Hürriyet gazetesinde yıllardır 'ilişki danışmanlığı' yapan Güzin Abla'ya bir birinden değişik problemleri olan binlerce kişi mektup yazarak derdine çare arıyor.

Güzin Abla'ya mektup yazan bir okurunun sorunu karşısında Güzin Abla bile çaresiz kaldı. İnancı gereği 'Evlenmeden cinsellik olmaz' diyen bir kadının evlenmeye yanaşmayan bir erkekle yaşadığı aşkta yaşadığı çelişki konusunda Güzin Abla çaresiz...

İşte okurun mektubu ve Güzin Abla'nın verdiği cevap:

Onu deli gibi seviyorum ama anlayamıyorum
...37 yaşında bundan 6 yıl önce boşanmış bir bayanım. Fiziğim oldukça düzgün, hálá beni 27-28 sanıyorlar. Genç yaşta boşanmış olmama rağmen inançlarıma olan bağlılığım nedeniyle gayri meşru bir ilişki hiç yaşamadım, karşıma en azından tanıma şansı vermek istediğim kişiler çıktı ama çoğu dinine çok bağlı olmayan, tanıma aşamasında tensel teması gayet doğal gören kişiler oldukları için hep görüşmeleri kesmek zorunda kaldım. Çünkü benim inancımda bu yok. Evlilik niyeti varsa dini nikáh kıyılıp nişan yapılmalı. Aslına bakarsan çok sayıda ciddi teklifler de aldım ama kolay sevip aşık olan biri değilim. İlk evliliğimde aşk, sevgi vs. olmadığı için hep aşka sevgiye dayalı bir evlilik yapmaktı tek amacım.

Bundan bir yıl önce kendi yaşıtım biriyle tanıştım. Ve nasıl bir duygu ve çekim anlatamam sana ilk görüşte aşka inanmayan ben, ilk anda ona vuruldum. O da bana aynı şeyleri hissetmiş. Biz çıkmaya başladık. 6-7 ay hemen her hafta görüştük. Ve pek fazla inançlı olmamasına rağmen benim kurallarıma bağlılığıma saygı duyarak, elimi dahi tutmadı. Ama bir gün ne olduysa çok basit bir nedenle ayrıldık. Aradan bir yıl geçti. Onu hiç unutmadım, içimde bir yaraydı adeta. Kimseyi sevemedim, kimseye o gözle bakamadığım için belki. Ama evlenmek ve bir an önce anne olabilmek için artık aşk, sevgi vs. aramamam gerektiğini çünkü nasılsa kimsede onu bulamayacağımı anladım ve benimle uzun süredir evlenmek isteyen ve benden dört yaş küçük bir beye evet dedim. Ve tam bu esnada o beni tekrar aradı, sanki biliyormuşçasına. Benim bütün dünyamı allak bullak etti. Onun tek bir mesajıyla evleneceğim kişiyi aslında hiç sevmediğimi anladım. Ve tekrar büyük, tarifsiz bir aşk ve özlemle buluşmaya başladık. Tabii aynı anda iki kişiyle görüşemeyeceğim için evleneceğim kişiye, onunla yapamayacağımı söyleyip, bitirdim.

'DUYGULARIM; BIRAK GÜNAHI MÜNAHI DİYOR..'
Bize gelince, o da unutamamış beni, bir gün bile. Ama o eskisi gibi değildi, çok farklıydı. Artık bazı şeyler istiyordu. Tensel yakınlaşmalar vs.

Ben delicesine onu sevmeme ve aşık olmama rağmen ona bu şekilde sürdüremeyeceğimi bu büyük aşkın evlilikle devam etmesi gerektiğini söyledim. İlk defa bir erkeğe evlenme teklif etmenin onursuzluğunu göze alarak. Evli mi diyeceksin, değil, çünkü her türlü ipucundan anladım yalnız olduğunu ve kesinlikle evliliği hata, sorumluluk alma, bağlanma olarak görüyor, ben konuya girdikçe konuyu değiştiriyor.

Günlerce haftalarca yüz yüze gelmeden telefonlaştık. Bana sadece seni ölesiye seviyorum, sensiz acı çekiyorum, ne olur görüşmemize izin ver diyor ama kalıcı beraberlik isteği değil bu. Ben ne yapacağımı şaşırmış durumdayım duygularım; "Bırak günahı münahı, hayatındaki tek aşkı yaşa" diyor, mantığımsa onunla sonu olmayan bu ilişkiye devam edersem giderek batağa saplanacağımı ve hiçbir yere varamayacağımı söylüyor.

'İNANÇLARIMDAN AŞKIM İÇİN ÖDÜN VEREMEM'
Sevgili Güzin Abla, benim sorunumun çözümü yok biliyorum. Bir de derler ki ölümden başka her şeye çare var. Ama yok işte, gördüğün gibi çare yok. Çünkü o insanın kafasını değiştiremezsin. Bense inançlarımdan aşkım için ödün verirsem vicdanen çok rahatsızlık duyacağım ama onu da kaybetmek istemiyorum, senden tek bir sorunun cevabını vermeni istiyorum. Bazı erkekler, yani binde bir de olsa gerçekten evlenme özürlü müdür, yani delicesine aşık da olsalar evlenmezler mi? Öyleyse bu da onlardan biri midir sence? Yoksa benimle amacı cinsellik de ben mi anlamak istemiyorum? Ama öyle olsaydı geçen yıl onlarca kez eli elime değmeden buluşmaya gelir miydi? Yoksa beni boşanmış ve dul olduğum için kendine layık görmüyor olabilir mi? Olası tahminlerini bekliyorum, Seni saygıyla selamlıyorum.
İnançları nedeniyle evlenmeden hiç kimseyle tensel temas kurmak istemeyen bir kadın; bağımsız ruhlu, sorumluluktan kaçan, evliliği düşünmeyen bir erkeğe çılgıncasına aşık olursa, ne yapar? Ne yapmalı dersiniz?

İşte Güzin Abla'nın cevabı
 
O evlenmek ve artık bir çocuk sahibi olmak istiyor çok doğal olarak... Karşısındaki adam ise, evliliğe sıcak bakmayan ama onunla yakınlaşmak isteyen biri...

Kadın daha önce evlenip ayrılmış, adam ise müzmin bekar. Gerçekten hayatları boyunca evlilikten kaçan, evliliği bir boyunduruk, bir hapishane gibi gören erkekler var elbette. Ya yaşadıkları bir ilişki, ya çocukluklarında anne ve babalarının ardı arkası kesilmeyen kavgaları, ya da özgürlüklerine aşırı düşkün olmaları nedeniyle böyle bir sorumluluk istemeyen erkekler bunlar.

Bu genç hanım, kendi kurallarına bağlı olabilir, bu onun özelidir. Hiç kimse onu bunun için suçlayamaz. Ama, böylesine büyük bir aşkla sevdiği erkeğin evliliğe yanaşmaması, onun hayat anlayışıyla bağdaşmıyor.

O haklı olarak bir an önce evlenip anne olma hayalinde yaşıyor.

Bu adam ise maceraperestin biri olmalı. Böylesine bir ilişki, tüm kurallarını yıkıp, sevdiği erkekle beraber olsa bile, onu mutlu edebilir mi? Hiç sanmıyorum. Ama eğer bu sevgi karşılıklıysa, o adam da aynı şekilde aynı düzeyde bir sevgiyle ona bağlanmışsa, neden olmasın? Neden onu da sonuçta böylesine bir bütünleşmeye razı etmesin?

Ben her zaman sevginin gücüne inanırım. Madem geri dönmüş, onsuzluğa katlanamamış...

Onu bir kez daha kaybetmeyi göze alamaz gibi geliyor bana.