Türkiye'de F tipi cezaevleri uygulamasına karşı çıkan mahkumların 2000 yılı Ekim ayında başlattığı grev üzerine, 19 Aralık 2000 tarihinde 20 farklı cezaevine eş zamanlı olarak "Hayata Dönüş" adı verilen bir operasyon düzenlenmişti.

Bu kanlı operasyonlarda, aralarında 2 asker ve 30 tutuklunun bulunduğu toplam 32 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce mahkum da yaralanmıştı. Yaşananlar sonrasında açılan davalar arasında, Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 tutuklu ve hükümlünün ölümüne ilişkin 194 sanığın yargılandığı dava, 15 yıl süren yargılama sürecinin ardından karara bağlandı.

Mahkeme Gerekçesi: Olağanüstü Zaman Aşımı

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında, hayatını kaybeden Murat Ördekçi'nin ablası İclal Şirin ve avukatlar hazır bulunurken, sanıklar duruşmaya katılmadı.

Mahkeme heyeti, 15 yılın ardından açıkladığı esasa ilişkin kararında, davada olağanüstü zaman aşımı süresi olan 22 yıl 6 ayın dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine hükmetti. Kararda, daha önce Ümraniye Cezaevi operasyonu davasında verilen düşme kararının emsal teşkil ettiği belirtildi.

Yakınların Tepkisi: "Emri Verenler Yargılanmadı"

Hayatını kaybeden Murat Ördekçi'nin ablası İclal Şirin, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada karara tepki gösterdi. Şirin, davanın 15 yıl sürmesine dikkat çekerek, "Bu operasyonun emrini verenler hiç yargılanmadı" eleştirisinde bulundu.

İddianamede Talep Edilen Cezalar

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ilk iddianamede, 39 jandarma görevlisinin görev sınırlarını aşarak aşırı güç ve silah kullandığı ve 12 kişinin ölümüne neden olduğu iddia edilmişti. Bu sanıklar hakkında "görevin ifası sırasında kasten öldürme" ve "öldürmeye teşebbüs" suçlarından değişen oranlarda 40 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianame ile 157 sanık hakkında daha "kasten öldürme" suçundan ceza talebinde bulunulmuş ve dosyanın birleştirilmesiyle sanık sayısı 196'ya yükselmişti.

Tanık Dinleme Kararı Alınmıştı

Yargılama süresince dikkat çeken bir gelişme de, mahkemenin eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile o dönemin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un tanık olarak dinlenilmesine yönelik ara kararı olmuştu. Bu kararın ardından mahkeme, son celsede zaman aşımı nedeniyle davanın düşmesine hükmetmiş oldu.