İslam Medeniyetinin İhyasında Biyografinin Gücü ve Dijital Geleceği Konuşuldu
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin düzenlediği etkinlikte Prof. Dr. Mustafa İsen, İslam medeniyetinin biyografi geleneğindeki derinliğini ve bu zengin birikimin dijitalleşerek dünyaya açılmasını anlattı.
TYB Konya Şubesi'nde, Prof. Dr. Ahmet Akman’ın düzenleyiciliğinde gerçekleşen “İslam Medeniyetinin İnşa ve İhyasını Biyografi Üzerinden Değerlendirmek” başlıklı programda edebiyat tarihçisi ve akademisyen Prof. Dr. Mustafa İsen ağırlandı. Programa, siyaset ve akademi dünyasından önemli isimler katıldı.
Konuşmasında biyografinin İslam medeniyetindeki merkeziyetine dikkat çeken İsen, bu bilim dalının gelişimini Hz. Peygamber’in hayat ve faaliyetlerinin incelenmesiyle (biyografiyle) başlayan İslam tarihçiliğine dayandırdı. İslam medeniyetinin, hadis ravileri ve ermişlerin hayatlarıyla başlayan biyografi çalışmalarını zamanla dil bilimcileri, şairler ve hekimler gibi çeşitli meslek gruplarını kapsayarak genişlettiğini belirtti.

Doğu'nun Zenginliği: Osmanlı Tezkire Geleneği
Prof. Dr. İsen, Osmanlı tezkire geleneğinin Batı dünyasındaki biyografi çalışmalarından çok daha önce ve kapsamlı bir şekilde geliştiğini örneklerle açıkladı. Batı tarzı biyografiler genellikle tek bir kişi üzerine odaklanırken, Doğu biyografilerinin gruplar (şairler, hattatlar, hatta çiçek yetiştiricileri gibi) üzerine olduğunu ve bu tarz çalışmaların Batı'da ancak 18. yüzyıldan sonra başladığını ifade etti.
İsen, bu durumu Shakespeare örneğiyle somutlaştırdı: "Dünyanın en meşhur şairi Shakespeare'in hayatında onunla ilgili yazılmış elimizin altında hiçbir bilgi kaynağı yok. Oysa bizim elimizde bu çalışmalarla birlikte inanılmaz bir veri tabanı var." sözleriyle Doğu'daki kayıt geleneğinin üstünlüğünü vurguladı.

Dijital Gelecek: TEİS ve TEES Projeleri
Modernleşme döneminde kütüphane raflarında unutulan bu muhteşem birikimin, dijitalleşerek yeniden hayata geçirildiğini belirten İsen, "Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü" (TEİS) ve "Türk Edebiyatı Eserler Sözlüğü" (TEES) projelerinin önemini anlattı.
Bu projelerle 14 binden fazla madde başı ve 62 bin eser isminden oluşan yaklaşık 5 milyon kelimelik devasa bir dijital veri tabanı oluşturuldu.
Bu külliyat, bugün 168 farklı ülkeden milyonlarca kullanıcı tarafından kullanılıyor.
İsen, dijital platformların sürekli güncelleme, hızlı erişim ve anahtar kelimelerle saniyeler içinde tarama imkanı sağladığına dikkat çekerek, bu çalışmaların "gelenekle çağdaşlığın sentezi" olduğunu ifade etti.

Medeniyetin İhyası: Gelecek Vizyonu
Medeniyetlerin donuk yapılar olmadığına inandığını belirten Prof. Dr. İsen, "İslam medeniyetinin donuklaşmaya yüz tuttuğu evrelerde başka bir noktadan tekrar temayüz ettiğini tarih bize gösteriyor... Yiğit düştüğü yerden kalkar," diyerek sözlerini tamamladı.
Ancak, yapılacak çok iş olduğunu ve şairler dışındaki neredeyse bütün sosyal sınıfları kapsayan binlerce biyografik kaynağın hala gün yüzüne çıkmayı beklediğini ekledi. Program, katılımcıların yer aldığı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

