GAZİANTEP (AA) - Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Duman, uluslararası sistemin göç konusunda aciz kaldığını söyledi.

Duman, bir otelde düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Kongresi ve Göç, Kültür ve Gastronomi Zirvesi'nde, göçün, Gaziantep'te tartışılıyor olmasının çok isabetli bir karar olduğunu söyledi.

Şehirlerin, medeniyetin özünü ve birikimini sunan yapılar olduğunu ifade eden Duman, "Tarihte medeniyetin temsilcisi olan şehirler esasen göçün etkisiyle kalkınan şehirlerdi. Şehirler bize konuşurlar, ders verirler, öğretirler. Şehirlerin hakimi değil talebesi olunur. Bu çerçevede şehirleri oluşturan göçlere de aynı perspektifle bakmak gerekir." diye konuştu.

Bugün mega kentlerin bile göç olgusu konusunda sıkıntılar yaşadığını aktaran Duman, Gaziantep'in de göçle kazandığı zenginliklerle modern bir dünya şehri olma yolunda ilerlediğini vurguladı.

Duman; göçün, siyasi sosyal ekonomik kültürel değerlerle yoğun etkileşim içerisinde olduğuna dikkati çekti.

Medeniyetlerin göçle şekillendiğini söylemenin yanlış olmayacağını anlatan Duman, şöyle konuştu:

"Osmanlı İmparatorluğu, göç konusunda izlediği politikalarla farklı bir örnek teşkil etmektedir. Kendisi de göçmen olan Oğuzların Kayı boyu tarafından kurulan Osmanlı Devleti, Anadolu'ya gelen göç akımlarıyla boğuşmak yerine onları doğru bir şekilde yönlendirerek bu topraklarda güçlü ve etkili bir siyasal düzenin kurulmasına öncülük etmiştir. Göç akımları sayesinde sürekli beslenen ve yenilenen Osmanlı toplumunda farklı ve etnik gruplar barış içerisinde yüzyıllarca yaşamıştır. Bahsettiğimiz zenginliği farklı coğrafyalardan izler taşıyan Türk mutfağında da görmemiz mümkündür. Bunu, bu yıl ülkemize UNESCO'nun yaratıcı şehirler ağına giren Gaziantep'te de görmekteyiz."

- "2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insani kriz"

Suriye'deki iç savaşa değinen Duman, bu ülkedeki meselenin sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını aktardı.

Türkiye'nin, Suriye'de yaşanan krizin başından beri açık kapı politikası izlediğinin altını çizen Duman, "Uluslararası sistem, göç konusunda aciz kalmıştır. Artık tüm insanlık, yaşanan trajediye gözünü kapatmak yerine ortak değerler çerçevesinde el birliğiyle çözüm üretmek zorundadır. Suriye'de yaşananlar, 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en ciddi insani krizdir. Bu nedenle Suriye nüfusunun yarısını teşkil eden 12 milyon kişi yer değiştirmek zorunda kalmıştır. Dolayısıyla uluslararası toplum, Suriyeliler ve diğer sığınmacılara yönelik maddi yardımın ötesinde daha kapsamlı bir strateji geliştirmek zorundadır." ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği Bakanlığı Siyasi İşler Başkanı Ege Erkoçak da sivil toplum diyaloğu kapsamında yapılan zirveyle, Türkiye'yi dünya kamuoyuna doğru bir şekilde göstermek istediklerini dile getirdi.

Sivil toplum diyaloğu projelerini, Avrupa Birliği (AB) ile Türk toplumunu yaklaştırmak için bir araç olarak kullandıklarını dile getiren Erkoçak, "Bu tür projeleri 2008 yılından beri yürütüyoruz. Gaziantep'teki zirveyle de onlarca farklı alanda ortak projeler hayat buldu. Şimdiye kadar AB ortaklarının da yer aldığı 350 projemiz yaklaşık 42 milyon avro destek buldu." şeklinde konuştu.

AA