Kime, niye oy vereyim?

Alman Nazi lideri Adolf Hitler, Kavgam adlı eserinde aynen şöyle diyor; “Demokrasi; özünden ziyade uygulanışı itibariyle, sayısal üstünlüğün kişisel üstünlüğe galip sayılmasıdır. Çünkü bu demokrasinin gereği, dağdaki bir çobanın oyu ile akademideki bir alimin oyu, aynı sayısal ağırlığa sahiptir. Sermaye ve medyayı elinde tutan güç; bu sayede çok rahat sayısal üstünlüğü de ele geçirebilir. Çünkü alt tabakadaki insanların bu araçlardan etkilenmesi, çok daha kolaydır…”

Şimdi bizlerde malum; demokratik bir ülkede ve demokrasi ile yönetiliyoruz ya! Dolayısıyla demokrasinin gereği, beni yönetecek meclisi,  ben seçeceğim ya! Onun için 22 Temmuzda sandığa giderek, şahsımı, ilçemi, ilimi ve ülkemi en iyi temsil edecek ve sorunlarına çözüm üretmede benim gibi düşündüğüne inandığım adayın, partisine “EVET” diyeceğim. Ve bunu adı demokrasi olacak!.. Sahi şu demokrasi gerçekten bir dolambaç yumağı ve elinde bulunduranın kafasına göre yorumlayıp, kendi doğruları doğrultusunda kullandığı bir sistem değilse!.. Niye adayların ismine değil de, partilerin ismine evet diyoruz. Hatta partileri de geçelim, Genel Başkanların isminin altına bassak ya mührü.

Şuan için realite; “Mutlak Lider Otoritesi” olduğuna göre… Yoksa birileri hala bu ülkede, lider cuntasının olmadığını ve parti içi demokrasisinin tüm kurum ve kurallarıyla çalıştığını falan mı iddia edecek bana?.. Zannetmem. Fakat birileri şu konuda hala ısrarcı olabiliyor. “Bu ülkede demokrasi var gardaşım, sıkıyorsa sen gel aday ol, kazan ve göster kendini…J)” Sanki gelip, kendini gösterenler, gerçekten demokratik yollardan gelmişler de. Haa şekil olarak tabiî ki demokratik kurallarla geldiler. Ama işin özünü pek çoğumuz iyi biliyor. (Tabiî ki bu arada istisnalar kuralları bozmaz, hakkıyla bir yerlere gelenlere sözümüz olamaz)

            Şimdi ben Karapınarlı bir seçmen olarak 22 Temmuz sabahı, sandığın başındayım ve sesli düşünüyorum. A partisinin adayı kendi ilçe teşkilatınca dışlanmış ve istenmeyen biri olarak sözde ilçemizi temsil ediyor. İlçemden büyük çoğunluğun da bu şahsı tasvip etmediği malum… Eee ben şimdi sırf bir parti yada genel başkan hatırına, demokrasicilik oynayıp bu şahsa, oyumla vekâlet mi vereceğim?  Geçiyorum B partisine yada C partisine, al birini vur ötekine. Yahu bu seçimlerde benim ilçemi temsil edebilecek, benden olan ya da bana yakın birilerini göremiyorum ki, Karapınarlı olarak. Gerçi 127 yıldır olmamış ki şimdi mi olsun. Birilerine koltuk değneği olmaya devam. Öyleyse benim adaya değil Lidere oy vermem gerekecek gibi. Zaten ‘Parti politikaları’ diye bir olayın da kalmadığına göre...       Bu sefer, hangi lider acaba benim duruşumu ve beklentilerimi daha çok temsil edebilir diye düşünüyorum. Ve inanın işin içinden çıkamıyorum.  

Bu arada Konya, Bağımsız Milletvekili Adayı Gürcan Kallemoğlu’nun olaylara ve ülke siyasetine bakış açısı olarak ve en önemlisi duruşu ile güven vermesi açısından, henüz net olmasa da sanki oyumun rengi bağımsızdan yana olacak gibi. Öyle ya bu gün tenkit ettiklerimin, yarın karşıma çıkıp bana “Beni sizler, sen seçtiniz ve demokrasini gereği seni temsil etmemde seninde oyun var” ifadeleri karşısında vicdanen ezilmemek için kendime saygımın gereği şuan için böyle düşünüyorum. Hani benim klasik bir sözüm var ya; Herkes kendine yakışanı yapacak. Ve layık olduğu şekilde yönetilecek.

 

ADAM GİBİ*************

“Horozlar, güneşin öttükleri için,

Doğduğunu zannederlermiş”

*******HİKMETLİ SÖZLER

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.