Küflü peyniri eğer Konya’da yaşadıysanız Kars’ta Ardahan’da yaşıyorsanız bilmemenizin yememenizin yada tadına bakmamanızın imkanı yoktur, hele bir de Fransa’da yaşayıp da Rokfor peyniri yemediyseniz Fransa’da yaşadım dememeniz gerekir.

Küflü peyniri meşhur Konya Kars Ardahan ve Konya Ereğli Divle peynirini dünyaya biz göndeririz ama tanıtımını Avrupa yapar bu acı bir gerçek neyse konumuza dönelim .

Dünyaca ünlü rokfor peyniri. Dünya genelinde küflü peynir denince, ilk akla gelen çeşit maalesef Rokfor …
Fransızların ünlü peyniri, ne acıdır ki dünyada bilinen ve en çok talep gören peynirlerin başında geliyor ve beğeniliyor. Güney Fransa'da Roquefort kasabasında üretilip dünyaya yayılan ve içi küflü olan bu peynirin,
Aslında 1500'lü yıllarda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı döneminde nasıl kullanıldığına bir göz atalım mı?

Kanuni Sultan Süleyman sefere çıkmadan önce, saray hekimlerine askerlerin seferde iken salgın hastalıklardan hasta olmamaları için ne yapmak gerektiğini sorarmış.

Hekimler ise, kuvvetli bir ilaçtan bahsederler
Sultanın da hoşuna giden bu ilaç penisilin denilen ilaç imiş
Hemen saray aşçılarına ferman gönderilir ve askerlere her öğün, küflü peynir verilmesi söylenirmiş.

Evet, yanlış duymadınız... atalarımızın, dedelerimizin, toprak altında muhafaza ederek küp içinde muhafaza ettikleri küflü peynir aslında koruyucu aşıdır.

İçindeki probiyotik bakteriler, bağırsak florasını kuvvetlendirir ve iç organların ömrünü uzatır.
O zaman şartlarında bir sefer yaklaşık 2 sene.
Asker 6 ay yürüyerek gider ve 6 ay yürüyerek geri döner…tozun toprağın havaya kalktığı, tuvalet ve banyo ihtiyacının zor karşılandığı bu sağlıksız şartlar altında, düşman askerleri telef olurken, salgın hastalıktan toplu asker ölümleri olurken
Osmanlı askerleri bu salgından etkilenmez ve basit bir grip gibi atlatırlarmış …
Sebebi ise sefere çıkmadan önce yemeye başladıkları küflü gömme peynir...
Meğer Ne güzel bir ilaç, ne güzel bir gıda imiş.

İçinde ne prospektüsü var, ne de son kullanma ve üretim tarihi…
Herkes bu aşıyı evinde kolaylıkla üretebilir.
Konya'da herkesin evinde bulunur..

Hemen ek bir bilgi geldi aklıma
Vücudumuzdaki hastalıkların sebebinin %70'i bağırsak florasının bozulması ile olduğunu biliriz...
Bağırsaktaki faydalı bakterileri de:
Küflü peynir
Kefir
Ekşi Maya
Ev yapımı yoğurt ile çoğaltabiliriz…

Konumuza dönelim

Bizi savaş meydanın da yenemeyen düşmanlarımız, gıdalarımızı değiştirerek yenmeye çalışıyor.. Ve kurumsallaşamadığımız için de ürünlerimizi bir türlü dünyaya tanıtamıyoruz.
7'den 70'e hasta bir millet olduk ..
Tekrar eski sağlığımıza kavuşabilmemiz için köyde yaşayan dostlarımızdan doğal gıda üretmelerini talep etmeliyiz ..
AVM'de bir fincan çaya yarım kilo peynir parası ödeyip, pazarda köylünün ürünleri için pazarlık yapmamalıyız..
Yayık tereyağı yapmayan, sütten peyniri nasıl yapıldığını bilmeyen, domates yetiştirmeyen bizler; tereyağın peynirin domatesin yetiştirme zahmetini bilmez...
Domatesi, biberi, balkonda saksılarda tarihi eser gibi seveceğinize, köylüyü bireysel olarak teşvik ve onore etmeliyiz diye düşünüyorum.
Doğal yiyecek bulduğunuz da da lütfen pazarlık yapmayın..
Ahir zamanda yapacağımız en güzel yatırım salih amel ve gerçek gıdadır...
Gerçek peynir bulunca altın bulmuş gibi sevinin ve hemen alıp yiyin...

Not: Küflü peynirin yeşil renkli olanını tercih edin. Mavi, kırmızı veya beyaz olanları tercih etmeyin.

Ortodoks tıbbı, penisilin iğneyi 1940'da bulunca, altın bulmuş gibi sevinmiş garibim...
Bizim şanlı ecdadımız 500 yıl önce bulmuş ve uygulamış.
Eskiye dair, atalarımız ananız babanız her ne yemiş ise, biz de onları yiyelim..

Hoşça sağlıcakla kalın ama daha önemlisi;
paketli gıdaları değil, köy, ev ve el yapımı gıdaları yiyen sağlıklı adam kalın.