"İstanbul Buluşması"

"İstanbul Buluşması"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Türkiye siyasi ve ekonomik bakımdan büyük zorluklara göğüs gererek, çok acılar çekerek, çok bedeller ödeyerek bugüne ulaşmıştır. Durup dururken gelmedik buraya. Çok çile çektik. Ama Rabbim sonunu hayreyledi. Sabreden kimse, za

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye siyasi ve ekonomik bakımdan büyük zorluklara göğüs gererek, çok acılar çekerek, çok bedeller ödeyerek bugüne ulaşmıştır. Durup dururken gelmedik buraya. Çok çile çektik. Ama Rabbim sonunu hayreyledi. Sabreden kimse, zafere ulaşır. Ve ulaştık. Ama yine sabırlı olacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Yenikapı Etkinlik Alanı'nda "Aşkımız memleket, millet için evet" sloganıyla düzenlenen "İstanbul Buluşması"nda vatandaşlara hitap etti.

Türk halkının kendilerine inandığını ve güvendiğini ifade eden Erdoğan, "Bu güven ve inançla süratle iktidar yolunu açtı. 14 yıldır da Türkiye'ye hizmet için gece gündüz çalışıyoruz, koşturuyoruz, mücadele ediyoruz. Bu süreçte her seçimimiz ayrı bir mücadeleyle geçti. 2007 yılında anayasayı ve teamülleri çiğneme pahasına bizi cumhurbaşkanı seçtirmemek istediler. CHP her her dönemde olduğu gibi o gün de Türkiye'nin önünü tıkadı. Biz de 'madem öyle, işte böyle' dedik. Ve bundan sonra 'bu ülkenin cumhurbaşkanını millet seçecek' dedik. Restimizi çektik." diye konuştu.

Böylece hem o krizi çözdüklerini, hem de yüzde 69'luk bir destekle Türkiye'nin yeni bir yönetim modeline geçişinin temelini attıklarını anlatan Erdoğan, 16 Nisan'ın, işte bu sürecin tarihi kıyama erişeceği tarih olacağını, yeni yönetim sisteminin, tarihten ve kültürden süzülüp gelen bir birikiminin ifadesi olacağını belirtti.

"İstanbul 16 Nisan'da 'evet' diyerek ecdadının emanetine sahip çıkıyor mu? İstanbul, 16 Nisan'da 'evet' diyerek sadece geçmişine değil, bugününe de sahip çıkıyor mu? İstanbul, 16 Nisan'da 'evet' diyerek çocuklarına, geleceğine en güzel mirası bırakmaya hazır mı?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Kardeşlerim, Türkiye siyasi ve ekonomik bakımdan büyük zorluklara göğüs gererek, çok acılar çekerek, çok bedeller ödeyerek bugüne ulaşmıştır. Durup dururken gelmedik buraya. Çok çile çektik. Ama Rabbim sonunu hayreyledi. Sabreden kimse, zafere ulaşır. Ve ulaştık. Ama yine sabırlı olacağız. Önümüzde daha çok yol var. Ne dedik? Uzun ince bir yoldayız. O kadar. Gideceğiz gündüz gece. Bakınız, çok partili hayata geçtiğimiz günden bugüne bu hızımız, bu gayretimiz farklı bir şekilde devam ediyor. Yılmadık, usanmadık, gayretle yola devam ettik, devam edeceğiz. Ülkemizde 48 hükümet kuruldu. Çok enteresan. Halbuki seçimler her 4 veya 5 yılda bir yapılmış olsaydı topu topu 15-20 hükümet kurulacaktı. Fakat hala bakıyorsunuz karşımızdakiler bir şeyi temelsiz bir şekilde savunuyor. Ya dürüst olun, doğru olun. Ülkeyi batırdınız, bitirdiniz. Kişi başına milli gelirin 300-400 dolar olduğu günlerden bugünlere geldik. Devraldığımızda düşünün 3 bin 400 dolardı kişi başına milli gelir. Şimdi biz bu bunu 11 bin dolara ulaştırdık. Nereden nereye. Amerika'ya bakıyoruz. Kaç hükümet değişmiş tüm tarihi boyunca. 17 başkanla yönetilmiş. Bizde 48, onlarda 17. Ama tüm tarihi boyunca. Aynı dönemde Fransa 11 cumhurbaşkanı, İngiltere 15 hükümet kurmuş. En fazla Almanya hükümet değiştirmiş. O da 24 hükümetle bugüne ulaşmış. Bizim 48 hükümet kurmuş olmamız demokrasinin gücünün değil, istikrarsız olduğunun ifadesidir."

