Hariri suikastının 12. yıl dönümü

Hariri suikastının 12. yıl dönümü

Lübnan'daki 15 yıllık iç savaşın ardından başbakan olan Hariri'nin, 14 Şubat 2005'te yaklaşık iki ton bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı sonucu vefatı sadece sevdiklerinde değil, ülkesinin ve bölgenin geleceğinde kalıcı değişimlere yol açtı-Hariri'nin

BEYRUT (AA) - ENES KANLI - Lübnan'daki 15 yıllık iç savaşın ardından başbakan olan Refik Hariri'nin, 14 Şubat 2005'te yaklaşık iki ton bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı sonucu vefatı sadece sevdiklerinde değil, ülkesinin ve bölgenin geleceğinde kalıcı değişimlere yol açtı.

Lübnan'ı 1975-1990 yılları arasında pençesine alan iç savaşta cephe hattına dönüşen ve parlamentonun da yer aldığı kent merkezi büyük yıkıma uğradı. Savaştan sonra başbakanlık görevine getirilen varlıklı iş adamı Hariri, ülkenin yeniden yapılanmasını sağladı. Bu süreçte dönemin başbakanını alkışlayanlar olduğu gibi kendisini ülkenin borçlarını artırmak ve ranta sağlamakla suçlayanlar da oldu.

Devlet Başkanı Hafız Esed'in ölümü ve oğlu Beşşar Esed'in başa geçmesiyle, Lübnan'da asker bulunduran Suriye'nin Beyrut'a siyasi müdahalesi şiddetlendi. Oğul Esed'in, Lübnan'da müttefiki cumhurbaşkanı Emille Lahud'un görev süresinin uzatılması için Şam'da Refik Hariri'yi diplomatik teamüllerin ötesinde tehditkar uyarısı, Beyrut kulislerinde kulaktan kulağa dolaşıyordu.

Hariri, 14 Şubat 2005'te sabah saatlerinde seçim kanununun görüşüldüğü parlamentoya geldi. Parlamentonun karşısındaki Necme Meydanı'ndaki "Place de L'etoile" isimli kafede kahvesini içti, gazeteci, milletvekilleriyle sohbet etti ve oradan ayrılarak yüksek güvenlikli konvoyuyla evine doğru hareket etti.

Hariri'nin konvoyu sahil yolunda ilerlerken yaklaşık 2 tonluk patlayıcı taşıyan bir minibüsün intihar bombacısı tarafından patlatılmasıyla Hariri, hayatını kaybetti. Hariri'nin yaşamını yitirmesine neden olan patlama, sahil yolunda kratere benzer bir delik, Beyrut'ta depreme benzer bir sarsıntıya yol açmakla kalmadı, ülkenin ve bölgenin geleceğinde de birçok kırılmayı beraberinde getirdi.

Hedefteki Hariri ve aynı anda 21 kişinin ölümüne yol açan patlamada gözler Lübnan'da askeri varlığını sürdüren Suriye rejimi ve müttefiklerine çevrildi. Hariri'nin cenazesine milyonlarca Lübnanlı katıldı ve cenaze kısa zamanda Suriye karşıtı gösterileri tetikledi.

Uluslararası alanda giderek daha da baskı altında kalan Suriye rejimi, 1976 yılında Lübnan iç savaşına müdahale için getirdiği ordusunu, yaklaşık 30 yıldan sonra 26 Nisan 2005'te tamamen çekmek zorunda kaldı.

Suriye rejimi, Lübnan'daki askeri varlığını sonlandırmasına rağmen, aralarında gazeteci, tarihçi, milletvekili, televizyoncu gibi Suriye rejimini eleştiren birçok isim sonraki yıllarda suikasta kurban gitti.

-Hizbullah'tan beş isim sanık sandalyesinde

Refik Hariri'nin yakın dostu dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da girişimleriyle, Hariri suikastını araştırmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi kuruldu.

Beş Hizbullah üyesi mahkeme tarafından saldırıyı gerçekleştirmekle itham edildi. Hizbullah ise bu iddiaları reddederek, suikastı İsrail'in düzenlediğini iddia etti.

İmad Mugniye'nin öldürülmesinin ardından Hizbullah'ın askeri kanadının başına geçen Mustafa Bedreddin de mahkeme tarafından suikastın planlayıcısı olarak suçlandı. Bedreddin'in, 13 Mayıs 2016'da Suriye'de hayatını kaybettiği bildirildi.

-"14 Şubat Lübnan tarihinde kara bir gün

Hariri'nin hayatını kaybetmeden önce son kahvesini içtiği meclisin karşısındaki kafe, eski başbakanın hatırasına hürmeten kahve içtiği o masada resmini, okuduğu gazeteyi ve temsili kahve fincanını sergiliyor.

Refik Hariri'nin çalışma arkadaşı ve Müstakbel Hareketi Milletvekili Ammar Huri, bu kafenin önünde AA muhabirine Refik Hariri'yi anlatırken, şunları söyledi:

"14 Şubat Lübnan tarihinde kara bir gün. Çünkü Refik Hariri ayrıcalıklı bir şahsiyetti. Refik Hariri hakkında, bir ondan öncesi var bir de ondan sonrası. Refik Hariri, Lübnan siyasetinde sıradan bir figür değildi. O, siyaseti, kültürü, eğitimi, kalkınmayı, turizmi, inşaatı, güvenliği, istikrarı bir araya getiren isimdi. İşte o kara günde bu meşhur mekanda Refik Hariri son dakikalarını yaşadı. Buradan karanlık sona doğru hareket etti. Binlerce kilo patlayıcıyla öldürüldü. Bu Hariri'ye karşı nefretin boyutunu gösteriyor çünkü o başarılıydı. Hariri'nin hatıraları bizimle beraber yaşıyor çünkü Hariri başarılarıyla Lübnan'ın geleceğinde yerini koruyor."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı