Güllü soruşturmasında çarpıcı iddia: Tuğberk olayın merkezindeydi
“Neler Oluyor Hayatta” programının Genel Koordinatörü Reyhan Şan Tunaboylu, Güllü’nün şüpheli ölümüne ilişkin yaptıkları röportajların perde arkasını anlattı, süreçte yaşanan baskı ve dikkat çeken izlenimlerini paylaştı.
Ünlü sanatçı Güllü’nün şüpheli ölümüne ilişkin kamuoyunda yankı uyandıran röportajlar, Kanal D’de yayınlanan “Neler Oluyor Hayatta” programında ekranlara gelmişti. Programın Genel Koordinatörü ve gazeteci Reyhan Şan Tunaboylu, sürece dair perde arkasında yaşananları ayrıntılarıyla anlattı.
Tunaboylu, olayın ilk anından itibaren büyük bir titizlikle ele alındığını belirterek, soruşturmanın merkezinde Tuğyan Ülkem Gülter, kardeşi Tuğberk ve olay gecesinin tek tanığı olan Sultan Nur Ulunun bulunduğunu ifade etti.
“Tuğberk tüm süreci yöneten isimdi”
Yalova’da yapılan görüşmelerin büyük bölümünün Tuğberk üzerinden yürütüldüğünü aktaran Tunaboylu, röportaj tarihinden çekim yapılacak alanlara kadar tüm detayların onun tarafından belirlendiğini söyledi. Tunaboylu, Tuğberk’in ekran önündeki profili ile birebir görüşmelerdeki tutumu arasında ciddi farklar olduğunu dile getirdi.
“Ekran önünde duygusal ve acılı bir evlat profili vardı. Kameralar kapandığında ise süreci yöneten, sert ve baskın bir yapı ortaya çıkıyordu” diyen Tunaboylu, bu nedenle Tuğberk’in şüpheli olduğuna inandığını ifade etti.
Sultan Nur Ulu’ya röportaj baskısı iddiası
Tunaboylu, olay gecesinin tanığı Sultan Nur Ulu ile iletişim kurulmasının uzun süre engellendiğini, röportaj sırasında da ciddi bir baskı ortamı oluştuğunu öne sürdü. Sultan’ın konuşmak istediğinin gözlerinden anlaşıldığını belirten Tunaboylu, soruların dışına çıkılmasına izin verilmediğini ve röportajın uzaktan takip edildiğini söyledi.
“Ekran önü ve arkası tamamen farklıydı”
Tunaboylu’nun aktardıklarına göre, röportaj sırasında ortamda yoğun bir gerilim vardı. Kamera arkasında yaşanan telefon trafiği, yönlendirmeler ve müdahaleler nedeniyle röportajın sağlıklı ilerlemediği ifade edildi.
Tunaboylu, yaşananların ardından sürecin seyrinin değiştiğini ve ifşalarla birlikte olayın kontrol edilemez hâle geldiğini belirterek, kamuoyunun gördüğü tablo ile perde arkasındaki gerçekler arasında ciddi farklar bulunduğunu vurguladı.
Kaynak: