Konya’ya hizmet etmek istiyor

Konya’ya hizmet etmek istiyor

Konyaspor’un yetiştirip Türk futboluna armağan ettiği başarılı futbolculardan Naci Renklibay, ile futbol hayatını, teknik direktörlük hayatını, dünü ve bugünü konuştuk

Futbola Selçukspor’da başladı


1946 yılında futbolun içinde olan bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Naci Renklibay; ailedeki diğer büyükleri gibi futbolcu olmayı kafasına koymuştu. Futbola ilk adımını sokak aralarında top peşinde koşarak atan küçük Naci, o yaşta görenleri mest ediyordu. 1959 yılında Konya’nın köklü kulüplerinden Selçukspor’la antrenmanlara çıkmaya başlayan Naci Renklibay; ilk önce sezon öncesinde oynanan özel maçlarda boy gösterdi. Futbolcu fabrikası olan ailesinde ki diğer bireylerin Selçukspor’da olması Naci Renklibay için önemli bir etkendi. Çocukluk yıllarında Sarı lacivertli kulübün sempatizanı olan Naci Renklibay’ın içindeki “semt takımı” bilinci ve babasının kulüpte yöneticilik yapması golcü futbolcuya başka tercih yapma imkanı vermedi.


 


Yolspor’lu yıllar


Gençler kategorisinde forma giymeden gençler karmasına seçildi. Oradan da ilk resmi transferini gerçekleştirerek Yolspor’a transfer oldu. 4 sezon boyunca Yolspor oynadıktan sonra vatani görevini yapmak için askere gitti. İzmir’de yaptığı vatani görevinin daha 2. gününde İzmir Amatör 1. Küme takımlarından İzmir Karagücü ile antrenmanlara çıkmaya başladı. Karagücü forması ile oynadığı 2 sezonda da gol kralı oldu ve İzmir takımlarından Altay, Göztepe ve Karşıyaka’nın dikkatini çekti. Bu kulüplerden transfer teklifi almasına rağmen İzmir’de ki yaşantının kendisine uygun olmamasından dolayı teklifleri geri çevirdi.


 


Geciken buluşma


1968 yılında vatani görevini tamamlayan Küçük Metin Oktay; “Büyük Şehir” korkusuyla teklifleri geri çevirerek önemli bir fırsatı elinin tersiyle itmişti. Askerde olmasına rağmen Karagücü’nde oynayarak futboldan uzak kalmadı. En formda olduğu dönemde bonservisinin İzmir’de olması nedeniyle 6 ay transfer yapamayarak büyük bir şanssızlık yaşadı. Geçiş döneminin ardından geç de olsa Konyaspor’a transfer oldu. 3 yıl boyunca çift başlı kartal amblemli siyah beyaz formayı terletti. Konyaspor’un 2. lige çıkmasında büyük rol oynadı. 2 kez gol kralı olma başarısını göstererek 3 büyük kulüp ve Adanaspor başta olmak üzere birçok kulüpten ciddi teklifler aldı. İstanbul’a gitmesini babası kabul etmedi. Adanaspor Genel Menejeri Orhan Şeref Apak (TFF Eski Başkanı) ile el sıkışmasına rağmen Konyaspor yönetimi bırakmayınca transfer gerçekleşemedi. Golcü futbolcuyu Adanaspor’a vermeyen Konyaspor yönetimi Gençlerbirliği ile anlaşınca Bay Gol’e Ankara yolu göründü. 3 yıl kırmızı siyahlı forma altında mücadele etti. Krallık tacını 1 defa da Gençlerbirliği’nde giydi. 3 yılın ardından futbolu bırakma kararı aldı ve Konya’ya döndü. Konyasporlu yöneticilerin ısrarı üzerine zorlu maçlarda Konyaspor forması giydi ve 1976 yılında futbolu bırakarak kramponlarını astı.


 


 


Teknik Direktörlük hayatı


 


Futbol hayatını noktaladıktan sonra antrenörlük kursuna giden Naci Renklibay; birçok amatör ve profesyonel takımın başında görev yaptı. Konyaspor’u 1., 2. ve 3. Ligde çalıştıran Renklibay, amatör takımlardan Demirspor, Kültürspor, Yolspor, Köy Hizmetleri ve Yeni Meramspor’da görev yaptı. Konya Amatör Karması ile birlikte Türkiye 2.’si oldu. Naci Renklibay, o günleri şöyle anlatıyor: “Türkiye finalinde Adana Karması ile oynanacak karşılaşma yoğun kar yağışı nedeniyle Cebeci Stadyumu’na alındı. İmkansızlıklar yüzünden futbolcularım maça lastik kramponlarla çıktı. Oyuncular buzlu zeminde dans etti. Adana Karması’nın imkanları bize göre daha iyi olduğu için malzemeleri daha iyiydi. Zorlamamıza rağmen 2-1 kaybettik ve 2. olduk.”


 


 


      


Naci Renklibay’ın futbol hayatından notlar:


 


*Konyaspor’da şampiyonluk yaşadı.


