Kürecik ve İncirliik kimin hizmetinde, Amerika ne kadar içimizde?

Türkiye’nin protest sosyolojisi ile ABD’nin kahrol ilişkisi oldukça eski. Şimdilerde belki seksenli yaşlara gelmiş sağdan, soldan birçok insan bu kavgayı babalarından miras aldılar. İslamcı kesimin ideolojik duruşunu başlatan değilse de şekillendiren adam Necmeddin Erbakan’dı. O sebeple de daha çok sol grupların önderliğinde yürüyen bu protestolar, sağ ve İslamcı kesimlerin neredeyse 1979 yılına kadar meseleyi anlama çalışması süreci olarak devam etti.

1979 İran İslam Devrimi, Türkiye Müslümanlarının Amerika konusunda düşünce olgunluğu yaşamasına da vesile oldu. İran sokaklarında atılan Merkber Amerika sloganları, eş zamanlı olarak Türkçe versiyonu ile bizim caddelerimizde, sokaklarımızda yankılanmıştı. O dönemlerde sokaklarda birbirini boğazlayan aşırı sol ve İslamcı kesim, ABD’ye karşı antiemperyalist duruşta ortaktılar.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’nin kurmay kadrosu, hem ABD’yi hem de ABD’nin bitmek tükenmek bilmeyen emperyalist taleplerini çok iyi bilir. Bu taleplerin durdurulmazsa durmayacağını da bilir. 7 Ekim’den bu yana, ABD’nin ve batının İsrail için bölgede, her türlü fedakârlığı içerir biçimde nasıl köpeklik yaptığına da hepimiz şahidiz. Ortada ne BM kaldı ne uluslararası hukuk. Ama itiraf edelim ki sorun bizde. Unutan ve alçaklığı ahlak olmuş batının peşine düşen biziz. 1995 Srebrenitsa’yı unutursak, BM’nin 2023 Ekim ayında Gazze için çözüm olacağını zanneder, ağızlarına bakarız. O gün Boşnakları Sırplara peşkeş çeken BM, bugün Filistinlileri Siyonistlere peşkeş çekiyor.

Peşine düştüğümüz ve kendileriyle aydınlık yarınlar yakalamaya çalıştığımız batı, İngiltere, Almanya ve Avusturya’sı da içinde olmak üzere Gazze katliamını kutlamak için İsrail’e seferler düzenlediler. Öldürülen onca çocuk, kadın ve yaşlıya rağmen Netenyahu terör örgütünü kutsadılar.

Hamaset yapma kardeşim biz ne yapabiliriz ki onu söyle derseniz, en azından ve hiç gecikmeden ABD, batı ve NATO’yu topraklarımızdan kovmalıyız. Bize bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da en büyük kötülük, kimi uluslararası sistemlerde paydaş olduğumuz bu ülkelerden gelecek.

Coğrafyamızda yaptıkları tüm kötülüklerin yükünü bize çektiren batıyı daha fazla taşımak zorunda değiliz. 22 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde de kendi kavgalarını bizim kavgamız yaptılar ve bizi kendi coğrafyamızda yalnızlığa ittiler. Ne kendileri bizimle birlikte oldu ne de bizim birileriyle birlikte olmamıza izin verdiler. ABD ve batı ile aşağı yukarı her konuda farklı düşündüğümüzü iddia ederken, aşağı yukarı her işte onların paydaşı olduk.

Açık kaynaklardan da herkesin bakıp öğrenebileceği gibi, Türkiye'nin toplamda 16 noktasında ABD Silahlı Kuvvetleri'ne ait askeri üsleri yer almakta, yine 15 farklı noktada ise NATO radarları var. Ayrıca 5 farklı noktada da ABD'nin füze ve nükleer bomba kontrol merkezleri konuşlanmış.

İzmit, Balıkesir, Eskişehir, Konya, Ankara, Malatya ve Erzurum'da ise ABD'ye ait nükleer silah depoları yer alıyor. İncirlik üssünü ise hiç söylemeye gerek yok. ABD'nin Türkiye'de bulunan en büyük askeri üssü olarak bölge ülkeleri için bir tehdit olarak kullanılmaya devam ediyor.

Kendi adıma 22 yıllık AK Parti iktidarında yaşamış bizler için bu tablo utanç verici. Sadece bizim değil Ak Parti ve kadroları için de utanç verici. Bu utancı bize yaşatanlar bunun vebalinin de sahipleridir. Hükümet, bizi ve coğrafyamızı tehdit eden bu tablodan çok hızlı bir biçimde kurtulmalıdır. Uluslararası angajmanlar sebebiyle kurtulamadığını söylüyorsa, halktan yardım istemelidir. Nasıl 15 Temmuz’da halkla dayanışma içerisinde bir kötülüğü ortadan kaldırmışsa, burada da hiç şüphesi olmasın halk aynısı hatta daha fazlasıyla katkı sağlayacaktır. Nasıl 15 Temmuz gecesi halkıyla bütünleşme talep eden o çağrıyı yapmışsa, bugün de aynı çağrıyı yaparak bu kötülüğün bu topraklardan atılmasını sağlamak zorundadır.

Bunu yapamıyorsa bize bu üslerin nasıl ve nereler için kullanıldığı konusunda bilgi vermek zorundadır. Bu üslerin ABD tarafından Gazze’nin bombalanması için İsrail’e destek bağlamında kullanılıp kullanılmadığını detaylarıyla açıklamak zorundadır. Bu üslerin İsrail’e zarar verme ihtimali olan güçlere karşı kullanılıp kullanılmadığını bildirmek zorundadır. Bu üslerin aslında NATO ile ilgili değil, İsrail’in güvenliği için olup olmadığı tartışmalarını aydınlatmak zorundadır. İncirlik, Kürecik v.s. kime ve kimin için hizmet veriyor bizi bilgilendirmek zorundadır. Bu ve buna eklenebilecek onlarca soru geçmişte de bugün de cevapsız kalmıştır.

Bu 36 üs, bölgeye egemen olmak isteyen zalimler lehine, kim olursa olsun bölgenin mazlum milletleri için kullanılıyorsa ki kullanılıyor ve siz bunlarla ilgili bir önlem de almıyor/alamıyorsanız bu vebal tepeden tırnağa bu hükümeti de bizi de yakar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.