İnsan Ticaretiyle Mücadele Çalıştayı

İnsan Ticaretiyle Mücadele Çalıştayı

Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Bakan:- "Modern insan hakları teorisinin temelini oluşturan ve insanın doğuştan sahip olduğu insan onuru ve haklarını tamamen yok sayan insan ticareti suçuna karşı etkili bir şekilde mücadele edebilmek için tam ma

ANKARA (AA) - İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Önder Bakan, "Modern insan hakları teorisinin temelini oluşturan ve insanın doğuştan sahip olduğu insan onuru ve haklarını tamamen yok sayan insan ticareti suçuna karşı etkili bir şekilde mücadele edebilmek için tam manasıyla işbirliği gerekmektedir." dedi.

30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda "İnsan Ticaretiyle Mücadele Çalıştayı" düzenlendi.

Çalıştayın açılışında konuşan Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Bakan, bir insanın başka bir kimse tarafından istismar edilmesi şeklinde gerçekleşen insan ticareti fiilinin, insanları temel hak ve hürriyetlerinden yoksun bıraktığını ve kişi onuruyla bağdaşmayan muamelelerle karşı karşıya getirdiğini kaydetti.

Bu durumun yalın tanımıyla "kölelik" kurumuna benzeyen pek çok özelliği içerisinde barındırdığını dile getiren Bakan, şunları kaydetti:

"Bu olgunun, bugün 'çağımızın köleliği', 'modern kölelik' ya da 'köleliğin modern biçimi' gibi isimlerle anılması çok yaygın hale gelmiştir. İnsan ticareti, ilk ortaya çıktığı dönemlerden bugüne hem mağdurların profili hem de sayısı bakımından giderek genişleyen bir nitelik kazanmış, ulusal planda olduğu kadar uluslararası boyutta da tehlike teşkil eden, organize suç örgütlerine ciddi bir ekonomik kaynak sağlayan önemli bir sorun haline gelmiştir.

Bugün toplumun karşılaştığı en karmaşık ve sansasyonel insan hakları sorunlarından birini teşkil eden insan ticaretinin, uluslararası suç faaliyetleri içinde uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra ikinci sırada geldiği kabul edilmektedir."

- "İnsan ticareti, karmaşık yapıya sahip bir suç tipidir"

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre dünya genelinde 21 milyon kişinin insan ticareti suçuna maruz kaldığının tahmin edildiğini belirten Bakan, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin "2016 Küresel İnsan Ticareti Raporu"na göre dünya genelindeki insan ticareti mağdurlarının üçte birini çocukların oluşturduğunu söyledi.

Bakan, Birleşmiş Milletler verilerinin, suç örgütlerinin bu suçtan yıllık ortalama 30-35 milyon ABD doları yasal olmayan gelir elde ettiğini gösterdiğini aktardı.

İnsan ticareti suçunun kamuoyu gündeminde yer almasıyla, mücadele çalışmalarının hız kazandığını vurgulayan Bakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsan ticareti suçuna neden olan faktörlerin ekonomik ve sosyolojik yönlerinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Nitekim insan ticareti, pek çok farklı bileşenin sonucunda ortaya çıkan, karmaşık bir yapıya sahip bir suç tipidir.

Özellikle göç olgusu, yoksulluk, küreselleşme, ayrımcılık, yolsuzluk, silahlı çatışmaların ve siyasi karışıklıkların yarattığı sorunlar, ülkelerin katı sınır politikaları ve vize uygulamaları gibi çok çeşitli etkenlerin suçun işlenmesini hazırlayan nedenler olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Failleri bu suçu işlemeye yönelten saikler, mağdurları savunmasız hale getiren ve tacirlerin eline düşüren nedenler, suçun işlenmesini hazırlayan, kolaylaştıran, insan ticareti fiillerinin artmasında ve yaygınlaşmasında rol oynayan başlıca faktörlerdendir."

- "İşbirliği gerekli"

İnsan ticareti ile mücadele amacıyla dünyada ve Türkiye'de atılan adımlar ve yapılan hukuksal düzenlemeler hakkında da bilgi veren Önder Bakan, işbirliği yapılmasının önemine işaret etti.

Bakan, "Modern insan hakları teorisinin temelini oluşturan ve insanın doğuştan sahip olduğu insan onuru ve haklarını tamamen yok sayan insan ticareti suçuna karşı etkili bir şekilde mücadele edebilmek için tam manasıyla işbirliği gerekmektedir." diye konuştu.

Türkiye'nin, insan ticareti suçuyla mücadele alanında Belarus, Gürcistan, Kırgızistan, Moldova ve Ukrayna ile insan ticaretiyle mücadelede işbirliği protokolleri ve 96 ülke ile de güvenlik işbirliği anlaşması imzaladığını hatırlatan Bakan, ulusal işbirliğini etkin kılmak için de 2016 yılı içerisinde yürürlüğe giren İnsan Ticaretiyle Mücadele ve Mağdurların Korunması Hakkındaki Yönetmelik ile İnsan Ticareti Komisyonunun kurulduğunu kaydetti.

İnsan ticareti suçuyla mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi aktaran Bakan, "Göç İdaresi, kolluk kuvvetleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı personeli başta olmak üzere toplamda 3 bin 983 ilgili personele eğitimler verilmiştir. 2014 yılından itibaren toplamda 4 bin 350 muhtemel insan ticareti mağduruyla mülakat gerçekleştirilmiş ve bunlardan 502'si insan ticareti mağduru olarak tanımlanmıştır. Tanımlanan 502 kişinin 418'i mağdur destek hizmetlerinden yararlanmıştır." dedi.

- "Tek bir kurumun mücadele etmesi mümkün değil"

İnsan ticaretinin ulusal düzeyde olduğu kadar, uluslararası düzeyde de işbirliği ve koordinasyon içinde mücadele edilmesi gereken bir suç türü olduğunu vurgulayan Bakan, "Gelişmekte olan devletlerin yanı sıra gelişmiş devletlerde de sıkça görülen bu suç türü ile mücadelede ulusal sınırlar içerisinde ne kadar güçlü olunursa olunsun, tek bir kurumun insan ticareti suçu ile mücadele etmesi mümkün değildir. İnsan ticareti ile mücadele, etkin bir hukuk sistemi ile ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında sıkı bir işbirliğine dayanmaktadır." diye konuştu.

Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Bakan'ın konuşmasının ardından, insan ticareti ile mücadele konulu kısa filmlerin yayınlandığı çalıştay, basına kapalı olarak devam etti.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :