Konya'nın Seydişehir ilçesindeki gür ormanlar, sonbaharın gelmesiyle birlikte mantar avcılarının gözde mekanı haline geldi. Özellikle lezzeti ve ekonomik değeri yüksek olan doğal istiridye mantarını arayan doğa tutkunları, bu değerli ürüne ulaşmak için büyük bir risk alarak sarp ve zorlu arazilerde mücadele ediyor.

Sarp Ladinlerde "Güvercin Kanadı" Peşindeler

Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan ve hava kararana kadar devam eden zorlu mantar avı, tecrübe ve dikkat gerektiriyor. Mantar avcıları, genellikle kuru ve kabuklu ladin ağaçlarının gövdelerinde ve yüksek dallarında yetişen doğal istiridye mantarını toplamak için ağaçlara tırmanmak zorunda kalıyor. Bölgede bu mantar; istiridye, dalak ya da bazı yörelerde "güvercin kanadı" adıyla da anılıyor.

Mantar toplayanlardan öğretmen İlhan Daştan, bu heyecanlı arayışın zorluklarını dile getirdi. Daştan, mantarın genellikle ağaçların alt kısımlarında bulunduğunu ancak bazen ağacın tepelerinde de çıktığını belirterek, "Üst taraflarına tırmanmak gerekiyor. Tabii biz emniyet alarak tırmanıyoruz. Bunu görünce insan heyecanlanıyor, kendini kaybediyor bazen," ifadelerini kullandı.

Riskli Tırmanışlar ve Doğayla İç İçe Bir Hobi

Avcıların yüksek ladin ağaçlarına yaptığı riskli tırmanışlar, bölge halkı ve sosyal medya kullanıcıları arasında zaman zaman endişe yaratıyor. Ancak bu tutkunlar için mantar avı, yalnızca bir toplama faaliyetinden öte, doğayla iç içe yapılan bir gezinti ve hobi anlamına geliyor.

İlhan Daştan, topladıkları mantarların sonbahar yağışlarıyla birlikte kuruyan ladin ağaçlarının kabuklarında çıktığını vurgulayarak, istiridye mantarının lezzetine dikkat çekti ve "Tadı güzeldir, hoştur," dedi. Mantar avcılarının bu zorlu ve keyifli mesaisi, bölge ekonomisine katkı sağlarken, aynı zamanda sonbahar doğasının sunduğu eşsiz güzellikleri de keşfetmelerine olanak tanıyor.