İmamoğlu'nun "Mevlüt Dedem"i de mi yalan?

İmamoğlu'nun "Mevlüt Dedem"i de mi yalan?

CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun sıklıkla bahsettiği ve 'İstiklal savaşı gazisi Mevlüt dedem' diye anlattığı büyükdedesi Mevlüt Müdafa'nın, devletin resmi kayıtlarında gazi olarak yer almadığı iddia edildi.

Yerelkulisgazetesi adlı internet sitesi, CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun sıklıkla bahsederek 'rol modelim.' dediği 'Gazi' Mevlüt dedesine dair çarpıcı iddialar paylaştı. "Ekrem İmamoğlu'nun 'İstiklal savaşı gazisi Mevlüt dedem' diye anlattığı büyükdedesi Mevlüt Müdafa'nın, devletin resmi kayıtlarında gazi olarak yer almadığı ortaya çıktı" denilen haberde, Müdafa soyadlı hiç kimsenin Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı resmi kayıtlarında olmadığı iddia edildi.

Ekrem İmamoğlu'nun gerçek soyadının 'Müdafa' olduğu ve 1980'li yılların başında ailesi tarafından mahkemeye başvurulması üzerine değiştirildiği hatırlatılan haberde, "İmamoğlu, büyükdedesi Mevlüt Müdafa'nın, Sakarya Meydan Muhaberesi esnasında İzmir ve İstanbul Cephesi'nde asker olarak vatana hizmet ettiğini gündeme getirdi. Dedesiyle ilgili askerlik hatıralarından sadece ufak bir kısmına değinebilen İmamoğlu, 'Onun mücadelesini biraz Cumhuriyet'in hikâyesine benzetirim. En zorlu bir anda hayata tutunmak ve sonra güçlü bir hayat inşa etmek.' şeklinde cümleler kullanarak Mevlüt dedesi ile Cumhuriyet arasında ilginç bir ilişkilendirme kurdu. Büyükdedesine ait olduğunu ileri sürdüğü gazilik madalyası ise resmi kayıtlarda yok." ifadeleri kullanıldı.

İmamoğlu'nun Mevlüt dedesine dair şok iddiaların öne sürüldüğü haberin detaylarında şunlar da paylaşıldı:

"Yetkililerden edinilen bilgilere göre ne Genelkurmay Başkanlığı ne de Milli Savunma Bakanlığı resmi kayıtlarında 'Müdafa' soyadlı birisi yer almıyor. CHP adayının seçim kampanyası sürecinde sürekli olarak dile getirdiği büyükdedesi Mevlüt Müdafa'nın, İstiklal Savaşı gazisi olduğuna dair öne sürdüğü tek belge ise vesikalık bir resimden ibaret."

MAHMUT ÖVÜR KÖŞESİNE TAŞIDI

Sabah yazarı Mahmut Övür de bugünkü yazısında "Dedem İstiklal Gazisi" diyen Ekrem İmamoğlu’nun yalan söylediğini belirtti.

Övür "Memleketi Trabzon'daki yerel kaynaklardan aldığım duyuma göre İmamoğlu'nun İstiklal Madalyalı Mevlüt Dedesi'nin İstiklal Madalyası aldığına dair Genelkurmay'da herhangi bir kayıt yok." diye yazdı.

İŞTE ÖVÜR'ÜN YAZISI

CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayı Ekrem İmamoğlu'nun 31 Mart öncesi çok tanınmadığı halde kısa sürede bir kesimin "biat" ettiği "şeyh" mertebesine yükseltilmesi herkesi şaşırttı.
En başta da bu tespiti yapan o kesimin önemli isimlerinden yazar Nihat Genç'i;
"Laik ve çağdaş aydınlar hüsrana uğrattı beni. Bu adamlarla bir yere gidilmez. Daha 6 ayını doldurmadı, 3 ayda secde ettiler İmamoğlu'na."
İmamoğlu ne dese itiraz eden yok. Yazarı, çizeri, sosyal demokratı, sosyalisti hatta PKK'lısı bile yere göğe koymuyor. Oysa ortada siyasi olarak söylediği elle tutulur bir önerisi yok. Trabzon ve Esenyurt konuşmalarını siyaseti bilen birileri oturup baştan sona izlese şaşırıp kalır. Ne İstanbul'un geleceğine ilişkin bir vizyon var, ne de küresel sürece yönelik bir analiz. Siyasi hatipliğiyle etkili olsa o da yok.
Ama o koca sosyoloji ona, herhalde çaresizlikten "biat" etmekte adeta yarışıyor. Bu yüzden de gerçekleri duymak bile istemiyorlar. En son VIP krizinde ağzını bozup valiye hakaret etmesine bile, Washington Portakal'ı Fatih Bey'in Fox Tv'de "Görüntüler var. Kulaklarımın ne duyduğunu ben biliyorum" açıklamasını yapmasa kimse inanmayacak.
O da bu yüzden o kadar rahat ki, arkasına aldığı bu biat etmiş kitlenin desteğiyle giderek agresifleşiyor ve "yalan" üzerine "yalan" söylemeyi sürdürüyor.
Önceki akşam da NTV ve Star ekranlarında milyonların gözü önünde Binali Yıldırım'la ilgili şu yalanı söyledi: "Aldığım duyuma göre Binali Yıldırım İsmail Küçükkaya'dan soruları istemiş..."
Bu duyum, anında hem Yıldırım hem de Küçükkaya tarafından yalanladığı halde ne geri adım attı, ne de özür diledi. İlginç bir siyasi vakayla karşı karşıyayız.
Herhalde "Ne kadar çok yalan söylersen o kadar inandırırsın" tezinin sahibi Nazi propaganda Bakanı Josehp Goebbels gibi bu da İmamoğlu'nun propaganda stratejisi.
Şunun şurasında seçime 10 gün kaldı. Bu saatten sonra İmamoğlu'nun değişeceğine ilişkin bir işaret yok. Böyle devam edecek.
Bu noktada, rol model aldığı İstiklal Madalyası sahibi Mevlüt Dedesi için yazdığı şu satırları hatırlatmak istiyorum:
"6 yaşıma kadar dedemin dizinden ayrılmadım. İstiklal gazisi Mevlüt İmamoğlu'nun torunu Hasan'ın ilk çocuğu Ekrem İmamoğlu olarak onun vicdanı, ahlakı, dünyaya bakışı, azmi ve kibirden uzak tavırları ile büyüdüm."
Ortada bir terslik var. Ya dedesi için yazdıkları doğru değil ya da bugün yaptıkları.
Bütün bunları söyleyen biri nasıl olur da bu kadar kibirli davranır ve bu kadar rahat yalan söyleyebilir?
Son sözü de İmamoğlu'nun duyumu gibi biz de aldığımız bir "duyumla" noktalayalım. Memleketi Trabzon'daki yerel kaynaklardan aldığım duyuma göre İmamoğlu'nun İstiklal Madalyalı Mevlüt Dedesi'nin İstiklal Madalyası aldığına dair Genelkurmay'da herhangi bir kayıt yok.
Şimdi soralım gerçekten İstiklal Madalyası var mı yok mu?

Etiketler :