İçişleri Bakanı Soylu, Van'da

İçişleri Bakanı Soylu, Van'da

Bakan Soylu:- "Kandildekilere sesleniyorum, siz Türkiye'nin anayasasıyla kafanızı yoracağınıza canınızı nasıl kurtaracaksınız ona bakın. Orada it gibi ulumayı bırakın, milletin başına yıllardır sardığınız alçak ayrılık tohumlarının bedelini nasıl ödeyece

VAN (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kandildekilere sesleniyorum, siz Türkiye'nin anayasasıyla kafanızı yoracağınıza canınızı nasıl kurtaracaksınız ona bakın. Orada it gibi ulumayı bırakın, milletin başına yıllardır beri sardığınız alçak ayrılık tohumlarının bedelini nasıl ödeyeceksiniz. Sıçan gibi nereye kaçacaksınız, canınızı nasıl kurtaracaksınız ona bakın." dedi.

Erciş ilçesindeki programın ardından Van'a gelen Soylu, Edremit ilçesindeki bir otelde kentte görev yapan muhtarlarla bir araya geldi.

Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, muhtarların, vatandaşların derdiyle dertlenen, sıkıntılarının giderilmesinde önemli görev üstlendiğini belirtti.

- "Biz büyük bir medeniyetiz"

Terörle kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini ve bundan asla geri dönüş yapmayacaklarını anlatan Soylu, şunları söyledi:

"Kandildekilere sesleniyorum, siz Türkiye'nin anayasasıyla kafanızı yoracağınıza canınızı nasıl kurtaracaksınız ona bakın. Orada it gibi ulumayı bırakın, milletin başına yıllardır beri sardığınız alçak ayrılık tohumlarının bedelini nasıl ödeyeceksiniz. Sıçan gibi nereye kaçacaksınız, canınızı nasıl kurtaracaksınız ona bakın. Yıllardan beri bu ülkenin üzerinde, ensesinde boza pişirmeye çalıştılar. En güzel günlerimiz Gezi olaylarından önceydi. IMF'ye borç bitirildi. Faizler yüzde 4'e indi. Cumhurbaşkanımız 'IMF'ye borç bitti, isterlerse onlara 5 milyar dolar borç verebiliriz' dedi. Bizi birbirimize düşürmeye çalıştılar. Kepenklerin kapatıldığı, kargaşanın olduğu, birtakım bez parçalarıyla birlikte milletin ne zaman bitecek sorularının kafalarını karıncalandırdığı bir tablo olmasını istediler. Barış dediler milleti kandırdılar. Maskeleri düştükten sonra millet bunları gördü. Biz büyük bir medeniyetiz. Bizim medeniyetimiz her yerde büyük bir medeniyettir. Milletimiz de öyledir. Biz batı ülkelerine benzemeyiz. Ocağımıza biri geldiğinde kelle, para, menfaat hesabı yapmayız."

6-7 Ekim olaylarında vandalizm ve vahşeti ortaya koyarak, milletin birbirine selam vermesinin bile engellenmek istendiğini belirten Soylu, "Efendi biziz dediler. İstersek sizi darmadağın yapacak paketleri devreye sokarız." diyenlere milletin en güzel cevabı sandıklarda oylarıyla verdiğini aktardı.

Soylu, Türk milletinin hiçbir zaman şiddete, silaha sarılmadığını, her zaman demokrasiden yana olduğunu, bu memleketin ayakları üzerinde durmasının istenmediğini vurgulayarak, "Burada huzur olursa Ortadoğu'da huzur olacaktır. Biz birleştiriciyiz. Böyle olmasak bugün buralarda olmazdık." dedi.

- "Belediyelerden dağa para gönderdiler"

7 Haziran seçimlerine Van'da musluklarda akıtılan kanlarla, okullara gönderilen adamlarla ailelerin çocuklar üzerinden tehdit edildiği olaylarla, evlere gönderilen pusulalarla gittiklerini anımsatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu ülkenin İçişleri Bakanıyım. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatları nettir. Bende bir babayım. Bu ülkede 13 yaşındaki kız çocuklarını annelerinin kucağından alarak zorla dağa götürenlerden hesap sormazsam alçağım ve namerdim. O çocuğun yeri anne ve babasının yanıdır, okuldur. Ülkeye huzuru, birliği, beraberliği getirebiliriz. Milletten nasıl oy aldıklarını iyi biliyoruz. 'Bir daha silaha el uzatmayacağız' dediler. 'Hizmet getireceğiz bunu şunu yapacağız' dediler. Bir belediye başkanı düşünün ki mart 2014'ten itibaren 550 gün yerine uğramamış. Buna hesap sormazsak nasıl hükümetiz. Nasıl milletin hukukunu koruyacağız. Kim yönetmiş, Kandil'den görev verilen adam yönetmiş. Millet Kandil'deki adamı mı yoksa oraya ismi yazılanı mı seçti. Soyup soğana çevirdiler, belediyelerden dağa para gönderdiler. Çalışanların alnının terini kestiler. Arabalarıyla silah, mühimmat taşıdılar. Ne yapmalıydık. Devam edin mi demeliydik. Bu ülkede bir tek milletin ve milli iradenin borusu öter. Biz onun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz."

Görevlendirme yapılan belediyelerin 5 ayda önemli hizmetleri hayata geçirdiğini, yolları, okulların çevresini mezarlıkları güzelleştirdiğini, tarumar ettikleri Cizre'nin yeniden inşa edildiğini kaydeden Soylu, başka medeniyetler gibi tarumar etmediklerini, kentleri, kalpleri ve gönülleri imar ve inşa etmeye çalıştıklarını bildirdi.

"Devletin terörle mücadele ettiği en güçlü dönemlerden birini yaşıyoruz. Bu terör örgütünü yerin yedi kat dibine sokacağız kimsenin şüphesi olmasın." diyen Soylu, askerin, jandarmanın, korucuların, polislerin bu konuda çok kararlı olduğunu, milletimizin başına musallat olan bu beladan ülkeyi kurtaracaklarını ifade etti.

Soylu, İsrail'den heron aldıklarını, terörün en azılı zamanında bozulduğunu ve bir daha gönderilmediğini anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Milletimizin evlatları 6 tane insansız hava uçağımızı ikisi silahlı, terör örgütünün ödü kopuyor onlardan bakanlığımızın envanterine koyduk. Bölgede herkesin yarınlara bakışı değişti. Biz hükümet olarak sadece bina, hastane, üniversite yapmadık, insanların gönüllerini birleştirdik. Özerklik ilan edecektin, et bakalım. Nusaybin, Cizre orada duruyor. Bir tarafta terör örgütü, bir tarafta da milleti, yaptığı işi bilmeyen bir ana muhalefet partisi var. Bunlar ülkeyi kaosa, uçuruma götürürler. Neden gelmiyorlar bölgeye. Kürt kardeşlerimin derdini dinlemekle ilgili bir sorunun yok mu senin? Yok. Çünkü senin eline pusulayı vermişler. 'Ona göre hareket et' diyorlar. Köprüye karşı çıktılar. Bunlar ikinci köprüye de karşı çıktılar. Özal, 'İstanbul'a bir köprü daha lazım' dedi. 'Kaynağı nereden bulacaksın' diye soranlara 'birinci köprüyü satacağım onun parasıyla ikinci köprüyü yapacağım' dedi. Dediği gibi yaptı köprüyü satarak ikinci köprüyü yaptı. Şimdi birinci köprü de ikinci köprü de devletin. Kıyameti kopardılar. Köprüyü yapamazsınız dediler Gezi olayları sırasında. Çünkü bu Asya ile Avrupa'yı demiryoluyla birbirine bağlayan bir köprüdür. Bunu istemediler."

AK Parti olarak oy oranlarını yüzde 34'ten 51'e çıkardıklarını bunu hizmet yaparak, gerçekleştirdiklerini anlatan Bakan Soylu, ana muhalefetin olduğu yerde kaldığını, 2019'da bu sistemle beraber Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında kaybettiklerinde arkalarına teneke takılarak, gönderileceklerini vurguladı.

Soylu, 15 Temmuz'un başarılı olması durumunda ülkenin üzerine çökeceklerini, 15 yıldır emekleyerek aldıkları mesafeyi iki yılda bitireceklerini bildirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Biz, büyük bir ülke olmaya talibiz. Güçlü meclis olacak. Kanun çıkaracak. Darbe olmayacağı için, koalisyon olur mu olmaz mı denmeyeceği için yoluna 5 yıl devam edecek. Geleceğe ait bu gri havadan ülkeyi çıkararak güneşli günlere doğru gitmesini sağlayacak bu değişikliği hayata geçirmemiz gerekiyor. Gençler milletvekili olmasın diyorlar. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, 15 Temmuz'da şehit olsun ama Meclis'te olmasın diyorlar. Bu ülkede yıllarca başörtülüler temsil edilmedi kaybeden millet oldu. Orası milletin Meclisi'dir. Orada herkes kendini görmelidir. Gençlerin Mecliste olması, 18 madde içinde Türkiye için en avantajlı maddelerden biridir. AB son demlerini yaşıyor. Biz de 300 yıldır ilk kez yükselme dönemindeyiz. 3 bin dolardan 11 bin dolara çıkan bir ülkeyiz. Bu sistem 21. asrın başında bizde olsa 25 bin dolara yükselmiştik. Eğer biz bunu gerçekleştirmek istiyorsak, bunu Recep Tayyip Erdoğan'la yapabiliriz. Başka kimseyle yapamayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu sistemi oturtur nasıl yürüyeceğini millete gösterir, sonra sistem devam eder. Atacağınız her oy terörün tasfiyesi demektir. Birliğin ve beraberliğin göstergesidir."

Bakan Soylu, konuşmasını tamamlamasının ardından, Özalp ilçesine hareket etti.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :