Feyzi Halıcı, Konya'yı hiç unutmadı

Feyzi Halıcı, Konya'yı hiç unutmadı

Feyzi Halıcı, bir şair ve gönül adamı ama birçok ilklerin insanı.Konya Gazeteciler Cemiyetinin ilk kurucularından.

Zeki Oğuz

Daha ortaokul yıllarında duyardım Feyzi Halıcı’nın adını.1968 de gazeteciliğe başlayınca onların dünyasını tanımaya başladım.1966 yılında Konya Aşıklar Bayramını başlatmıştı Feyzi abi.Ünlü ozanımız Aşık Veysel bile katılmıştı bu bayramlara.1968 de yapılan bayramı çiçeği burnunda bir muhabir olarak izledim.Kiziroğlu ünü doruğa çıkan Aşık Murat Çobanoğlu’nu,kızı Emine ile bayrama katılan Ferrahi’yi ve daha birçok halk ozanımızı dinleme olanağı buldum.1969 un kışında bir İstanbul gezisi sırasında yine karşılaştık Ferahi ve kızı Emine ile.Kasımpaşa’ya gidiyorlarmış.Ben de düştüm peşlerine.

Orada bir kahvede çalıp söyledi Ferahi.Sonra kızı Emine babasının şapkasını alarak para topladı dinleyicilerden.Aynı yıl kaybettik bu ünlü,değerli ozanımızı.

Benim gözümde ulaşılmaz bir devdi Feyzi Halıcı.Onun peşine takılarak başka devleri de tanıma imkanı buldum.Akşehir Nasreddin Hoca şenliklerinde Fevzi Halıcı ile birlikte Osman Atilla’yı,şiirimizin koca çınarı Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı dinledim.Hıdırlık parkındaki koca çınarların altında bu devleri dinlemek bir başka güzeldi.

1957 den bu yana Çağrı dergisini yayınlıyordu.Ben de yeni yeni şiirler,öyküler karalamaya başlamıştım ama çağrı’ya ürün vermeye cesaret edememiştim.Uzun yıllar sonra gerçekleşecekti bu.Çağrı günümüzde de yayınlanıyor ve ülkemizde yayın hayatını uzun süre sürdürebilen sayılı dergilerden biri oldu.Şuan yanıbaşımda son sayısı duruyor.Şubat 2010.Yıl 54 sayı 603. Çağrı’nın isim babası da Dağlarca.

Şiirlerini okuyordukŞiir kitaplarının adı da şiir gibiydi..İstanbul Caddesi,Günaydın,Gecenin bir Yerinde İki Ceylan,Selçukya’da aşk. Güldesteler,araştırma kitapları,dörtlemer derken dile kolay tam 134 kitaba imza atmış.

Bir şair ve gönül adamı ama birçok ilklerin insanı.Konya Gazeteciler Cemiyetinin ilk kurucularından.Konya Turizm Derneği ve Turizm Vakfının kurucusu.Dernek çalışmalarıyla birçok ilklere imza atıyor.En güzel gül,en güzel güvercin yarışmaları,at yarışları vb.Bunların yanı sıra Mevlana ve Konya külütürüyle ilgili yüzlerce sempozyum,panel,toplantı gerçekleştiriyor.

1968-1977 yılları arasında Konya senatörü.

Türk Kooperatifçilik Kurumunun Genel Başkanı.(1979-1981)
Roma Üniversitesi ve Londra Rumi Komitesi onur üyesi.

Nasıl Konya deyince insanların aklına Mevlana gelirse, Mevlana deyince de Feyzi Halıcı akla gelir.Mesnevi’den ilk onsekiz beytin en güzel çevirisi ona aittir.

“Duy,şikayet etmede her an bu ney,

Anlatır hep ayrılıklardan bu ney,”
Mevlana ihtifalleri 1946 yılından bu yana yapılıyordu.1959 yılında törenleri Feyzi Halıcı’nın başkanlığında Turizm derneği üstlendi ve bunu yıllarca sürdürdü.Bu konuda Feyzi Halıcı’nın çok büyük emekleri geçti ama her zaman dediğim g ibi bu şehir vefasız olduğu için onun kadrini gıymetini bilmedi.Yıllarca önce sema törenlerinin pota altında yapıldığı dönemde Feyzi Halıcı’ya layık gördükleri yer de salonun tam girişindeki potanın altıydı.Bu durum müthiş üzmüştü bu gönül insanını ama onun üzülmüş olmasını kimse umursamadı.

İstanbul’da yaşıyor ama Konya’yı hiç unutmadı.Fırsat buldukça Konya’ya gelir.Bu gelişlerinde onu kurucusu olduğu Turizm Derneğinde bulmak mümkün.İki hafta önce eşi Fatma Bahar Halıcı ile yine şehrimizdeydi.

Geldiğini her duyuşumda derneğe gider sohbetine katılırım,anılarını dinlerim.Siyasetten sanata geniş bir yelpazesi vardır onun anılarının.Yine gittim derneğe.Anılarını dinledik dostlarla.Birlikte etliekmek yedik.Onun şehrimize gelişlerindeki vazgeçilmezidir etliekmek.

2008 TBMM Üstün Hizmet Ödülünü aldı.
Son kitaplarından biri şiir dörtlemeleri.Çağrı’nın son sayısının baş köşesinde yayınladığı bir dörtleme ile noktalayalım sözü.
“Tuz-Ekmek

Sensin gönül burcum,adım adımsın,
Niceye bir kolumsun,kanadımsın.
Sende buldum tuz-ekmek lezzetini,
Beş öğün soframda ağız tadımsın.”