Veteriner hekim ve belgesel yapımcısı Doğanay Vural, belgesel çekimleri için gittiği Endonezya'nın Komodo Adası'nda yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Daha önce Himalayalar'da kar leoparını görüntüleyerek belgeselleştiren Vural, bu kez dünyanın en tehlikeli canlılarından biri olan komodo ejderlerini gözlemledi.

Komodo Adası’nda insan nüfusunun yaklaşık 2 bin, komodo ejderi sayısının ise 2 bin 500 civarında olduğunu belirten Vural, “Komodo ejderi salyasında birçok bakteri bulunduran, zehir bezleri olan, üç gün boyunca avını takip edebilen muazzam bir yırtıcı” ifadelerini kullandı.

Komodo ejderi saldırısında kolunu kaybeden Febrianto için harekete geçtiler

Adada yaşadığı bir olayın kendisini derinden etkilediğini anlatan Vural, 7-8 yaşlarındaki Muhammad Febrianto adlı çocuğun evinin önünde olta ile oynarken bir komodo ejderinin saldırısına uğradığını aktardı. “Çocuğun kolu ailesi tarafından tedbir amacıyla ampute ettirilmiş. Ancak aile buna rağmen ejderin öldürülmesini istememiş. Bu, doğaya ve hayvana duyulan saygının örneğidir” dedi.

Olayın ardından belgesel ekibi olarak harekete geçtiklerini söyleyen Vural, “Ailesi kabul ederse çocuğu Türkiye’ye getirip protez kol takılması için tüm masrafları üstlenmek istiyoruz. Bu, onun hayatında bir iz bırakabilir” diye konuştu.

“Öldürme, ölümsüzleştir” mottosu ile yola çıktılar

Doğa gözlemlerinin yanında sosyal etkileşimlerden de güçlü izlenimler elde ettiğini belirten Vural, “Bir belgesel yapımcısı, bir veteriner hekim ve en önemlisi bir insan olarak, bu çocuğun yaşamına katkı sunmak istiyoruz. ‘Öldürme, ölümsüzleştir’ mottosuyla çıktığımız bu yolda, sadece hayvanları değil insan hikâyelerini de görünür kılmak istiyoruz” dedi.

Komodo Adası’nda beş gün boyunca teknede konakladılar

Komodo Adası'ndaki çekimlerin zorluklarına da değinen Vural, geceleri aktif hale gelen ejder saldırılarına karşı okyanusun ortasında bir teknede konakladıklarını, yerel rehberler eşliğinde çekimler yaptıklarını söyledi. Hayvanlara 1 metre kadar yaklaştıkları anlarda bile ani hareketlerden kaçındıklarını ve komodo ejderinin doğasına büyük saygı gösterdiklerini vurguladı.

“Türkiye’de ekoturizm sadece mangal değil, hayvan gözlemciliğiyle de gelişebilir”

Türkiye'deki ekoturizm anlayışına da değinen Vural, “Milli parklarda bir ayı gördüğümüzde onu yok etmeye çalışıyoruz. Halbuki orası onun doğal yaşam alanı” diyerek, doğaya saygının önemine dikkat çekti. Vural, Türkiye’de de hayvan gözlemine dayalı sürdürülebilir bir ekoturizm anlayışının gelişebileceğini ve bu gelirle hayvanların korunabileceğini söyledi.

“Okyanusun ortasındaki bir ada, Afrika’daki ülkeler, Hindistan bunu başarmış. Biz neden başaramayalım?” diyen Vural, yaptığı belgesellerde bu vizyona katkı sunmaya devam edeceğini ifade etti.