Karikatür olayı da İsrail oyunu
Emekli Astsubay Bahri Kılınçer, Danimarka ve bazı Avrupa ülkelerinde yayımlanan ve Hz. Peygamber’e hakaret içeren karikatür olayının perde arkasında İsrail istihbarat elemanlarının olduğunu ileri sürdü.
Konya Aydınlar Ocağı tarafından mutat olarak düzenlenen Sille Kültür Evi’deki Salı Sohbetleri’nde, “Türkiye’de Terör Olayı” ele alındı. Emekli Astsubay Bahri Kılınçer’in konuşmacı olarak katıldığı sohbette, karikatür krizi ve Mehmet Ali Ağca olayının perde arkası konuşuldu.
Konuşmasına Danimarka ve bazı Avrupa ülkelerinde yayımlanan ve Peygamber Efendimiz’e hakaret içeren karikatür olayını kınayarak başlayan Emekli Astsubay Kılınçer, “Utanç verici karikatür Eylül ayında yayımlandı. Ancak karikatüre bürokratik anlamda ciddi tepkiler gelmedi. Bunun üzerine İsrail İstihbarat Örgütü harekete geçti ve karikatürü İslam ülkelerine sızdırdı. Yani bu işin arkasında İsrail var” dedi.
Tepkilerin hukuki alanda ve ekonomik manada gösterilmesi gerektiğine işaret eden Kılınçer, “İslâm ülkelerinde elçilikler yakılıyor. Bunlar doğru değil. En anlamlı tepki İslâm ülkelerindeki zengin iş adamları paralarını Avrupa bankalarından çekmesiyle olur. Petrol vanalarının kısılmasıyla yapılır. Yoksa vurup kırmayla bir yere varılmaz” diye konuştu.
BATI RİYAKARCA DAVRANIYOR
Türkiye’deki terör olaylarıyla ilgili olarakda çarpıcı açıklamalar yapan Kılınçer, “Batılılar, Türkiye’ye ‘yeşerdikçe budanan, kurudukça sulanan’ bir anlayışla yaklaşıyor. Türkiye 1965 yılından bu zamana kadar terörle mücadele ediyor. Terörü bir türlü anlamak istemeyen batılılar iki yüzlülük göstererek birde ülkemizden kaçan teröristleri besleyerek destek veriyorlar. Ancak şu bilinmelidir ki terörün iyisi kötüsü olmaz. Türkiye 40 yıldır mücadele verdiği teröre 35 binin üzerinde şehit verdi” dedi.
Terörün Doğuda GAP’ın yapılmaya başlanmasıyla harekete geçtiğine dikkati çeken Kılınçer, “Halkımız çok çubuk provokasyona geldiği için terör olayı ciddi anlamda ülkemizde kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor. Bütün bu yaşananlara rağmen Türkiye’de akademik anlamda terör ile ilgili ciddi bir araştırma yapılmamış. Araştırma yapan kişiler ise öldürülmüş” dedi.
AĞCA, KONU MANKENİ OLARAK KULANILDI
Abdi İpekçi’nin terör ile ilgili araştırma yapıldığı için öldürüldüğünü savunan Kılınçer, bununla ilgili şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “Türkiye’de çok garip ve anlaşılmayan olaylar var. Bir susurluk olayı hala çözülememiştir. Meclis işin içine girmesine rağmen muallâkta kalmıştır. Diğer tarafta Abdi İpekçi’yi öldüren Mehmet Ali Ağca’ya yardım eden solcu bir kişidir. İnsanın aklı almıyor. Milliyetçi olduğunu söyleyen bir kişi ile solcu iş birliği yapıyor. Buradan şu çıkıyor. Mehmet Ali Ağca’nın, İpekçi olayında sadece bir tetikçi olduğunu anlıyoruz. Çünkü İstanbul Emniyeti, Ağca’nın yakalanmasından üç gün sonra haberdar oluyor. Ve ilginçtir Ağca’yı ihbar edende bir ülkücüdür.”
Ağca’nın papayı vurma olayına da değinen Kılınçer, bununla ilgili olarak şunları kaydetti: “Vatikan’ın güçlü bir bütçesi vardı. Bazı çevreler Vatikan’ın güçlü olmasından rahatsızlık duyuyordu. Ama papaya suikast düzenlemekte çok kolay bir olay değildi. Neticede papanın vurulma işi Bulgar İstihbarat Güçleri’ne ihale edildi. Bulgar İstihbarat ekibi de Mehmet Ali Ağca’yı kullanarak papaya suikast düzenledi. Ağca mermi bile atmadan papayı vurdu diye yakalandı. Yani Ağca konu mankeni olarak kullanıldı.”
Ağca’nın askeri cezaevinden kaçırılması olayına da değinen Kılınçer, “Burada sorgulanması gereken birçok konu var. Ağca acaba ceza evinden nasıl kaçırıldı? Kimler niçin buna izin verdi? Ama maalesef millet olarak biz sadece yaşanan olayları olduğu gibi kabul ediyoruz. Perde arkasını hiç sorgulamıyoruz” diye konuştu.

