GAZİANTEP/HALEP (AA) - MEHMET AKİF PARLAK - Cerablus'ta yaşayan 85 yaşındaki Hatice Nubeydi, kentin terör örgütü DAEŞ'ten temizlenmesinin ardından Kurban Bayramı sonrası Türkiye'den dönecek evlatlarının ve torunlarının yolunu gözlüyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın yürütüldüğü ilk merkez Cerablus'un nüfusu son bir haftada dönenlerle hızla artıyor.

Bölge halkının güvenlik gerekçesiyle komşu ülkelere sığınması nedeniyle nüfusu 3 bin 500'e kadar gerileyen Cerablus, eski günlerine dönüyor. Yörenin altyapı eksiklikleri, Türkiye'nin desteğiyle gideriliyor.

Terör tehlikesine rağmen Cerablus'u terk etmeyen Hatice nine, 4 evladı ve 12 torununa sahip çıkan Türkiye'ye minnettar.

Gaziantep'in Karkamış ilçesinde yaşayan çocuklarına ve Özgür Suriye Ordusu'na verdiği destekle kasabasının özgürleşmesine destek olan Türkiye'nin kendisi için ayrı bir önemi olduğunu ifade eden Hatice Nubeydi, AA muhabirine, DAEŞ üyelerinin zulmünü anlattı.

Terör örgütünün yaklaşık 2,5 yıl önce yönetimini ele geçirmesinin ardından kasaba halkının canını kurtarmak için sınır komşusu Gaziantep'in Karkamış ilçesine sığındığını ifade eden Nubeydi, bu kişiler arasında 4 çocuğunun ve 12 torununun da olduğunu söyledi.

Yaşlı olduğu için kendisinin kasabayı terk etmek istemediğini anlatan Nubeydi, Kussa Caddesi'nde 3 odalı evlerinde tek başına geçen 2,5 yılı şöyle anlattı:

"DAEŞ burayı işgal ettikten sonra çocuklarım ve torunlarım Türkiye'ye gitti. Bu katiller yüzünden canımdan çok sevdiğim çocuklarım ve torunlarımdan ayrı kaldım. Onlar beni evlatlarımdan ayırdı. Ben onlardan ahirette davacı olacağım. Onlar Müslüman değiller. Bu zalimler buraya gelince çocuklarım 'Türkiye'ye gidelim' dedi. 'Siz gidin ben gelmiyorum' dedim, Onlar gitti, iyi ki de gittiler, canlarını kurtardılar. Ben kapının önünde oturur, burada tespih çekerim. Bir gün DAEŞ'li birisi çocuğun birini dövdü, sonra saçından sürükledi. O an torunlarım gözümün önüne geldi, 'İyi ki gittiler' dedim. Yaşlı olduğum için bana bir şey demiyorlardı. Ben zaten vatanımı, evimi korumak için gitmedim."

Tek başına hayatta kalma mücadelesini anlatırken gözyaşlarını tutamayan Nubeydi, aylarca kuru ekmekle karnını doyurduğunu söyledi.

Her şeye rağmen evini, doğup büyüdüğü kasabayı ve anılarını terk etmediğini dile getiren Nubeydi, şöyle konuştu:

"Hep sabrettim, her namaz sonrası dua ettim. Allah benim dualarımı kabul etti, Türkiye geldi bizi kafirlerin elinden kurtardı. Benim bazı akrabalarım hala Türkiye'de yaşıyor. Biz akrabayız. Allah Türkiye'ye zeval vermesin. Cerablus'ta muhalif askerleri gördüğüm günden beri Türkiye için her namaz sonrası hem dua ediyorum hem de tespih çekiyorum. Çocuklarım ve torunlarım bayramdan sonra yanıma gelecek. Ben onları çok özledim. Türkiye hem orada onlara bakıyor hem burada bana bakıyor. Allah Türkiye'deki herkesten razı olsun."

AA