Durali Göğüş

Durali Göğüş

HER DAMLA KAN KURTARILAN BİR CAN

Rabbimiz insanoğlunu eşrefi mahlûkat mükâfatı ile yaratmış fani âlemde. Her nefesin karşılığı bir candır, canlılar âlemi içerisinde. Doğum, ilk nefes aldığımız candır yaşamımızda.

Hayat yolculuğumuzda rolümüzü icra derken canlı bedenler rahatsızlanır zamanla. Hiç bir canlının bir saniye sonrası can garantisi olmadığı gizemli bir yaşam bizimkisi. Bir bakıyoruz depremdir, bir bakıyoruz seldir, trafik kazasıdır. Birde zalimler tarafından bombalarla katledilen insanlar. Yıkım ve göçük altında kalan yaralıları düşünelim. Az önce ayaktaki insan bir dakika sonrası kopmuş, parçalanmış uzuvlarla engelli bir bedenin sahibi durumda. İnsanoğlu çağın rahatlığı ve bolluğu içinde, çoğu insan dengesiz ve düzensiz beslenmektedir. Bunun sonucunda çaresiz amansız hastalıklarla yaşamak durumda kalabilmektedir. Çaresizlik içinde ağrılı ve acılarla yaşam mücadelesini sürdürmektedir.

Elbette dert veren Rabbimiz derman da sunmuştur. Şifa öncelikle Rabbimizin müsaadesi ile. Sağlıklı iken yaşam planlamalarımız peşinde koşarken bir anda sağlık problemi ile tanışabilmekteyiz. Ya da ameliyatla şifa arayan canlar için en acil olan, hayat kaynağı kandır.

Her yıl ülkemizde yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybetmektedir..

Kan doğada bulunanlarla elde edilebilecek bir şifa kaynağı ilaç değil ne yazık ki. Kan, tek kaynağı insan olan çok değerli bir ilaçtır. O, zaman dilimi içinde bulunursa bir canı kurtarır, hayat iksiri ‘kan’. Hekimler koşturur, zamanla yarış halinde o an gerekli kanı bulmak için. Hastaya takviye edilen kan o cana şifa olunca huzur sevinç ve coşku vardır. Hekiminde de, hemşiresinde de, hasta yakınlarında da. Rabbine şükür vardır, hamd vardır. Gönüllü kan bağışçısına dua vardır…

Gelin insan olarak şöyle bir empati yapalım. Bu gün bir başkasına ihtiyaç olan hayat iksiri kan, yarın bizim ve yakınlarımızın da imdadına yetişir. Bu amaçla kurulmuş, Kızılay Kan Merkezi. Kurumun gönüllü üyesi olarak kaydımızın rehberde olması gerekir. Kurumsal olarak halkı bilinçlendirme adına kampanyalar düzenlenmeli, ‘Kızılay Kan Merkezine’ destek olunmalı. Geleneksel hale getirilmeli, kampanyalarla yıllara göre gönüllü sayısı artırılmalı. Bu kazanım davranışa dönüşmeli. Bir ‘Alo’ kadar bize yakın olunmalı. Kaynak olunmalı, umut olunmalı.

Kan bağışı salih bir amel olarak sadaka hükmündedir. Yüce Rabbimiz Kitabında, “Her kim bir hayatı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur” (Mâide 5/33) buyurmaktadır. Bizden alınan kan üç kişinin hayatını kurtarmaktadır. Verilen kan sonrası kan hücrelerimizin tazelenmesi ile akıl ve hafıza gücümüzün kuvvetlenmesi sadakamızın mükâfatıdır rabbimizden.

Rabbimizin bahşetmiş olduğu güzelliğin kıymetini bilmeyiz. Yaşam serüvenimizi hoyratça harcayarak zamanı israfta yarıştayız. Kimimiz mümin olarak kimimiz günahkâr olarak adım adım bir sürecin son noktasına doğru maceramıza devam ediyoruz. Geride yaşanmış gerçekleri bırakarak. Can yaşamdır bu süreçte. Canın bedeni terk etmesi bir göçün vuku bulmasıdır. Ne zaman ki nefessiz kaldık, işte o an hayatın sonuna konulan noktadır.

 O halde haydi ;

“Bugün sen ver, yarın onlar sana KAN versin”.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum