Kanuni'nin türbesi gün yüzüne çıkarılıyor

Kanuni'nin türbesi gün yüzüne çıkarılıyor

TİKA'nın desteğiyle başlayan kazı çalışmalarını yürüten ekibin başkanı ODTÜ Mimarlık Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peker:- "Bu çalışma ile Balkanlardaki Osmanlı varlığının Macaristan'a kadar uzandığını ortaya çıkarıyoruz. Macaristan'daki Osmanlı v

ZİGETVAR (AA) - MEHMET YILMAZ - Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının da defnedildiği Zigetvar'daki Osmanlı yerleşkesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından gün yüzüne çıkarılıyor.

Kazı çalışmalarını yürüten Türk ekibin başındaki ODTÜ Mimarlık Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Uzay Peker, Macaristan'ın Zigetvar kentindeki Szölöhegy (Üzüm Tepesi) bölgesinde, Türk ve Macar bilim insanlarının ortak çalışmasıyla keşfedilen, Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının da defnedildiği ve Macaristan'da ilk olma özelliği taşıyan Osmanlı dönemi yerleşkesine dair çalışmalar hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Zigetvar'da devam eden çalışmaların TİKA'nın 2012 yılında Macaristan'ın Pecs Üniversitesi'ne verdiği destek neticesinde başladığını belirten Peker, Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının defnedildiği türbenin bulunması için çalışmaların öncelikle aynı bölgede bulunan Türbek kilisesi civarına yoğunlaştığını ama orada herhangi bir sonuç alınamaması üzerine Üzüm Tepesi denilen araziye yöneldiklerini kaydetti.

Türbenin ortaya çıkarılması için yürütülen faaliyetlerin tamamen bilimsel olduğuna, bu konuda disiplinler arası bir araştırmanın yürütüldüğüne dikkat çeken Peker, kazı çalışmaları başlamadan önce toprağın altında ve arazide neler olduğunu öngördüklerini anlatarak, ''Arazide ve toprağın altında neler olduğu yapılan jeofizik, tarih, coğrafya, sanat tarihi ve mimarlık tarihi araştırmalarıyla çok yönlü şekilde bakılarak ortaya çıkarılabiliyor. Bu çok yönlü çalışma TİKA'nın verdiği destekle mümkün oldu.'' şeklinde konuştu.

- Kazılarda her yönlü işbirliği

Zigetvar kentinde yapılan kazılarda, genel araştırmalardan farklı olarak daha geniş kapsamlı işbirliğinin söz konusu olduğuna işaret eden Peker, ''Bu proje, başından beri farklı aktörlerin de içinde olduğu çok geniş kapsamlı bir faaliyet. Alışılagelmiş kazılarda belli kurumların hakimiyeti olur ama burada ise hem uluslararası hem kurumlar arası hem de disiplinler arası bir işbirliği söz konusu. Bu aslında kendi başına diğer projeler için de çok güzel bir örnek oluşturacaktır.'' dedi.

Peker, kazı sonucunun, türbenin bulunduğu bölgenin kalkınmasında ve Türkiye-Macaristan ilişkilerinde büyük rol oynayabileceğini belirterek, ''Kazıların yapıldığı Zigetvar bölgesi nispeten Macaristan'ın kırsal bir bölgesi. Bu kazı, bölgenin kalkınmasında çok önemli bir rol oynayabilir. Kanuni Sultan Süleyman dünya çapında bilinen bir şahsiyet. Uluslararası yayınlarda, belgesellerde bu kazı alanı hep gündeme geliyor. TİKA ve buradaki kazı çalışmalarını yürüten ekip çok önemli bir görev üstlenmiş durumda. Yapılan çalışmalar bölgenin tanınırlığına, günümüz kültürüne katkıda bulunuyor.'' ifadelerini kullandı.

- ''Macaristan'daki Osmanlı varlığı tekrar hatırlanmış oluyor''

Yapılan araştırmalarda Macaristan'da ilk defa bir Osmanlı yerleşkesi bulunduğunu ve bunun da büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Peker, şöyle konuştu:

''Bölgede askeri tabyanın içerisinde türbe, zaviye, kışla var ama bunların dışında bir de şehir oluşmuş ve bunlar tamamen tarihten silinmiş. Çalışmalarda toprağın 30 santimetre altında bir temel bulabiliyoruz. Bu çalışma ile Balkanlardaki Osmanlı varlığının Macaristan'a kadar uzandığını ortaya çıkarıyoruz. Macaristan'daki Osmanlı varlığı tekrar hatırlanmış oluyor. Bundan da rahatsızlık duyan hiç kimse yok. Aslında burada ilk defa bir Osmanlı yerleşkesi ortaya çıkarılmış oluyor. Daha önce yapılan çalışmalarda bir cami ya da hamam ortaya çıkarılmıştı ama şimdi bir Osmanlı yerleşkesi sıfırdan kurgulanıyor. Belki şu an dünya bunun bilincinde değil ama bu çalışma gittikçe önem kazanacak.''

Türkiye'de bazı bilim insanlarının türbenin başka bir bölgede olabileceği iddiasına da değinen Peker, ''Bu konu hakkında Türkiye'de çok farklı sesler çıkıyor. Bu çok doğal. Bu tür eleştiriler bir sinerji yaratır ve mevcut ilgiyi de arttırır. Burada yapılan araştırma bugüne kadarki en bilimsel çalışma. Sadece arşiv araştırmalarına dayanmayan aynı zamanda arkeolojik verilerle desteklenen ve Latin, Macar, Osmanlı ve Alman kaynaklarından faydalanılarak oluşturulan bir çalışma söz konusu. Bu araştırma ayrıca en somut verileri ortaya çıkaran bir çalışma. Neticede türbe olduğunu düşündüğümüz bir yapı da ortaya çıkardık.'' dedi.

- "Birçok araştırma yapıldı"

Araştırmayı yürüten Macar ekibin başındaki Pecs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Norbert Pap ise Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin nerede olduğu sorusunun tarih boyunca Macarların da ilgisini çektiğini ve bu konuda birçok araştırmanın yapıldığını belirterek, ''Macaristan'da 110 yıldan daha fazla bir süredir bu konuda araştırmalar devam ediyor. Bu konuda ilk defa 1903 yılında bilimsel bir kitap yayınlanıyor. Günümüze kadar birçok bilimsel makale ve kitap da yayınlandı.'' dedi.

Bugüne kadar yapılan araştırmalarda genel olarak iki yerin ön plana çıktığını ve ilk kazı çalışmalarının 1970'li yıllarda gerçekleştiğini kaydeden Pap, sözlerini şöyle sürdürdü:

''1970'li yıllarda Macar arkeolog Kovacs Valeria, daha önce türbe olduğu düşünülen kilisenin içinde ve etrafında bazı kazı çalışmaları yaptı ama bu çalışmalarda herhangi bir Osmanlı-Türk yapı izine rastlamadı. Çalışmalarımızda o döneme ait haritaların da yardımı ile bölgenin coğrafi yapısını ön plana aldık. Elde ettiğimiz bilgilere göre daha önce arkeologlar tarafından türbenin yapıldığı düşünülen yerlerin aslında o dönemde su altında olduğunu ve herhangi bir binanın yapılmasının mümkün olmadığını belirledik.''

Yaptıkları araştırmalardan elde ettikleri sonuçlarla türbenin Üzüm Tepesi diye adlandırılan bölgede olduğunu tespit ettiklerini belirten Pap, şöyle konuştu:

''Şu an kazıların yapıldığı bölge Zigetvar kalesine yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta ve üzüm bahçelerinin de bulunduğu bir tepe. Burası kaynaklarda bahsedilen yerin tarifine tamamen uyuyor. Hatta sadece bu bölgede yüzeyde Osmanlı dönemine ait çok sayıda taş, tuğla, seramik parçaları mevcut. Daha sonra yaptığımız detaylı çalışmalarda yer altında çeşitli yapıların bulunduğunu ve bunların duvarlarının Mekke'ye dönük olduğunu tespit ettik. Geçen yıl sonbaharda yapılan kazılar neticesinde bir bina kalıntısı da bulduk.''

Pap, kazılar neticesinde bulunan binanın büyük ihtimalle türbe olduğunu çünkü İstanbul'daki Kanuni'nin türbesine benzeyen parçalar bulunduğunu da dile getirerek, ''Bulduğumuz bina çok büyük ihtimalle türbe. Çok güçlü kanıtlarımız var. Türbenin yanında ise Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılan cami var. Bunun kazısını bugün başladı. Bunun dışında ise camiden daha büyük bir tekke mevcut. Yaklaşık 3 hektarlık bir alan söz konusu.'' ifadelerini kulandı.

- Kanuni'nin ölümü gizlendi

Zigetvar Kalesi’nin kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi askerler arasında moral bozukluğu yaratmaması için gizlendi. Cesedi bozulmaması için iç organları çıkartılarak otağının bulunduğu yere gömüldü. Bedeni ise muhasaradan sonra İstanbul’a getirilerek Süleymaniye Camii avlusundaki bugünkü yerine gömüldü.

Kanuni'nin ölümünden sonra tahta geçen 2. Selim, babasının iç organlarının gömülü olduğu yere türbe, etrafına da külliye yaptırdı. 150 yıl kadar kalan bu yapılar daha sonra Zigetvar Kalesi'ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından yıkıldı. Daha sonra Macarlar tarafından bu bölgeye türbe anlamına gelen "Turbek" ismi konuldu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :