğini hiç duymadım"

"Gülen, cemaatte 'kainat imamı', 'mehdi', 'mesih' diye anılır mıydı?" sorusuna Erdoğan, "(Kainat imamı) denildiğini hiç duymadım. 2001'den sonraki süreçte hiyerarşik yapıda yeni giren argümanları bilmiyorum. Cemaatin içindeki düşünce genellikle Gülen'in mesih olduğu şeklindedir. Bununla ilgili bir kabullenme vardı." yanıtını verdi.

Bir başka soru üzerine Erdoğan, cemaate ait medya organları yöneticilerinin zaman zaman değiştiğini, Samanyolu'ndaki her türlü programın Gülen'e danışıldığını belirtti.

Erdoğan, "Samanyolu televizyonunda ondan habersiz program yapılamıyordu. Zaman gazetesinin manşetlerini kendisi atıyordu. Gülen'e sorulmadan hiçbir manşet atılmazdı." şeklinde konuştu.

Kamuflaj ve tedbir olarak benimsenen uygulamaların zamanla "takiyeye" dönüştüğünü söyleyen Erdoğan, bunun cemaatin geneli içinde değil, yargı, askeriye, üniversiteler, emniyet gibi ünitelerdeki insanlar arasında uygulandığını anlattı.

Latif Erdoğan, "Gülen'in siyasetle ilişkisi nasıldı?" sorusu üzerine de "Gülen, bütün siyasilerle irtibatlı oldu. Necmettin Erbakan ile irtibatı yoktu. Onu açık açık bana anlattı. Onun dışında siyasette kim varsa, Demirel başta olmak üzere hepsiyle irtibatlıydı." dedi.

- "Milliyetçiliği de sahte çıktı"

Erdoğan, Gülen'in örgütü oluşturma aşamasında başkalarından emir aldığını, "kendi aklı" ile bu düzeyde bir yapı oluşturamayacağını, dini hassasiyetlerin yanı sıra milliyetçilik üzerinden insanları kandırdığını söyledi.

Kendisinin de bir dönem Gülen'in yanında yer almasında milliyetçilik fikrinin etkili olduğunu ifade eden Erdoğan, "En büyük bağlılık sebebim de milliyetçilikti ama Gülen'in milliyetçiliği de sahte çıktı." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Giray'ın, tutuklu ve firari sanıkların isimlerini okuması üzerine Erdoğan, söz konusu şahısların Gülen'i yakından tanıdığını ifade ederek, "Buradakilerin Gülen'i tanımıyorum demeleri abestir. Bu isimler Gülen'i yakından tanıyor. Buradaki arkadaşlar 'Cemaat üyesi değiliz.' diyorsa o zaman Gülen de bu cemaatin bir üyesi değildir, bu kadar net. Kendi kendimizi kandırmanın gereği yok." ifadelerini kullandı.

Gülen'in örgüt yapılanmasının ilk yıllarında devletten destek aldığını, bu şekilde cemaatini büyüttüğünü iddia eden Erdoğan, "Gülen'in sürekli önünün açılması yönünde bir destek vardı. O günkü devlet, hangi şartlarda bunu yaptı bilemiyorum ama bir destek olmuştu. Gülen tek adam haline getirilene kadar uğraşıldı. Gülen de kendisine alternatif birini barındırmadı. Hemen diskalifiye etti." sözlerini kullandı.

Erdoğan, FETÖ elebaşı Gülen'in kendi oluşumu dışındaki İslami cemaatlere düşmanca yaklaştığına işaret ederek, "Her ortamda onların aleyhinde konuşuyordu. Her şeyi tekeline almasının hırsı ne?" dedi.

Gülen'in, Humeyni'nin İran'daki devrimi örnek göstererek, kendisine "Bir gün biz de kendi ölçülerimizde yapacağız. Ankara'ya geldiğimizde biz de bir milyon insan toplayacağız." dediğini aktardı.

Erdoğan, mahkeme heyetinden sonra sanık, müşteki ve avukatların sorularına cevap verirken de 15 Temmuz darbe girişimine rağmen Gülen ile irtibatını devam ettirenleri "vatan haini" olarak gördüğünü sözlerine ekledi.

Davanın yarınki duruşmasına, bazı tanıklar ile sanık Hidayet Karaca'nın savunması ile devam edilecek.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :