Koruyucu aile oldu çocukların hayatına dokundu

Koruyucu aile oldu çocukların hayatına dokundu

Bebekliğinden itibaren bir kız çocuğuna koruyucu ailelik yapan iş kadını Ülkü Aydeniz, 3 hafta önce de koruyucu ailesinden alınarak kuruma yerleştirilmek üzere olan 4 yaşındaki kız çocuğunun da aile ortamında büyümesi için yuvasını açtı - Aydeniz:- "İki

ANKARA (AA) - MERVE YILDIZALP - Bebekliğinden itibaren bir kız çocuğuna koruyucu ailelik yapan iş kadını Ülkü Aydeniz, 3 hafta önce de koruyucu ailesinden alınarak kuruma yerleştirilmek üzere olan 4 yaşındaki kız çocuğunun da aile ortamında büyümesi için yuvasını açtı.

Koruyucu Aile, Evlat Edinme Derneği (KOREV) Başkanı da olan Aydeniz, devlet korumasındaki çocukların aile ortamında yetişmesi gerektiği düşüncesiyle koruyucu aile olmaya karar verdi.

Koruyucu aile olmak için yeterli kriterlere sahip olduğunu öğrendikten sonra başvuruda bulunan Aydeniz, 4 yıl önce ilk kız çocuğunu iki aylıkken Atatürk Çocuk Yuvası'nda kucağına aldı. Bebeği aldığında gözyaşlarına hakim olamadığını anlatan Aydeniz, o an tarifsiz duygular yaşadığını söyledi.

Aydeniz, bundan 3 hafta önce, koruyucu ailede olan 4 yaşındaki bir kız çocuğunun tekrar kuruma verileceğini öğrendiğinde ise hemen harekete geçti. Aile ortamında sevgiyle büyümesi için o kız çocuğuna da koruyucu ailelik yapmaya karar veren Aydeniz, duygularını şöyle aktardı:

"Artık iki kızım var, ikisi de 4 yaşında. Benimle birlikte yaşamaya başlayan kızımla 2 aylıkken tanıştık. Ben onunla birlikte koruyucu aileliği öğrendim. Daha öncesinde koruyucu aileliği bilmiyormuşum. Biyolojik ailelerin yaşadığı her şeyi yaşıyoruz. Birlikte gülüyoruz, ağlıyoruz. Yeri geliyor üzülüyor, yeri geliyor seviniyoruz. Sevgi anlamında da bir farkı yok bu sistemin.

Çocuklardan önce çok yoğun çalışan biriydim. 'Bu dünyaya sadece bunun için gelmiş olamam' diye sorguluyordum. Yine işimi yapıyorum ama şimdi manevi yönüm ortaya çıktı. Hayatım onların getirdiği neşeyle, huzurla başka bir yöne döndü. Artık daha iyi organize olabiliyorum. Hayata, insanlara, topluma daha farklı bakıyorum. Daha sevgiyle, yargılamadan giriyorum bir çok işin içerisine. Onlar hayatınıza aslında bir yumuşaklık veriyorlar, bakış açınızı değiştiriyorlar. Bireysel düşünmekten daha insani, toplumsal düşünmeye sizi yönlendiriyorlar. Sevginin ne olduğunu öğretiyorlar. O sevgiyi hissetmek inanılmaz güzel bir duygu. Hayatınıza anlam geliyor. Biyolojik çocuk sahibi olduğunuzda da bu böyledir. Yaşamak için bir amacınız oluyor. Yaşam enerjiniz yükseliyor."

- "Aslında o çocuk bizim hayatımıza dokunuyor"

Aydeniz, koruyucu aileliği öğrendikten sonra daha çok çocuğun aile yanında büyümesi, daha fazla kişinin koruyucu aileliği öğrenmesi için yola çıktığını ve KOREV ile yollarının kesiştiğini kaydetti.

Koruyucu ailelik hakkında farkındalık yaratmak için çalışmalara başladığını söyleyen Aydeniz, yaklaşık 1,5 yıldır dernek başkanlığı yaptığı KOREV'de koruyucu ailelik, evlat edinme, gönüllü ailelik ile ilgili toplumu bilinçlendirmek için çalıştığını belirtti.

En çok "Eğer bir gün biyolojik ebeveyn çıkar gelirse ne olur?" sorusunun sorulduğunu söyleyen Aydeniz, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz belki bu çocuklara kan bağıyla bağlı değiliz ama can bağıyla bağlıyız. Biyolojik anne baba değiliz ama 'kalbiyolojik' anne babayız. Gerçekten çok seviyoruz. Artık bütün koruyucu aileler, 'Biyolojik çocuğun sevgisinden hiçbir farkı yok.' diyorlar. Biyolojik ebeveyne döndürme oranları çok düşük. Bu insanların travmatik aileler olduğu ve bu şartları kolaylıkla düzeltemedikleri çok açık. Yüzde 99 döndürülemeyecek demektir. Dolayısıyla yüzde 99 aileye döndürülmeyeceği belli olan bir çocuğu yüzde 1'lik bir oran için yuvada, yurtta ve bu bakım modellerinde bırakarak sağlıksız biçimde yetişmesine ortam sağlamak çok da akıllıca değil.

'Ya giderse' diyorlar, biz de diyoruz ki 'Ya gitmezse'. Velev ki gitti diyelim, sizinle kaldığı süre içerisinde ona sağladığınız imkanlar, yetiştirme tarzınız, sevginiz çocuğun yetişmesinde temel oluşturacak konular. Biyolojik aileye döndürülürse de üzülmeye gerek yok çünkü öncelik biz değiliz çocuk. 'Eğer bir gün biz üzülürsek' düşüncesiyle, her şeyi garanti altına alarak böyle bir işin içine girmek gibi bir seçeneğimiz yok. Bunu düşünerek koruyucu aile olmaktan vazgeçmeyin. 'Koruyucu aile olun, bir çocuğun hayatına dokunun' diyoruz ama aslında görüyoruz ki, o çocuk bizim hayatımıza dokunuyor. Onun gelmesiyle manevi tatmininiz, onun verdiği huzur, mutluluk, sevgi ve yaşamınıza kattıkları çok önemli değerler."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :