Hoca Ahmed Yesevi'yi anma toplantısı
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)- "İnsanları etnik, mezhep kimlikleri üzerinden bölerler. Bize de bunu bir asır önce yaptılar. Şimdiler de bunu derinleştirerek, yapmaya çalışıyorlar. Biz de tam tersini yapacağız. Önce zihinleri ve gönülleri birleştirece
İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İslam dünyasındaki etnik ve mezhebi bölünmeye dikkati çekerek, "İnsanları etnik, mezhep kimlikleri üzerinden bölerler. Bize de bunu bir asır önce yaptılar. Şimdiler de bunu derinleştirerek, yapmaya çalışıyorlar. Biz de tam tersini yapacağız. Önce zihinleri ve gönülleri birleştireceğiz Allah'ın izniyle ondan sonra sınırlarımızı fiilen anlamsız hale getireceğiz" dedi.
Kurtulmuş, Sultangazi Belediyesi, UNESCO Türkiye Temsilciliği ve Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından düzenlenen "Hoca Ahmed Yesevi 850. Ölüm Yıl Dönümü Anma Programı"nda yaptığı konuşmada, Anadolu'da ve İstanbul'da kurulan vakıfların mahiyetleri hakkında bilgiler vererek, Osmanlı'nın vakıf medeniyetini anlattı.
Ahilik müessesesinin varlığına işaret eden Kurtulmuş, ahilerin sahip olduğu özelliklerin dünyanın hiçbir iktisat fakültesinde ders olarak okutulmadığını söyledi.
Numan Kurtulmuş, ahilik müessesesinin nesilden nesle öğretilerek bugünlere geldiğini kaydetti. Osmanlı yadigarı şehirlerde hiçbir evin gölgesinin diğer bir evin güneşini kesmediğini aktaran Kurtulmuş, bu dersin mühendislik fakültelerinde de okutulmadığını anlatarak, bu özelliklerin ancak irfan mektebinde olduğunu kaydetti.
Ecdadın sahip olduğu savaş hukukundan bahseden Kurtulmuş, "Savaşın bile ahlakı vardır. Savaşın bile ahlakı olduğunu bugünlerde ve savaşın gündelik hayatın parçası olduğu bu dönemde hiçbir harbiyede okutmuyorlar. Çeşmelerden akan suyun safiyet ve temizlik için bütün insanlara ulaşması... Bunlar bu topraklarda ilmek ilmek döşenmiş, bir hikaye değil. Bu söylediklerimin her birisi ayrı ayrı doktora konusudur. Bu anlamda irfan mektebi, ikinci büyük dönemini bu önemli şahsiyetler döneminde yaşadı" diye konuştu.
Anlattıklarını teorik değil, asırların pratiği olduğunu anlatan Kurtulmuş, bu sayede 6 asır boyunca farklı inanç ve etnik unsurların iç içe barış içinde yaşadığını kaydetti.
- "İslam dünyasının üçüncü büyük koşusu Türkiye'den başlayacak"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İslam coğrafyasının büyük güçlerin mücadele alanı haline geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Şimdi maalesef Peygamber sonrası o ayrılış dönemlerinin hüzünlerine benzer bir dönem yaşıyor İslam dünyası. İnsanlar yine birbirlerine ediyor. Ellerine kılıçları ve silahları almış, Müslümanlık adına bir diğerini öldürüyor. Biri soy sop adına diğer Müslümanları kendisinden aşağıda görüyor. Bir diğeri etnik ya da mezhebi farklılığını bir alameti farika olarak ortaya çıkararak diğer Müslümanlardan kendisini ayrıştırıyor. İşte tam da böyle bir dönemde 'Sakın ha kedere ve üzüntüye kapılmayın', 'Eyvah ne oluyor Müslüman dünyasının hali' diye düşünmeyin. Tam tersine ben şunu söylüyorum, Allah'ın izniyle büyük İslam medeniyetinin üçüncü koşusu bu topraklarda, Anadolu erenlerinin topraklarından, Hoca Ahmed Yesevi'nin torunlarının yaşadığı topraklardan yeniden başlayacak."
Bu öngörüyü insanların hoşuna gitmesi için söylemediğini dile getiren Kurtulmuş, böyle bir geleceğe kendisinin de inandığını anlattı.
Numan Kurtulmuş, bu millet ve bu topraklarda bu cevheri gördüğünü ifade ederek, kötü olan koşullara rağmen kaynağın hala var olduğunu dile getirdi.
Medeniyetlerin varlığında dilin önemine vurgu yapan Kurtulmuş, irfan kavramı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş, İslam medeniyetinin mimari, insani değerleri gibi temel unsurlarına vurgu yaparak, irfan mektebinin Anadolu'daki varlığını anlattı.
Yunus Emre'nin "Adımız miskindir bizim. Düşmanımız kindir bizim. Biz kimseye kin tutmayız. Kamu alem birdir bize" dizelerini tekrarlayan Kurtulmuş, barışın bundan daha iyi anlatılamayacağını söyledi.
- "Dünya beşten büyüktür"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Karacaoğlan, Kul Nesimi'nin insanlığa ve barışa dair dizelerini okuyarak, şöyle devam etti:
"Dünya bugün krizler içinde. Büyük ekonomik krizler yaşıyor. Bunlar sistematik krizler. Öyle dünden yarına da değişmez. Yağkapanı ve Unkapanı'nı kurmadıkça dünyadaki ekonomik krizleri alt edemezsiniz. Sistemi ve zihni değiştirmedikçe, gönlünüzü değiştirmedikçe dünyadaki bu haksızlıkları değiştiremezsiniz. Dünyadaki yoksulluğa çare bulacaklar, beyler konuşur konuşur ve dağılır. Dünya nüfusunun yüzde 0,83'ü dünyadaki toplam servetin yüzde 44'üne sahip. Bir bile değil. Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa. Böyle bir dünyada adalet olur mu? Siyasi krizler... Ukrayna krizi, gel çöz. Kim güçlüyse onun sözünün geçtiği bir dünya. Suriye krizi, 450 bin insan ölmüş resmi kayıtlara göre, belki daha fazla... Gel Suriye'yi çöz, her türlü imkanın var. Güçlü olanın borusunun öttüğü bir dünya. Biz ne diyoruz, 'Dünya beşten büyüktür."
Bunu laf olsun diye söylemediklerini anlatan Kurtulmuş, dünyadaki insani krizlere ve ülkelerin mültecilere bakışını hatırlattı. Kurtulmuş, Yesevi'nin yolundan gidenlerin ise 3 milyona yakın insana kapısını açtığını belirterek, kendi kültürlerinde "tanrı misafiri" diye bir kavramın bulunduğunu söyledi.
Ensar-muhacir kavramlarına dikkati çeken Kurtulmuş, bunun hiçbir mektepte okutulamayacağını anlattı. Kurtulmuş, göçlerden önce işgallerin ve zorlamanın önlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, bu düşüncede olanların önce dünya düzenini değiştirmesi gerektiğini kaydetti.
- "Kendinizin ve bu ülkenin kıymetini bilin"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu toplantının özeti, Hoca Ahmed Yesevi ne büyük zatmış değildir. Onun izinden ve Hz. Peygamberin tevhid mektebinin izinden giden irfan mektebinin öğretileri budur. 2016'da, 2026'da 2036'da bunlar dünyada geçer akçedir. Her şey elimizde var. Şimdi helva yapma zamanı. Bu helva inşallah irfan mektebinin üçüncü büyük yürüyüşü olacaktır. Yeryüzünün her yerinde nasıl başı sıkışanlar Türkiye'ye koşuyorlarsa, Türkiye'nin ve Anadolu topraklarının erenlerinin ortaya koyduğu bu fikriyat üzerinden güncellenmiş olan irfan mektebinin sözlerine inşallah bütün dünya koşsun. Bunu sağlayacak her türlü imkan sizde var. Kendinizin kıymetini bilin. Bu ülkenin ve büyük medeniyet değerlerimizin kıymetini bilin. Yeni Türkiye, bu üçüncü büyük yürüyüşün başlangıcıdır."
Kurtulmuş, büyük Osmanlı'nın 20 yılda 4,5 milyon metrekarelik topraklardan bugünkü Türkiye topraklarına kadar çekildiğini hatırlatarak, Balkanlar'da, Hicaz'da, Trablusgarp'ta insanların etnik kimlik üzerinden ayrıştırıldığını söyledi.
Sınırların cetvelle çizildiğini, ailelerin bölündüğünü anlatan Kurtulmuş, önce insanların sonra da gönüllerin ve zihinlerin bölündüğünü kaydetti.
Numan Kurtulmuş, 90'lı yıllardan sonra ise mezhepsel ayrılıkların körüklendiğini aktararak, yaşananların yarım kalmış bir hesabın devamı olduğunu ifade etti.
Ülkeleri ayıran sınırların tarihsel olmadığını aktaran Kurtulmuş, "Bugünü düşündükleri için bu sınırları çizdiler. Bir gün gelir bu ülkelerin insanları bu dağlarda savaşır diye düşündüler. Fitne tohumlarını bu ümmet-i Muhammed'in arasına ekeriz diye düşündüler. Onlar bunu yapacaklar. Kabil, şirk mezhebinin temel öğretisi budur. İnsanları etnik, mezhep kimlikleri üzerinden bölerler. Bize de bunu bir asır önce yaptılar. Şimdiler de bunu derinleştirerek, yapmaya çalışıyorlar. Biz de tam tersini yapacağız. Önce zihinleri ve gönülleri birleştireceğiz Allah'ın izniyle ondan sonra sınırlarımızı fiilen anlamsız hale getireceğiz" diye konuştu.
(Bitti)
AA
Kaynak: