Hangi yolsuzluk!

İlçede görev yapan gazeteci arkadaşım Mehmet Okuyucu ilçede bulunan bir partinin bayramlaşma programına katılmış. Tabi bizler davetli olmadığımız için orada neler konuşuldu, neler yapıldı bilemiyoruz.

Ancak gazeteci Mehmet Okuyucu’nun anlattıkları ile inanın şaşırdım.

Bu partide bulunan ve eski bir siyasetçi, ilçede görev yapan gazetecilere biraz atmış tutmuş.

Tabi meydanın boş olduğunu zannetse de, gazeteci Okuyucu gereken cevabı vermiş.

Eski bir siyasetçi olan bu kişi, gazetecilerin araştırma yapmadığını, yolsuzlukların üzerine gitmediğini, görevini yapmadığını ve yanlışların üzerine gitmedikleri gibi eleştiriler de bulunmuş.

Ben şunu merak ediyorum.

Acaba hangi yolsuzluk dönemini kastediyor? Kendisi zamanındakini mi şimdikini mi?

Günümüzde yolsuzluklar yaşanıyorsa neden bir vatandaş olarak Cumhuriyet Başsavcılığına gidip de suç durusunda bulunmuyor?

Aksi durumda gazetecileri birilerinin üzerine salıp da halk gözünde kahraman olmak istiyorsa, bunun imkânsız olduğunu açıkça belirtmek istiyorum.

Ama şunu gerçek ki kendisinin döneminde neler yaşandığını herkes biliyor.  Kum paralarının nerelere gittiğini, memurunun evine gidip zorla içki masasını paylaştığını, Ankara’ya gidiyorum diye su deposunda vatandaşın parasını, çevresine ve Konya’dan gelenlere içki ile peşkeş çektiğini asla söylemeyeceğim.

Bunlar ilk etapta akılma gelenler. Bunların örneklerini çoğaltmak mümkün.

Şunu belirteyim ki Karapınar’daki gazeteciler çok iyi insanlar. Eğer art niyetli olsalardı bunların hepsini gazete sayfalarına taşırlardı.

Ama doğru demiş eski siyasetçi. O dönemdeki gazeteciler o olayları yazmamışlar ve yolsuzlukların üzerine gitmemişler. Eğer gitselerdi şimdi bu şahıs böyle konuşamayacaktı!

Gazetecilerin niyetleri iyiydi ama karşısındakinin bir melek görünümde bir başka varlık olduğunun farkına çok geç vardılar.

BİR VELİNİN ÇIRPINIŞI

Sabah saatlerinde Fahri Çalışkan isminde bir baba işyerimizi şereflendirdi.

Derdi büyüktü. Çocuğunun eğitim gördüğü okulunda derslerinin boş geçtiğini ve öğretmen eksiğimin giderilmesini istiyordu.

Hacı Osman Arı Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyan kızının çoğu zaman boş dersler nedeni ile sıkıntı yaşadığını söyleyen baba Çalışkan, yetkililerin bir an evvel gerekli desteği vermesini istedi.

“Ben çocuğumu okusun öğrensin diye gönderdim ama yetkililerin samimiyetsizliği beni üzüyor” diyen baba Çalışkan baştan sona haklıydı.

Yaklaşık 40 gün önce okulların açıldığını düşünürsek bir meslek elemanı yetiştiren okulda meslek dersi öğretmenlerinin bulunmaması bence büyük eksilik diye düşünüyorum.

İyi de bu çocuklar iğne yapmayı, dikiş atmayı okulda değil de sokakta mı öğrenecekler?

Şimdi bu okulumuzda bulunan öğretmen eksikliğinin giderilmesi için Konya’da bulunan değerli büyüklerimizi göreve çağıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.