Türkiye'de tek partinin iş başında olduğu, istikrarlı dönemlerde ortalama yüzde 6 büyüme yakalandığını hatırlatan Erdoğan, buna karşın koalisyon, istikrarsızlık dönemlerinde yüzde 4'ün bile bulunamadığını ifade etti.

"Bu ne demektir biliyor musunuz? Şayet Türkiye, hep güçlü hükümetler tarafından yönetilseydi, yani istikrar ortamı kalıcı olsaydı, bugün bulunduğumuz yerin tam 2 kat ilerisinde yer alacaktık. Ne demek bu? Kişi başına düşen milli gelir 22 bin dolar olacaktı." diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;

"Ama bunlar bize bunu çok gördüler. Çünkü derdi yok bunların. Biz dertliyiz. Bunlar dertli değil. Biz bu millete aşığız. Ama bunlar bakıyorsunuz, faiz mi faiz, faiz mi faiz. Ya kardeşim faizle adam olunur mu? Bunlar yıllarca bu ülkeyi böyle sömürdüler. Kimlere? Faiz lobisine. Bütün imkanları benim fakir-fukara, garip-gureba milletimin cebinden çektiler, aldılar faiz ofisine dağıttılar. Bakınız istihdam sayımız 27 milyon yerine 34 milyon olsa fena mı olurdu? Bunun da örnekleri var. 1970'li yıllara aşağı yukarı benzer şartlarda girdiğimiz Güney Kore ve Portekiz gibi ülkeler yönetim sistemlerini değiştirerek, istikrarı güvence altına alarak, şu anda 23-24 bin dolar milli gelire ulaşmış durumdalar. Biz de ulaşacağız. Yakalayacağız, ama 16 Nisan'da. Onun için 16 Nisan çok önemli. Buna hazır mıyız? Peki istikrar ve güven ortamının önemini sadece bizi mi keşfettik? Ülkemizin ve milletimizin istikbali için endişe duyan tüm siyasetçiler bu gerçeği görmüşler. Çözümünü de ifade etmişler. 16 Nisan'da yaptığımız iş Amerika'yı yeniden keşfetmek değil. 16 Nisan'da merhum Özal'dan Demirel'e, Türkeş'ten Erbakan'a, Yazıcıoğlu'na kadar tüm liderlerin özlemi olan bir değişimi hayata geçiriyoruz. Tek fark, onların uygun şartları bulup bu değişimi başlatamamış olmaları. Bizim ise bu adımı atmış bulunmamızdır."

Bu adımı atmanın kolay olmadığını aktaran Erdoğan, "2002 yılı kasım ayından beri çok zor zamanlar geçirdik. Ne zaman ülkemizin geleceği için bir projeyi hayata geçirmeye kalksak her defasında birileri ortalığı tozu dumana karıştırdı. Kaos dediler, karanlık cinayetlerle, bildirilerle, tahriklerle, provokasyonlarla önümüzü kesmeye çalıştılar. Her seçim bizim ve milletimiz için bir imtihana dönüştü. Her saldırı, milletimizle birlik olup söndürdüğümüz bir ateş topuna dönüştü." dedi.

Erdoğan konuşmasında Mehmet Akif Ersoy'un, "Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz. Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun. Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun. Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa. Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa. Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar taşıp da kaplasa afakı bir kızıl sarsa. Değil mi cephemizin sinesinde iman bir. Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir. Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz. Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!" dizelerini okudu.

Cihan yıkılsa şu Yenikapı Meydanı'ndaki birlik, beraberlik, kardeşliğin sarsılmayacağını, bozulmayacağını ifade eden Erdoğan, "Dua, dua, yıldızlar avuçta, gök parçalanmış. İnşallah bu dualar, bu samimiyet, bu sadakatle çizgimizde yürüyeceğiz" dedi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :