Hatice Kübra Tongar Konya'da çocukların yetiştirilmesi ve anne-baba ilişkilerini anlattı

Konya'da Karatay Belediyesi tarafından düzenlenen 'Karatay Konferansları'nda konuşan Yazar Hatice Kübra Tongar, anne - babalara çocuk yetiştirmenin incelikleri ile ebeveynliğin zorlu yanlarında sakin kalabilmeye dair tecrübe ve bilgi paylaşımında bulundu

Konya'da Karatay Belediyesi tarafından organize edilen “Karatay Konferansları” başladı. Büyük ilgi gören programın konuşmacısı Yazar Hatice Kübra Tongar oldu.

Yazar Hatice Kübra Tongar, “Çocuklarımızın Hayatına Bıraktığımız İz; Çeyiz” başlığında anne, baba ve çocuk ilişkilerine dair bilgi ile tecrübelerini Konyalılarla paylaştı. Anne ve babaların çocuklarına olan yaklaşımının çocuklarının yaşının farkında olmasıyla yakından ilişkili olduğuna vurgu yapan Tongar; “Çocukların gelişimi ile barışık bir noktadan beklenti oluşturacağız. Çocuklardan beklediklerimiz çocuğun gerçeği ile de uyumlu olmalı” dedi.

HATİCE KÜBRA TONGAR KONYALILARLA BULUŞTU

Konyalıların büyük ilgi gösterdiği konferansta Yazar Hatice Kübra Tongar; “Çocuklarımızın Hayatına Bıraktığımız İz; Çeyiz” başlığı altında anne, baba ve çocuk ilişkilerinin yanı sıra çocuk yetiştirmede dikkat edilmesi gerekenler gibi daha birçok konudaki bilgi birikimini Konyalılarla paylaştı.

"ÇOCUKLARIMIZA ÇOK DAHA SAKİNCE YAKLAŞABİLMELİYİZ"

Çocukların her bakımdan gelecekte daha iyi noktada olması adına yapılması gerekenleri sıralayan Hatice Kübra Tongar şunları şöyledi:

“Çocukların gelişimi ile barışık bir noktadan beklenti oluşturacağız. Çocuklardan beklediklerimiz çocuğun gerçeği ile de uyumlu olmalı. Yoksa sürekli çocuklarımızla çatışma halinde olacağız. Zannediyoruz ki sadece bizim çocuklarımız yaramaz, aksi veya sinirli. Aslında üç aşağı beş yukarı her çocuk böyle. Çünkü gelişim aynı şekilde seyrediyor. İnsanın dürtülerini kontrol edebilmesi, irade gösterebilmesi ve diğer süreçler aynı oranda ortaya çıkıyor. Dolayısıyla evlerimizin birbirinden daha huzurlu veya daha az huzurlu kılan şey çocuklarımızın uslu olup olmamaları değil, biz yetişkinlerin çocukların çocukluğuna ne kadar sakin yaklaşıp yaklaşamadığımızla ilgilidir. Çünkü çocuk çocukluğunu yapıyorken bizler delirebiliriz de onu bir çocuk olarak kabul edip daha sakince de yaklaşabiliriz. Çocuklarımıza çok daha sakince yaklaşabilenlerin evleri daha huzurludur diyebiliriz. Çünkü çocuk çocukluğunu yapıyor.”