Kayıkla gezilen gölde şimdi yürüyüş yapılıyor
Anadolu'nun önemli sulak alanlarından Beyşehir Gölü, kuraklık ve bilinçsiz sulama yüzünden can çekişiyor. Kıyılardan yüzlerce metre çekilen sularda, balıkçılar ağ attıkları yerde yürüyor, bilim insanları ekolojik alarm veriyor.
Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan ve balıkçılıkla bölge ekonomisine can veren Beyşehir Gölü, Konya ve Isparta sınırlarında son yılların en kritik su seviyesi düşüşünü yaşıyor.

İki yıldır süren kuraklık, gölü besleyen kaynakların kuruması ve bilinçsiz tarımsal sulama, yaz buharlaşmasıyla birleşince, göl suları kıyılardan yüzlerce metre çekildi.

Bu durumdan en çok etkilenen kesim ise balıkçılar oldu. 40 yıllık balıkçı Mehmet Emin Kabakçılar, "Gölü böyle hiç görmedim" diyerek mesleğe ara verdiğini anlatıyor.

Suların çekilmesiyle limanlara bağlanamaz hale gelen teknelerin bir kısmı karada kalırken, Kabakçılar eşiyle birlikte, eskiden 3-4 metre derinlikte ağ attıkları alanlarda şimdilerde yürüyüş yaptıklarını belirtiyor. Balıkçı, her ne kadar "7 sene bolluk, 7 sene kıtlık olur" sözünü hatırlatsa da, bölgenin bol yağışlı bir kışa olan ihtiyacı aciliyetini koruyor.

Bilim İnsanlarından 'Koruma Politikası' Çağrısı
Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Yıldıztugay, gölün kuruyan zemininde ailesiyle yürüyüş yaparken manzaranın kendilerini derinden üzdüğünü dile getirdi.

Prof. Dr. Yıldıztugay, çekilmenin inanılmaz boyutlara ulaştığını vurgulayarak, acil önlem çağrısında bulundu: "Bundan sonraki süreçte burası için önlemler alınması, koruma politikalarının geliştirilmesi gerekiyor. Su kaynaklarının dikkatli kullanılması gerekiyor."

Endemik Bitki Popülasyonu Risk Altında
Beyşehir Gölü, yalnızca balıkçılık açısından değil, aynı zamanda endemik bitki popülasyonu açısından da son derece zengin bir bölge. Prof. Dr. Yıldıztugay, suyun geriye çekilmesinin sadece insanlar ve hayvanlar için değil, bölgenin bitki örtüsü için de büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.

Suyun azalması, buradaki canlıların yaşamlarını ve nesillerini tehlike altına alabilir. Gölün bir an önce eski canlılığına kavuşması için yağış umudu artarken, uzmanlar sorunun temelinde yatan su yönetim politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kaynak: