İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen kritik soruşturmada, daha önce yolsuzluk iddialarıyla tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "casusluk" suçundan ifade vermesi için cezaevine yazı gönderildi. Aynı soruşturma kapsamında gazeteci Merdan Yanardağ da gözaltına alınırken, sahibi olduğu Tele 1 kanalında ve evinde arama yapıldı. Soruşturmanın merkezinde, 4 Temmuz 2025'te "casusluk" suçundan tutuklanan şüpheli Hüseyin Gün bulunuyor.

Dijital Materyaller ve Finansal Hareketler Mercek Altında

Soruşturma, Gün'e ait dijital materyallerin incelenmesiyle derinleşti. İncelenen materyallerde, sivil bir şahsın edinmesinin zor olduğu askeri mühimmat ve silah fotoğraflarının yanı sıra, İsrailli askeri ve siyasi şahıslara ait pasaport fotoğrafları tespit edildi. Ayrıca Gün'ün FETÖ/PDY ve PKK/KCK üyeleriyle iletişim kurduğu ve yabancı ülke konsolosluk görevlileriyle de yoğun irtibatının bulunduğu belirlendi.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre, herhangi bir ticari işletmesi olmamasına rağmen Gün'ün yüklü miktarda yurt içi ve yurt dışı para transferleri gerçekleştirdiği, hesaplarından 85 milyon lira tutarında nakit çekim yapıldığı ve bu tutarın kullanımına dair alım-satım kaydına rastlanılmadığı kaydedildi. Belgelerde, farklı ülkelerde gerçekleşen darbe ve iç karışıklıklarla ilgili notlar, Türkiye'deki kişi ve kurum görüşmelerinin günlük kayıtları ve yabancı bir istihbarat elemanına bilgi aktarımı tespitleri de yer aldı. Gün'ün, FETÖ'nün üst yönetiminde olduğu iddia edilen Mustafa Özcan'la görüştüğü ve öneri aldığına dair notlar da ele geçirildi.

Kriptolu İletişim ve İstihbarat Bağlantıları

Soruşturma, Hüseyin Gün'ün ticari kimliği ön planda tutarak yabancı menfaatler doğrultusunda faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor. Gün'ün çok sayıda yabancı istihbarat görevlisiyle irtibat kurduğu ve yüksek gizliliğe sahip kriptografik haberleşme programı olan "Wickr" üzerinden yazışmalar yaptığı belirlendi. Dikkat çekici bir bulgu olarak, yabancı bir istihbarat görevlisinin Wickr üzerinden Gün'e, daha önce Türkiye'de görev yapmış iki bakanın da bulunduğu bir grubun uzaktan çekilmiş gizli fotoğrafını gönderdiği tespit edildi.

İmamoğlu Kampanyasına İlişkin Talimatlar ve Gizli Bilgiler

Aynı kriptolu haberleşme programı üzerinden Gün'ün, şüpheli Necati Özkan ile yaptığı görüşmelerde "dijital istihbarat toplama," "İmamoğlu için gerçekleştirilen çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar" ve "70 bin gönüllünün acil aktive edilmesi gerektiği" gibi konuları özetlediği belirlendi. Görüşmelerde ayrıca, İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'un cep telefonunun casus yazılım ile enfekte olduğu ve hassas toplantılara telefonunu götürmemesinin kritik öneme sahip olduğu yönünde Özkan'a talimat benzeri ifadeler kullandığı kaydedildi.

İddialara göre Gün, Özkan ile 2019 yerel seçim kampanyasında iş birliği yaparak seçmenlere ait gizli bilgilerin yabancı istihbarat servisleriyle paylaşıldığı, bu durumun "casusluk" faaliyeti kapsamında olduğu belirtiliyor. Soruşturma dosyası, Gün'ün İmamoğlu ile de irtibatının ve ortak buluşmalarının bulunduğunu kaydediyor.

Yanardağ'ın Seçim Manipülasyonu İddiası

Gazeteci Merdan Yanardağ'ın da şüpheli Gün ile casusluk faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği iddia ediliyor. Savcılık, Yanardağ'ın Gün'den menfaat temin ederek seçim sürecinin basın ayağını organize ettiğini ve 2019 yerel seçimlerinde yabancı istihbarat servisleri ile iş birliği yaparak seçimlerin manipüle edilmesinde faaliyette bulunduğunu öne sürüyor.

İmamoğlu ve Necati Özkan, başka suçtan tutuklu bulunmaları nedeniyle "casusluk" suçundan sorgulanmak üzere savcılığa getirilecek. Merdan Yanardağ ise aynı suçtan gözaltında tutuluyor. Hüseyin Gün'ün de "suç örgütü yöneticisi olmak" suçundan Emniyet'e teslim edileceği belirtildi.