GRAFİKLİ - Avrupa'da seçim mevsimi

GRAFİKLİ - Avrupa'da seçim mevsimi

Avrupa'da 5 ülke kasım ve aralıkta çeşitli seçimler için sandık başına gidecek- Fransa, hafta sonu merkez sağın cumhurbaşkanı adayını belirlemek için sandık başına giderken Avusturya cumhurbaşkanlığı, İtalya ise yeni anayasa reformu için 4 Aralık'ta oy ku

PARİS (AA) - F. ESMA ARSLAN - Avrupa'da yavaş yavaş yeni yıl hazırlıkları başlarken bazı ülkeler ise kaderlerini belirleyecek seçimler için sandık başına gidecek.

Avrupa'da 2016 bitmeden Romanya, Avusturya ve Makedonya genel seçim, İtalya anayasa reformu, Fransa ise merkezin sağın cumhurbaşkanı adayını belirlemek için sandığa gidecek.

Bu seçim takviminde ilk sırada yer alan Fransa, 27 Kasım'da merkezin sağın cumhurbaşkanlığı için 2 aday adayı François Fillon ve Alain Juppe arasında bir seçim yapacak.

Fransızca’da "Primaire" ismi verilen merkez sağın cumhurbaşkanlığı adayını belirleme seçimlerinin ilk turu 20 Kasım’da yapılmış ve sandıktan eski Cumhurbaşkanı François Fillon yüzde 44,1 ile çıkmıştı.

Fillon’nun ardından eski Başbakan Alain Juppe de yüzde 28 ile yarışı ikinci sırada tamamlamıştı. Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise yüzde 21 ile ancak 3. sırada yer alabilmişti.

Sarkozy’nin cumhurbaşkanı olduğu bir önceki dönemde başbakanlık koltuğunu emanet ettiği Fillon Rusya, İran ve Esed ile diyaloğun artırılması taraftarı iken, Juppe Esed'le masaya oturulamayacağını, Rusya ve İran ile de mesafeli olunması gerektiğini savunuyor.

1993 yılından bu yana Fransa’da birçok kez çeşitli bakanlıklarda görev üstlenen Fillon’un sözcüsü ise Türk kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Fransa’da yasalaşan 1915 olaylarına dair iddiaların ve yasa tasarılarının en fanatik savunucusu, Marsilya milletvekili Nathalie Boyer, Fillon’un kampanya sözcüsü.

Fillon ve Juppe, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı. Her iki lider de şimdiye kadar birçok kere “Türkiye’nin AB’de yerinin olmadığını” açıklayan konuşmalar yaptı. Fillon, Türkiye’nin üyeliği konusunda daha sert bir çizgi izlerken, Juppe, daha ihtiyatlı ve mutedil bir tutum sergiliyor.

Fransa’da yükselen aşırı sağ söylemler, cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyalarını derinden etkiliyor. Yabancılar ve Müslümanlara yönelik saldırı ve İslamofobik söylemlerden her iki liderin de etkilendiği görülüyor. Fillon "Fransa'nın dinlerle değil İslam dini ile bir sorununun olduğunu" açıklarken, Juppe, Müslümanlara karşı daha sıcak mesajlar veriyor. İki ay önce "İslam Totalitarizmini Yenmek" adıyla bir kitap yayımlayan Fillon, burada Fransa’da yaşayan 5 milyondan fazla Müslümanı hedef alan açıklamalarda bulunmuştu.

AB ile ilgili iki liderin de yaklaşımı farklı. Fillon, AB'de bir Avro Bölgesi yönetimi kurulması taraftarı, Juppe ise bürokrasinin azaltılması için reform yapılması ve AB savunma gücünün kurulmasından yana. İki lider de daha güçlü bir AB ve AB’de daha çok söz sahibi bir Fransa için mücadele mesajları veriyor.

Seçim kampanyası boyunca tüm adayların üzerinde durdukları 3 önemli konu, eğitim, istihdam ve ekonomik reformlar olarak kayda geçti. Fransa’nın son yıllarda içinde bulunduğu ekonomik durgunluk ve bunalım, genç işsizliği, yatırımların durması gibi konular Fillon ve Juppe’nin konuşmalarında öncelikli konulardı.

- Avusturya ve İtalya aynı gün sandığa gidecek

Yeni cumhurbaşkanını belirlemek için 4 Aralık’ta sandık başına gidecek Avusturya’da seçim yarışı aşırı sağcıların adayı Norbert Hofer ve Yeşiller Partisinin adayı Alexander Van der Bellen arasında geçecek.

Kamuoyu yoklamalarına göre aşırı sağcı Hofer yüzde 52, Van der Bellen yüzde 48 ile yakın oy oranlarına sahip.

İslam, Türkiye ve sığınmacı karşıtı açıklamalarıyla bilinen Hofer, başörtüsünün kamusal alanda yasaklanmasını, TTIP ve CETA anlaşmalarının halk oylamasına götürülmesini savunuyor.

Van der Bellen ise sığınmacılara kucak açılmasını, ancak ekonomik nedenlerle gelenlere karşı daha temkinli olunması gerektiğine dikkati çekiyor.

CETA ve TTIP anlaşmalarına karşı çıkan Van der Bellen, cumhurbaşkanı olması halinde söz konusu anlaşmaları imzalamayacağını söylüyor.