 


*Defalarca gol kralı oldu.


 


*Futbol hayatı boyunca resmi maçlarda 300’den fazla gol attı.


 


*Gençlerbirliği’nde oynarken 3 maçta 3’er gol atınca 4. maçta teknik direktör tarafından “Nazar Değmesin” diye oynatılmadı.


 


*İzleyenlerin üzerinde öyle bir intiba bıraktı ki topu ayağına her alışında golle sonuçlanacağı düşünülürdü.


 


*Mesafe tanımayan futbolcu santrayı geçtiğinde defans oyuncularını korku sarardı.


 


*Centilmenliğiyle tanındı. Futbol hayatı boyunca sarı ve kırmızı kart görmedi.


 


 


Tarihin tozlu yaprakları:


 


Ağları yırtan gol


Yıl 1971. Şeref Stadı. Eyüpspor maçı için bir gün önceden İstanbul’a gitmiştik. Beşiktaş, Samsunspor ile oynuyor. Beşiktaş Sanlı Sarıalioğlu’nun golü ile maçı 1-0 kazandı.  Konyaspor’un takım kaptanlığını Ali Büyükbayram yapıyor. Ona söz verdim yarın ki maçta bundan daha güzel gol atacağım diye. Maç bittikten sonra kaldığımız otele gittik ve maç saatini beklemeye başladık. Bir gün önceden yağmur yağdığı için dizlerimize kadar çamur var. Maç başladı. Sürekli rakip kaleye saldırıyoruz. Maçın 20. dakikasında top bana geldi. Düzelttikten sonra topu kaleye gönderdim. Kaleciyi geçen top ağları da geçerek kalenin 20 metre gerisindeki duvara çaptı ve geri geldi. Hakem bir süre bekledikten sonra gol kararı verebildi. Takım kaptanımız Ali Büyükbayram bu golden sonra beni sırtına aldı ve santraya kadar taşıdı. Takım kaptanı o dönemlerde saygı duyulan bir simgeydi. Beni sırtında taşıması benim için büyük bir olaydı. Bir başka pozisyonda ise inanılmaz bir olay yaşandı. 18 dışından vurduğum top önce üst direğe sonra yan direğe ardından diğer yan direğe çarparak auta gitti. Karşılaşmayı ilerleyen dakikalarda attığım ikinci golle kazandık ve deplasmandan galibiyetle döndük.


 


 


Tribünler sustu


Gençlerbirliği’ne transfer olduktan sonra Trabzonspor deplasmanına gittik. Tribünler tıklım tıklım. Stadyumun etrafındaki ağaç tepelerinde bile insanlar var. Trabzonspor’un efsane olduğu dönemler. İlk yarıda yediğimiz golle geriye düştük. Trabzonlular galibiyeti çantada keklik görüyor. Önümü boşaltmak için pozisyon arıyorum. Topla buluştuktan sonra defansın da yavaşlığından faydalanarak kaleye şutu çektim. Kaleci topu filelerle buluştuktan sonra görebildi. Maç berabere bitti ve 1 puan aldık. Trabzonspor kalecisi maçtan sonra yanıma geldi. O nasıl şuttu diyerek tebrik etti.


 


 


Sipariş gol


 


Yine Gençlerbirliği’nde oynadığım yıllar. Kendi sahamızda oynuyoruz. İlk yarıda bir gol attım. İlk yarıyı 2-0 önde kapattık. İkinci yarı için sahaya çıktığımızda top toplayıcılardan biri yanıma geldi. “Seni bi abi çağırıyor” diyerek tribünleri işaret etti. Tel örgülerin dibinde biri el sallıyor. Gittim yanına. Köksal Gürler. Hal hatır sorma faslının ardından “bi gol atta seyredelim” dedi. Bende tamam dedim. (Ankara’ya kursa geldiği için maçın 2.yarısına yetişebilmiş ve attığım golü görmemiş.) Çıktım bir gol daha attım. Maçtan sonra Konya’ya geldiğimde herkes bu olayı konuşuyor. 


 


 


Konya’ya hizmet etmek istiyorum


 


4 sezondur takım çalıştırmadığını ifade eden Naci Renklibay, “Geri dönmek istiyorum. Eğere hedefi olan takım varsa çalıştırırım. Bu şekilde düşüncesi olan takımlarla görüşüp anlaşırsak hedefe ulaştıracağımdan eminim. Hedefi olan takım varsa bende varım. Konyalı genç oyunculardan oluşan bir takım oluşturmak istiyorum. Bir başka amacımda oyuncu yetiştirmek. Ben bıraktıktan sonra oyuncu çıkmadı. Salih Eken, Celalettin Yavuz, Mustafa Bakım, Mustafa Düzkaya benim elimden geçti. Ünal’ı Konya’da genç karmada ilk defa ben oynattım. Sporculuk hayatım başarılarla geçti. Tabi bu benim tek başıma yaptığım bir şey değildi. Başta takım arkadaşlarım, yöneticiler ve taraftarların sayesinde buralara gelebildim” dedi.