"Kadına şiddet insanlık suçu olarak görülmeli"

"Kadına şiddet insanlık suçu olarak görülmeli"

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Katırcıoğlu:- "Kadına karşı şiddeti insanlık suçu olarak görmek gerekiyor ve bununla ilgili detayı kendi ülkesindeki, kendi toplumundaki değerleri de gözeterek ele alırsak çok daha hızlı çözüm bulacağımız

BRÜKSEL (AA) - ŞERİFE ÇETİN- TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, kadına yönelik şiddetin insanlık suçu olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.

Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi tarafından düzenlenen "Batı Balkanlarda ve Türkiye'de Kadına Karşı Şiddetin Sonlandırılması" programının Brüksel'de düzenlenen lansman toplantısına katılan Katırcıoğlu, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Katırcıoğlu, 2009 yılında AB uyum süreci çerçevesinde kurulan KEFEK'i diğer komisyonlardan ayıran ve güçlü kılan unsurun proje üretmesi ve hayata geçirmesi olduğunu söyledi.

AB ve BM ile birçok projeyi gerçekleştirdiklerini aktaran Katırcıoğlu, halihazırda BM ile “Türkiye’de Siyasi Liderlik ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” projesini yürüttüklerini, bu vesileyle hem KEFEK’i güçlendirdiklerini hem de kadının siyasette sayısını arttırmaya ve güçlü kılmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Katırcıoğlu, KEFEK’in kanun tasarılarını görüşebilmesinin yanı sıra dilekçe de alabildiğini belirterek, “Bir kadın ya da ayrımcılığa uğradığını düşünen herhangi birisi bize yazılı dilekçeyle başvurabiliyor ya da direkt kendisi gelebiliyor ve biz onu işleme koyuyoruz.” açıklamasında bulundu.

KEFEK bünyesinde bütün siyasi partilerin temsil edildiği alt komisyonların da bulunduğunu dile getiren Katırcıoğlu, bu bağlamda yurt dışında yaşayan Türk ailelerin sorunlarını görüşmek üzere Almanya’da bir toplantı düzenleneceğini ve rapor hazırlayacaklarını bildirdi.

Katırcıoğlu, Türkiye’nin kırsal bölgelerindeki kadınların sorunları ve istihdama yönlendirilmesi ile engelli kadınlara yönelik de birer alt komisyon bulunduğunu anlattı.

- İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke Türkiye

Katırcıoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddeti ve ayrımcılığı önlemeye yönelik kapsamlı ve hukuksal anlamda kadını koruyabilecek bir sözleşme olduğunu kaydederek, Türkiye’nin sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmasıyla İstanbul Sözleşmesi adını aldığını söyledi.

Türkiye’nin sözleşmeyi sadece imzalamakla kalmayıp ilk uyum kanununu hayata geçiren ülke olduğunu anımsatan Katırcıoğlu, aile içinde kadına şiddeti önlemeye yönelik çok önemli kanun düzenlemesi yapıldığını, bunun kadının şiddet beyanını dikkate alarak koruma mekanizmasını hemen harekete geçirdiğini ifade etti.

Katırcıoğlu, İstanbul Sözleşmesi uyarınca şiddet önleme merkezleri kurulduğunu, şiddeti önlemek için aynı zamanda “bilinç gelişmesi” noktasında ilgili kişilere eğitim verdiklerini dile getirdi.

- "Kadın yönelik şiddet insanlık suçu olarak görülmelidir"

Katırcıoğlu, kadına yönelik şiddeti çok daha geniş kapsamlı şekilde ele almak gerektiğini vurguladı.

Kadına yönelik şiddetin tüm dünyanın sorunu olduğuna işaret eden Katırcıoğlu, “Dünyanın refah düzeyinin en yüksek olduğu ülkelere baktığımızda şiddet oranlarının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Danimarka’da, Finlandiya’da yüzde 50’leri bulan ve geçen oranlarla karşı karşı kalıyoruz." dedi.

Bu durumun şiddetle ilgili sorunların daha farklı ele alınması gerektiğini ortaya koyduğunu dile getiren Katırcıoğlu, sadece eğitim ve ekonomik faktörlerin açıklayıcı olmadığına, her toplumun kendine has dinamiklerinin bu konuda önemli rol oynadığına ve bu nedenle konuyu bölgesel olarak ele almanın çözüme katkıda bulunacağına dikkati çekti.

AB ve BM Kadın Birimi tarafından düzenlenen toplantının bu noktada bölgesel ve toplumsal farklılıkları ve hassasiyetleri göz önünde bulundurduğunu ifade eden Katırcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadına karşı şiddeti bir insanlık suçu olarak görmek ve bununla ilgili detayı kendi ülkesindeki, kendi toplumundaki değerleri de gözeterek ele alırsak çok daha hızlı çözüm bulacağımızı düşünüyorum. Bu çok komplike bir konu. Bunu çözebilmek için tüm dünya ülkelerinin birlikte hareket etmesi ve bir yol haritası belirlemesi gerekiyor.”

Küçük yaşta eğitimin önemine de vurgu yapan Katırcıoğlu, şiddeti uygulayan kişiler yetiştirilirken anne tarafından verilen eğitimin de daha derinlemesine ele alınması gerektiğini belirtti.

- "Kendi ülkelerinde de yaşamaları kaçınılmaz"

Katırcıoğlu, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminin yıl dönümü vesilesiyle Brüksel’de ve Fransa’da Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un programlarına katılacağını dile getirerek, bu hain ve karanlık gecenin özellikle Avrupa’da çok iyi anlaşılmadığını, bu nedenle her katıldığı uluslararası toplantıda konuya ilişkin açıklama yaptığını kaydetti.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 40 yıl boyunca sinsice devletin her kurumuna, Türk milletinin kendi değerlerini ve hassasiyetlerini kullanarak sızdığını ifade eden Katırcıoğlu, “Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) o dik duruşu, ülkesine, milletine, devletine ve bayrağına sahip çıkışıyla, o seslenişiyle birlikte milletimizin dünyada eşi benzeri olmayan bir direnişiyle bu 40 yıllık hain yapıyı bertaraf ettik ve mücadelemiz devam ediyor.” diye konuştu.

Katırcıoğlu, FETÖ yapılanmasının bulunduğu ülkelere uyarı yapmak istediğinin altını çizerek, “Bizim maruz kaldığımız bu 15 Temmuz olayını kendi ülkelerinde de yaşamaları kaçınılmaz.” dedi.

Bu ülkelerin FETÖ yapılanmalarına karşı dikkatli olmaları gerektiğini, bunların Türkiye’yi temsil etmediğini belirten Katırcıoğlu, en kısa zamanda bu ülkelerin FETÖ yapılanmalarını ülkelerinden çıkarmaları gerektiğini söyledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :