Kurtulmuş, AA Editör Masası'na konuk oldu

Kurtulmuş, AA Editör Masası'na konuk oldu

Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (5)- "Bu cinsiyetçi, insan haklarına, siyasi edebe, üsluba aykırı, insanlığa, vicdana aykırı bir tutumdur. Acilen değiştirmesi lazım bu tutumu. Çok açıkça söylüyorum, eğer Sayın Kılıçdaroğlu bu tutumu deği

ANKARA (AA) - Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözlerine ilişkin, "Bu cinsiyetçi, insan haklarına aykırı, siyasi edebe aykırı, üsluba aykırı, insanlığa aykırı, vicdana aykırı bir tutumdur. Acilen değiştirmesi lazım bu tutumu. Çok açıkça söylüyorum eğer Sayın Kılıçdaroğlu bu tutumu değiştirmezse, bu gafı kendi siyasi hayatının sonu olacaktır." dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Kurtulmuş, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözlerinin tepki topladığının ancak Kılıçdaroğlu'nun ikinci bir açıklamayla, sözlerinin arkasında durduğunu belirttiğinin anımsatılması ve değerlendirilmesinin sorulması üzerine Numan Kurtulmuş, siyasette nezaket ve üslubu düzgün şekilde kullanmanın önemine işaret etti.

"Üslub-u beyan, ayniyle insandır" sözünü anımsatan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir insan nasıl konuşuyorsa aslında kendi içindekini ortaya koyuyor demektir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri hiçbir edep, seviye, hiçbir terbiye kuralına uymuyor. Bunu son derece açık bir şekilde kınadığımızı ifade ettik. Şunu söyleyebilir Kılıçdaroğlu, 'O konuşmanın heyecanı içerisinde ağzımdan kaçtı'. Bunu da kamuoyuyla bu cümleyle paylaşmasına gerek yok ama insanlık bunu gerektirir. 'Bir hata yaptım, Sayın Ramazanoğlu özür dilerim'. Hükümetten, AK Parti'den milletten de özür dileme ama hakaret ettiğin, ağır şekilde, terbiyesiz şekilde hakaret ettiğin, aşağılamaya çalıştığın kişi bir kadın, bir bakan, bir anne. Şahsen özür dileme olgunluğunu gösterseydi, bu Kılıçdaroğlu için önemli bir şey olurdu. Ama maalesef bunun üstüne daha fazla gidiyor. 'Hiç bir şekilde pişman değilim'...

Buradan mertlik çıkmaz. Kılıçdaroğlu'na tavsiye ederim, buradan bir mertlik, siyasi bir prim çıkmaz. CHP'ye oy veren seçmenlerin önemli bir kısmı bile 'Aferin bizim başkana, bak ne güzel sözlerinin arkasında durdu, yapmış olduğu tebriyesizliği sürdürdü' diye prim vermez. Milletin diğer kesimleri de buna prim vermez. Bu cinsiyetçi, insan haklarına aykırı, siyasi edebe aykırı, üsluba aykırı, insanlığa aykırı, vicdana aykırı bir tutumdur. Acilen değiştirmesi lazım bu tutumu. Çok açıkça söylüyorum eğer Sayın Kılıçdaroğlu bu tutumu değiştirmezse, bu gafı kendi siyasi hayatının sonu olacaktır."

- Dokunulmazlıklar

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin AK Parti ve CHP arasındaki görüşmelerde son durumun sorulması üzerine Kurtulmuş, bazı konuların siyasi birtakım manevralarla geçiştirilemeyeceğini bildirdi.

Dokunulmazlıklara ilişkin milletin beklentileri bulunduğunu ve çeşitli partilerden de dokunulmazlık dosyası olan tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tekliflerinin geldiğini anımsatan Kurtulmuş, bu tekliflerinin müzakere edildiğini ve parlamentoya gelen tüm dosyalardaki dokunulmazlıkların bir seferde kaldırılmasını en uygun yol olarak belirlendiğini ifade etti.

Kurtulmuş, "Biz Meclis'in vaktini bir yıl bu dosyalarla işgal edemeyiz. Bugün başlasanız 500 küsür dosyayı inceleseniz, bunların her birisinin incelenmesi belki, başka hiçbir şey yapmazsanız bir yılınızı alır." dedi.

Bu nedenle anayasaya konulacak geçici maddeyle bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarının tek seferde kaldırılmasını teklif ettiklerini aktaran Numan Kurtulmuş, böylece siyasetin bu yükü üstünden atmasını istediklerini belirtti.

Buna ilişkin kararların parlamento değil, mahkemelerce verilmesini istediklerine işaret eden Kurtulmuş, "Bu kadar açık, bu kadar temiz, siyaseten herhangi bir manevra içermeyen bir teklif dahi maalesef sulandırılmaya çalışılıyor. Ümit ediyorum ki diğer partilerle yapılan müzakerelerde ortak bir noktaya gelinecek ve bu dokunulmazlıklar meselesi milletin de beklentisi doğrultusunda inşallah halledilecektir. Kararı nihayetinde biz verecek değiliz, mahkemeler ne karar verirse de ona herkes saygı gösterecektir." diye konuştu.

-"Bu içtüzükle Türkiye'de demokratik bir parlamenter işleyiş olmaz"

Meclis'in çalışmalarının uzun sürdüğünün anımsatılması ve içtüzük değişikliği planlayıp planlamadıklarının sorulması üzerine de Kurtulmuş, bunun yıllardır konuşulduğunu ancak bir değişiklik yapılamadığını ifade etti.

Bu içtüzük ile parlamentonun çok ağır aksak, topal şekilde yürüdüğünü, Meclis'teki çalışmaları gördükçe içlerinin kan ağladığını, saatlerce gündeme geçilemediğini ve bir maddenin geçmesi için bazen bir gün harcandığını vurgulayan Kurtulmuş, demokratik bir TBMM İçtüzüğü yapılması için partilere çağrıda bulundu.

Muhalefete istendiği takdirde daha fazla süre verilebileceğini, komisyonlarda konuşmalara daha fazla vakit ayrılabileceğini, Genel Kurul'da da gruplar adına konuşulabileceğini aktaran Kurtulmuş, Genel Kurul'un çalışma süresinin 4 güne çıkarılabileceğini, bunun iki günün müzakerelere, 2 günün de oylamaya ayrılabileceğini ve maddelerin oylanarak geçebileceğini kaydetti.

Meclis'in çalışma şeklinin hem yasama hem denetim faaliyetlerini engellediğini ifade eden Kurtulmuş, "Biz güçlü bir yürütmeden bahsederken, maalesef güçlü yürütmenin önemli araçlarından birisi olan güçlü yasamayı da oldukça güçsüz hale getiriyoruz. Bu İçtüzükle Türkiye'de demokratik bir parlamenter işleyiş maalesef olmaz. Bol bol kavganın olacağı ve bol bol sataşmanın olduğu, zaman zaman kürsü işgallerinin olduğu, bunları hep beraber yaşadık. Bunları Meclis İçtüzüğünü yaparak inşallah düzeltmek mecburiyetindeyiz." diye konuştu.

- "İçtüzük değişikliği Anayasa kadar önemli bir konudur"

Bu durumun muhalefet partilerinin de işine yaramadığını anlatan Kurtulmuş, "Diyelim ki iki gün evvel gensoru oylaması yapıldı. Bir sürü tartışmalar oldu. İstediğiniz kadar bu tartışmaları uzatın, sonuçta çoğunluk kimdeyse onun dediği olacak. Yani 'kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmemiştir'. Dolayısıyla bu kadar çok Meclis'i aksatmak, bu kadar çok Meclis'i yavaşlatmak muhalefetin de işine yaramıyor. Muhalefet de etkin bir muhalefet olamıyor. Muhalefetin etkin bir muhalefet olması için muhalefete daha çok söz hakkı tanıyan bir mekanizma kurulabilir. Ama sonuç itibarıyla Türkiye'de hızlı bir şekilde yasamanın faaliyetlerini yürütmesi lazım. Onun için Meclis İçtüzüğünün değişmesi zaruridir, şarttır. En az yeni bir anayasa kadar önemli bir konudur" ifadelerini kullandı.

Avrupa Parlamentosu'nda da konuşmaların sınırlandırıldığının, konunun dışına çıkması halinde konuşmanın kesildiğinin anımsatılması ve İçtüzük değişikliğine AK Parti'nin gücünün yetebileceğinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, burada daha geniş bir uzlaşı aradıklarına işaret etti.

Kurtulmuş, "Önümüzde 3,5 yıl var, 2019 seçimlerine kadar. Biz topal bir şekilde yürüyen bir Meclis ile millete verdiğimiz sözleri yerine getiremeyiz. En sonunda aynen anayasadaki tavrımızı burada da sürdürürüz, bu bizim millete karşı sözümüzdür, anayasa yapma meselesi... Bir yere kadar uzlaşı ararız, ondan sonra kendi anayasa teklifimizi Meclis'e göndeririz. Burası da öyledir, bir yere kadar uzlaşı ararız, olmazsa yeni bir içtüzüğün yapılması için AK Parti olarak bütün gücümüzle parlamentoya yükleniriz." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler