Kaos gibi geçen bir hafta sonu

Değerli sporseverler, tüm olumsuzlukların yaşandığı şu geçen beş gün içerisinde takımımızın bir puanla dönmesi herkes gibi beni de mutlu etti.Dönüp baktığımızda bu olumsuzluklar ne diye anımsayacak olursak, nereden indiği belli olmayan bir balyozla yönetimin un ufak olması olarak başladı. Arkadan başkanın talihsiz beyanatları … Üstüne üslük istifa edenlerin yerine kendilerince uygun altı kişi bulamamaları (Listede yer alan tüm arkadaşları tenzih ederim) ve hafta sonu oynanacak Rize deplasmanının çilekeş başlaması. Buna bir de hava muhalefeti yüzünden takımın Trabzon havalimanına inememesi ve tekrar Ankara’ya dönülmüş olması, ardından müsabaka günü güç bela Rize’ye ulaşılmış olmasını da eklemekte fayda var.Her şey aksine aksine cereyan ederken sağlam temellere oturmuş futbol takımımız güçlü yapısı ve koordineli ekibi ile dimdik ayakta kalmış, bunlardan etkilenmeden müsabakayı puan alarak tamamlamış, altın değerinde bir puan alarak hem rakip takımı dibe doğru itmiş hem de haklı alınan bir puanın sevincini yaşamışlardır.Takımın üzerine çöken bu pusulu ve mistik havanın bir an önce dağılması gerekir. Bunun da gelen puanlarla ve kazanılan maçlarla aşılacağı hem teknik heyet tarafından hem de futbolcular tarafından bilinmektedirBu tür entrikalar maalesef her yerde, her işte olabiliyor. Sonuçta da çıkıp Konyaspor büyüktür kimse üzerinde değildir, Konyaspor’a zarar vermeyelim ifadeleri var ya bilmem bunlara kim inanıyor ama asla ben inanmıyorum. Bunların hepsi sahte. Neden mi? Bakın söylüyorum; Bu camia öyle bir camia ki, öyle bir illet ki “Ben varsam varım, ben yoksam benden sonrası tufan” mantalitesi ile hareket eden, dünyanın merkezinin burası olduğunu zanneden insanlarla dolu. Siz zannediyor musunuz bu istifaların önü sonu yok? Siz ne sanıyorsunuz Allah aşkına. Burada geçmişe yönelik hesaplar var, geleceğe yönelik hesaplar var. Rövanş alma var. Delegelik var, üyelik var. Yani içeride yapılan her hareketin değerlendirilmesi var burada. Burada burunlara gelen pis kokular var. Aman bu pusulu havadan kaçalım diyenler var. İstifa eden onurlu kişiler himmete ve minnete ihtiyacı olanlar değil. Daha önce bunların kim olduklarını ve özelliklerini bu satırlarda sıralamıştım Bakın bu insanlar bir konuşmaya başlarlarsa vallahi önlerinde duramazsınız. Kimler hangi beklentilerle hareket ediyor, kimlerin siyasi, kimlerin ekonomik, kimlerin şahsiyet, kimlerin kimlik, kimilerin makam mevki beklentileri olduklarını. Kimilerin de bu yerleri muhafaza etmek için uğraşıyor olduklarını varın siz tasavvur edin. Bizim sorunumuz ne aslında biliyor musunuz değerli okuyucular. Ne zaman güdümlü hareket etmekten, birilerinden emir almaktan kurtulursak işte o zaman başarılı oluruz.Yani ne zaman davul boynumuzda, tokmak elimizde olursa işte o zaman başarılı oluruz. Daha fazla yazmak istemiyorum çünkü geriliyorum. Sizlerden de özür dileyerek...Selam ve sevgilerimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.