Fizikon Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nden Uzm. Dr. Nagihan Yararoğlu Tıp dünyasında, kök hücrelerin uyarılması amacıyla, hastalardan alınan kanın hücrelere ayrılıp trombositlerin yeniden hastaya verilmesi yöntemi olarak nitelendirilen PRP uygulamasının, dizlerinde kireçlenme ve menisküs problemi yaşayan hastalar için de umut olduğunu ifade etti. Yararoğlu, “PRP (Platelet Rich Plasma) trombositten zengin plazma anlamına gelir. Kan alyuvar, akyuvar, plazma ve trombositten (platelet) meydana gelir. Trombositler yani kan pulcukları esas olarak kanın pıhtılaşmasından sorumludur. Kan pulcukları aktive edildikleri zaman büyüme faktörleri diye bilinen iyileştirici proteinleri salgılarlar. Büyüme faktörleri dokuları iyileştirir ve yenilerler. Ayrıca “sessiz lokal kök hücrelerini” uyarır. Buradan hareketle, kanımızda bulanan trombositlerin konsantrasyonunu artırarak doku iyileşmesini dramatik olarak hızlandıran büyüme faktörlerinin güçlü bir kokteylini yapabiliriz. Alınan kan santrifuj edilerek trombositler bir araya toplanır. Toplanan trombositler diğer kısımlardan ayrılarak PRP elde edilir. Normal kanın 1 mililitresinde 150.000-400.000 trombosit bulunurken PRP’de bu sayı 1.000.000’un üzerine çıkar. PRP’nin felsefesi, bedenin kendinde bulunan doğal iyileştirme yeteneği ile ileri teknolojiyi birleştirmektir. Konsantre trombositler dokuların tamir ve yenilenmesinde esas olan büyüme faktörleri sahiptir. PRP’nin kalitesi, trombositlerin yaşama kabiliyetine bağlıdır. PRP uzman bir ekip tarafından hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Çünkü PRP’nin hazırlama sürecinde trombositlerin canlılığının sürdürülmesi gerekir, aksi takdirde; canlılığını kaybeden trombositler aktive edilemez. Aynı şekilde, PRP uygun şekilde hazırlanmazsa, trombositler erken aktive olur ve daha hazırlık safhasında büyüme faktörleri kaybolabilir” dedi.

AMELİYAT DENİLEN HASTA PRP İLE İYİLEŞTİ

Konya’da 1-2 yıldır dizlerinde menisküs yırtığı ve kireçlenme nedeniyle yürümede, oturup kalmakta zorluk çeken Fatma Özdağ ismindeki hasta farklı hastanelerde şifa aradığını ama bir türlü dizlerindeki ağrıyı dindiremediğini kaydetti. Son gittiği hastanede doktorun kendisine ameliyat önerdiğini anlatan Özdağ, tavsiye üzerine Uzm.Dr.Nagihan Yararoğlu’na muayene olduğunu belirtti. Kolundan alınan kanın bir kaç süreçten geçtikten sonra dizinden yeniden vücuduna verildiğini dile getiren Özdağ, ilk uygulamadan sonra dizlerindeki ağrının azaldığını ve rahat yürümeye başladığını bildirdi.