Terör örgütü PKK ve HDP’ye açık desteği ile bilinen Van der Bellen, kendisinin görev süresinde Türkiye’nin AB’ye girebileceğini sanmadığını ifade etmişti.

İtalya ise yine aynı tarihte kritik bir referandum için oy kullanacak. İtalya’da merkez soldaki Demokrat Parti ve Yeni Merkez Sağ partilerinin oluşturduğu Matteo Renzi liderliğindeki hükümetin 2 yıl önce hazırlayıp parlamentodan geçirdiği ve son aşama olarak kabul edilen referanduma kadar getirdiği anayasa reformu, İtalya için köklü değişiklikler ifade ediyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1946’da yapılan referandumla cumhuriyete geçen ve yasama gücü çift parlamenter sisteme dayanan ülkede, söz konusu anayasa reformu, çift parlamenter sisteme büyük ölçüde veda anlamına geliyor.

Reform, parlamentonun üst kanadı olan 315 sandalyeli Cumhuriyet Senatosunun sandalye sayısını 100’e düşürmeyi ve yasama yetkisini daraltmayı öngörüyor ve böylelikle yasama sürecini hızlandırmayı hedefliyor.

Muhalefet ise ülkede otoriterleşmenin önünü açacağı teziyle referandumda "hayır" oyu çağrısı yaparken, seçim kampanyasını, Renzi’nin yenilgiye uğratılarak evine gönderilmesi üzerine kurdu.

Seçim kampanyası döneminde, referandumda "evet" çıkmazsa istifa sözü veren Renzi de bu söylemiyle muhalefetin ekmeğine yağ sürmüş oldu. Daha sonra bu açıklamasına atfen referandumu kişiselleştirmenin hata olduğunu kabul eden Renzi, son olarak yaptığı açıklamada, referandumda çıkacak sonucu değerlendireceklerini belirtti.

Hükümet açısından da kritik öneme sahip ve test niteliği taşıyan referandum, iç politikada son günlerde daha fazla yer tutuyor.

Yasalar gereği, ülkede herhangi bir seçim ya da referanduma iki hafta kala kamuoyunun etkilenmemesi için sonuçlara dair herhangi kamuoyu araştırmasının sonucunun açıklanması yasak olduğundan, İtalyan basını geçen cuma günü son anket sonuçlarını paylaştı. Son anketlerde, "hayır" oylarının fazla çıktığı dikkati çekti.

Anketlerin büyük bölümünde dikkati çeken önemli veri ise referandum konusunda kararsızların oranının bir hayli yüksek olması. Saha araştırmalarında, kararsızların oranı yüzde 21 ile yüzde 24 arasında gösterilirken, araştırmacı ve siyasi analistler, bu kesimin referandumda kilit rol oynayacağı görüşünde birleşiyor.

- Romanya ve Makedonya 11 Aralık'ta hükümetlerini belirleyecek

Makedonya 11 Aralık’ta erken seçime gidecek. Ülkede, 2006 yılından beri iktidarda bulunan İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya'nın Ulusal Birliği Demokratik Partisinin (VMRO-DPMNE), yapılan son anketlere göre erken genel seçimlerde iktidarını koruması bekleniyor

Hristiyan demokrat ve milliyetçi bir parti olarak tanımlanan VMRO-DPMNE, stratejik hedef olarak belirlediği ülkenin AB ve NATO'ya üyeliğinde, Yunanistan ile yaşanan isim sorunundan dolayı henüz ilerleme kaydedemedi.

Ülkenin ikinci büyük partisi konumunda bulunan Sosyal Demokratlar Birliği (SDSM) de ülkenin Avrupa-Atlantik entegrasyonundan yana tavır alıyor.

VMRO-DPMNE’nin koalisyon ortağı, tabanını Müslüman ve milliyetçi Arnavutların oluşturduğu Demokratik Bütünleşme Birliği (BDI), başta Makedonya İslam Birliği (MİB) ve çeşitli Müslüman dernekler tarafından ülkedeki Müslümanlara katkıda bulunmadığı için eleştiriliyor.

Ülkenin üçüncü büyük partisi konumunda bulunan BDI 2008 yılından itibaren VMRO-DPMNE ile koalisyon ortağı.

Ülkedeki Arnavutları temsil eden ikinci büyük parti ise Arnavut Demokratik Partisi (PDSH). PDSH 1998-2002 ve 2006-2008 dönemlerinde hükümet ortağı olmuştu.

Ülkedeki en yeni Arnavut partisi BESA Hareketi ise 2014 yılın kasım ayında siyasette yerini aldı.

Romanya da Makedonya ile aynı gün yeni hükümetini belirleyecek. Kasım 2015’te Bükreş’teki bir gece kulübünde çıkan yangın sonrasında başlayan sokak protestoları ülkenin siyasi kaderini değiştirmiş Sosyal Demokrat Parti lideri Başbakan Victor Ponta istifa etmek zorunda kalmıştı.

Bunun üzerine Romanya Parlamentosu geçiş dönemi için teknokratlar hükümetine onay vermiş ve AB Komisyonunun eski üyelerinden Dacian Ciolos başbakan olmuştu.

Romanya’da 11 Aralık’ta dokuz partinin katılacağı seçimlerde 332 milletvekili ve 134 senatör seçilecek.




AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :